Leydi Di’ye odaklanmış yirmiye yakın yapım sayabilirim. Peki, mahzun Prenses’in kusursuz şekilde canlandırıldığını düşünüyor musunuz?
"La Mome”da Edith Piaf’ı canlandıran Marion Cottilard; “My Week With Marilyn”de Marilyn Monroe’ya hayat veren Michelle Williams; “Bohemian Rhapsody”de âdeta Freddy Mercury olan Rami Malek; “Gandhi” filminde guruya kendisinden çok benzeyen Ben Kingsley... Tip olarak birebir benzemeseler de, genel çerçevede izleyince orijinal karakterlerle müthiş bir ahenk yakalayan bu ünlü oyuncuları seçen cast direktörlerini içten içe tebrik etmişliğim vardır. İlginçtir; ne zaman içinde Galler Prensesi Diana’nın olduğu bir yapım izlesem, hep derim “Evet olmuş da... Tam olmamış.” Naomi Watts, Kristen Stewart gibi çok beğendiğim oyuncuların dahi Leydi Di’nin ruhuna yüzde yüz giremediğini düşünüyorum. Evet, yönlendirici bir başlangıç yaptım, ancak siz de benim gibi düşünüyorsanız sormak isterim, niçin Diana’yı kusursuz bir şekilde canlandıramıyor kimse? Ya da mahzun Prenses’e biz mi yakıştıramıyoruz kimseleri?
KİM BU DIANA?
Öncü, aktivist, stil ikonu Leydi Di, Frances Shand Kydd ve Edward John Spencer’ın beş çocuğunun dördüncüsü olarak dünyaya gelmiş. Diana yedi yaşındayken, anne-babası boşanmış. Anneannesi Ruth Roche, Kraliçe Elizabeth’in nedimesi, kişisel asistanı, davet organizatörü, arkadaşı imiş. Spencer ailesi, Norfolk’taki Sandrigham House’u kraliyet ailesinden kiralamış, orada yaşarmış. 1975’te, babası Earl Spencer unvan aldıktan sonra, Diana, Leydi Di olmuş. Balerin olmak için çok uzun, okulda başarı yakalamak için çok isteksizmiş. Dadı ve öğretmen olarak çalışmış. Prens Charles ile uzaktan kuzenmiş. Charles, önce Diana’nın ablasıyla çıkmış, ardından on üç kez görüştüğü Di ile evlilik yoluna girmiş. Sonrasını biliyoruz zaten. Ya da bildiğimizi sandığımız bazı şeyler var ve masumiyeti, karmaşık hırsları, sevinçleri ve hüzünleriyle yarım kalan bir ikon olduğundan gerçeğin ne olduğunu tam kestiremiyoruz.
DIANALARCA
2020 tarihli “The Crown” isimli dijital dizide, Emma Corrin’in bize yansıttığı genç Diana, prenses olmaya hevesli, erkeğini elinde tutmaya odaklı bir kadın olarak karşımıza çıktı. Oysa ki, yönetmen Pablo Lorrain’in elinden çıkma, 2021 tarihli “Spencer” isimli filmde ürkütücü bir psiko-dramanın içinde bulduk kendimizi. Corrin’in canlandırdığı tek boyutlu Diana’nın aksine, Kristen Stewart’tan inci kolyesini çorbasının içine kusan, psikolojik açıdan Freud vari hareketler sergileyen, hastalıklı derecede derin bir Diana izledik, yönetmenin bir önceki filmi “Jackie”ye selam çakan “Spencer”, 1991 yılı Noel’inde, Diana’nın Prens Charles’tan ve Kraliyet Ailesi’nden ayrılmayı düşündüğü zaman dilimine odaklanıyordu. 2013 tarihli, kitap uyarlaması “Diana” isimli filmde, efsane oyuncu Naomi Watts’ın Leydi Di’si sadece gösterişli duruşa, meleksi sese ve kırpıştırılan kirpiklere sahipti. Watts, filmde Diana’nın gerçek kıyafetlerini giydi, protez bir burun taktı, arşivleri yalayıp yuttu ve fakat oyuncunun deyişiyle, “Umulmayan bir yön alıp, batan gemiyle birlikte battı.” yeni sezon “The Crown”un Lady Di’sindeki Elizabeth Debicki ise, kanımca bugüne dek genel anlamda prensese en benzeyen havayı yakalamış ama... Bu sefer de hikaye yeterince deşilmiyor. Yeni sezon, eleştirmenler tarafından “pembe dizi” olarak tanımlanmış. Bu da yetmemiş, “karikatürize” demişler, olay örgüsünün sıkıcı diyaloglarının altını çizmişler. İkonik intikam elbisesi sahnesinin öylesine geçiştirildiğini düşünen seyirci, şimdiden isyan bayrağını çekti. Söylemeden geçemeyeceğim, Prens Charles’ı da Dominic West gibi yakışıklı bir oyuncunun canlandırması ironik olmuş. Prens kendi mi yapmış acaba cast’ı? “Beni Brad Pitt oynasın” diye de tutturabilirdi, neyse...
YAPBOZ
“Gerçekte kim olduğu hakkında hiçbir fikrimiz olmamasına şaşmamalı; o kişi olma yolunda öldü ve arkasında birleştirmesi kolay olmayacak bir yapbozun parçalarını bıraktı,” şeklinde bir cümle okumuştum Time dergisinde Diana ile ilgili. Genç bir kadın, tüm dünyanın gözleri onun üzerindeyken, kraliyetten ayrılıp kendi kanatlarıyla uçacakken her şey yarım kalıyor. Belki de herkes Leydi Di’nin yarım kalan hikayesini kendine göre yazıyor, yorumluyor. Bu sebeple izlediğimiz Diana’lar bir türlü tam olmuyor, olamıyor.
Broadway sahnesinde
Diana hakkında yapılan işlere bir de müzikal eklendi ve hatta hızlı bir şekilde Broadway sahnesinden dijital platforma transfer edildi. “Diana: The Musical”da, Leydi Di karakterine hayat veren Jeanna de Waal’in başrolde olduğu müzikal çok alkış aldı diyemem.