Şebnem Burcuoğlu

Şebnem Burcuoğlu

sebnem.burcuoglu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

50’sini aşan bir kadının yırtık kot giymesine mi yoksa anti-aging ürün, estetik operasyon tercih etmeyip yaşını göstermesine mi daha çok şaşırıyoruz? Bir bıraksalar da kendimiz olsak artık

“Bu elbise yaşına yakışmamış,” beni en gıcık eden cümlelerin başında gelir. “Yaşına Uygun Davran” isimli görünmez bir kullanma kılavuzumuz olduğundan, kadınların yaşına göre ne giymesi, nasıl davranması, nerelere gitmesi hakkında herkesin bir fikri var! “Sen annesin”, “Sen anneannesin” diye başlanan fikir beyanlarının ardı arkası kesilmiyor. Ayakkabı markası Hotter, bir araştırma yaptırmış ve bu tarz eleştirilerin yüzde 65’inin aile üyelerinden geldiğini ortaya çıkarmış. Şaşırdık mı? Elbette hayır! “En yakınındaki seni yerer de sever de” diye yetiştirilmişiz çünkü… 

Haberin Devamı

50’ye göre yaşamak

Crop top senin neyine? 

Aynı araştırma diyor ki, 50 yaşını aşan bir kadının yırtık kot, crop top, hoodie, son trend spor ayakkabı, seksi stiletto, skinny jean veya neon renkler giymesini toplumun yüzde 74’ü pek hoş karşılamıyor. Sonuç olarak, erkekler yaş aldıkça gardıroplarına pek dokunmazken, kadınlar ciddi bir kıyafet eleme sürecine giriyor. Peki, bir taraftan yaşımıza uygun giyinmemiz dikte edilirken diğer taraftan yaşlanmaya karşı gelmeyip estetik operasyonlardan uzak durmamızın, yaşımızı göstermemizin eleştirilmesi normal mi? Ya da yaş alan bir ünlüyle ilgili “Son hali şaşırttı” başlıklı haberler? 50’sini aşan bir kadının yırtık kot giymesine mi yoksa halen göz kapağı ameliyatı yaptırmamasına, anti-aging ürünler ile kafayı bozmamasına mı, acaba şaşıranlar hangisine daha çok şaşırıyor? 

50’ye göre yaşamak

53 gibi 53 

Renée Zellweger, birkaç sene önce, olduğundan değişik bir tiple gazete manşetlerine çıktığında “Aşırı estetik kurbanı” ilan edilmiş ve fakat bu iddiaları yalanlamıştı. Yıllar geçti, şu anda 53 yaşındaki yıldız, bildiğimiz 53 gösteriyor diyeceğim de tam olarak emin değilim, 53 yaşın nasıl gösterdiğinden. Zira “küçük dokunuşlarsız” kimse kalmadı etrafımda. Daha genç göstermek zorunlu, ama daha genç giyinmek ı ıh, asla yok! Sağımız solumuz, her yer antiaging ürün dolu. Renée de, bir anti-aging açıklaması yaptı geçenlerde: “Onların tüm kremlerini, karışımlarını ve bize satmak istedikleri onca çöpü satın alırsak gerçek yaşımıza bakmamıza gerek olmadığını söyleyen tüm bu reklamlar da nesi? Ben 53 yaşındayım diye artık değerli olmadığımı mı söylüyorsunuz? 50 yaşına girmek, tüm o saçmalıklar olmadan tam yeni bir başlangıç gibi geldi. Kafanızdaki tüm o sesleri ve insanların sizden beklentilerini, projeksiyonlarını dinlemeye bırakabileceğiniz ve daha özgün bir şekilde kendiniz olabileceğiniz nokta.” 

Haberin Devamı

Evet, kilit ifade aslında, “kendin olmak”. Bu kakafoni içinde Renée gibi isimler serin bir suya atlamışız da rahatlamışız hissi veriyor gerçekten. 

50’ye göre yaşamak

Yaşını kucaklamak 

50’sine bir kalan Gwyneth Paltrow da ruhumuza su serpen bir isim: “Kırışıyorsunuz ve menopoza giriyorsunuz. Doğurgan ve güzel olamadıktan sonra kadın kimliğiniz bulunsa ne olur ki?” şeklinde genelgeçer görüşlerle dalga geçen yıldız, yaşını kucaklayan isimlerin başında geliyor. 49’undaki Cameron Diaz da yaşını kucaklayan isimlerden: “Issız bir adaya düşsem yanıma avokado ağacı, limon ağacı, zeytin ağacı, tavuk ve horoz alırım; okyanusun suyundan da tuzumu yaparım” diyen Diaz, doğallığını keyifle yaşıyor. Halle Berry, Brooke Shields, 50’sini aşmış, sevdiğimiz, doğal kadınlar. Şu doğallığı akışına bırakalım, bir kere de doğallık kazansın artık, ne dersiniz? Yaş aldıkça hoşlaşan sadece erkekler değil, biz de varız burada.