Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Osmanlı İmparatorluğu’nun 1850’lerde katıldığı o kanlı Kırım Harbi’ne benzetmek gibi olmasın, ama Kırım üzerinde şu sırada savaş rüzgârları esiyor.
Ukrayna krizinin en kritik odak noktası şimdi Kırım... Bir yandan etnik ve dinsel boyutlu bir iç savaş tehlikesi, diğer yandan da Rusya’nın askeri müdahalesi tehdidi ile karşı karşıya.
Kiev’deki son iktidar değişikliği, Ukrayna’nın güneyindeki bu özerk bölgede yaşayanlar arasındaki ayrışma ve gerginlikleri yüzeye çıkardı. Kiev’den tamamen kopmak ve tercihen Rusya’ya bağlanmak isteyen çoğunluktaki Rus kökenliler, Ukrayna’nın halen geçirmekte olduğu siyasi krizi fırsat bilip harekete geçtiler. Rus militanlar resmi binaları, hava alanlarını ele geçirdiler. Yerel Kırım parlamentosunun Rus kökenli üyeleri şimdi de bölgenin Ukrayna’dan ayrılması konusunda bir referandum yapılmasını istiyorlar.
Ancak Kırım halkının diğer kesimleri (Ukraynalılar ve Tatarlar), ayrıca Kiev’deki yeni yönetim, buna izin vermek niyetinde değil. “New York Times” gazetesinin Kırım’daki muhabiri dün oradaki Tatarların direneceğini ve şimdiden silahlandığını bildirdi. Aralarındaki bazı İslamcılar “cihat”tan söz ediyorlarmış...

Rusya müdahale eder mi?
Bir de Rusya’nın askeri bir müdahale ihtimali var ki, o da korkutucu. Dün de belirttiğimiz gibi Kırım Rusya için vazgeçilmez jeostratejik bir önem taşıyor. Rusya’nın Karadeniz filosu Sivastopol’da (ki buradan Boğazlar yolu ile Akdeniz’e inebiliyor).
Moskova burayı kendi kontrolü hatta egemenliği altında tutmak için her şeyi yapmaya hazır. Kırım’da yaşayan Rus kökenliler bunu sağlamak için bir araç (veya gerekçe) olarak kullanabilir.
Rusya’nın benzer durumlarda nasıl hareket ettiğini, 2008’de Kafkasya’da gördük. O dönemde Gürcistan’ın NATO’ya girme başvurusu gündemdeydi. Moskova Kafkasya’da güç dengesindeki böyle bir değişikliğe şiddetle karşıydı. Ne yaptı? Gürcistan’a bağlı Güney Osetya ve Abhazya’da yaşayan Rusların “korunması” bahanesiyle askeri bir müdahalede bulundu. Gürcistan ordusu bunu engelleyemedi. Bu iki bölge de bağımsızlığını ilan etti ve Moskova’nın “himayesi” altına giriverdi!
Bu “kötü emsal” şimdi Kırım’da da tekrarlanabilir mi? Mümkün. Moskova Sivastopol’daki üssünü korumak için Kırım’daki siyasi gelişmeleri, bu arada Rusların güvenliğini, bir “müdahale sebebi” sayıp burayı işgal edebilir.
Gerçi Kırım’da Tatarlar ve Ukraynalılar direnmeye, Ukrayna ordusu bunu engellemeye çalışabilir. Ama Rusya’nın kendi hayati çıkarları söz konusu olduğunda, gücünü en ağır şekilde kullanmaktan çekinmediği de bilinen bir gerçek.

Ankara ne yapacak?
Umarız Kırım’da iç savaş ve dış askeri müdahale senaryoları gerçekleşmez, mesele Ukrayna krizi ile birlikte bir uzlaşı ile çözümlenir.
Bu Türkiye için de çok önemli. Çünkü krizin tırmanması, Kırım’da bir savaşın çıkması, Ankara’yı çok zor duruma düşürecek.
Dışişleri Bakanlığı krizin başında taraflara (Yanukoviç ile protestoculara) “itidal tavsiye eden” bir bildiri yayınlamakla yetindi. Şimdi Kırım’daki durum daha kritik ve Türkiye’yi daha yakından ilgilendiriyor. Bu ise hükümeti daha aktif bir tavır almaya zorlayabilir.