Soma faciası dünya medyasının Türkiye ile ilgili olarak son zamanlarda en çok izlediği olayların başında geliyor.
Maden kazası duyulduğu andan itibaren yabancı ajanslar, televizyonlar, gazeteler bu olayı bütün ayrıntılarıyla bildirmeye başladılar. Önde gelen uluslararası medya organları muhabirlerini Soma’ya gönderdi. Birçok gazete faciayla ilgili röportajlara ve analizlere sayfalarca yer ayırdı.
Bu olağanüstü ilgi ve sempatinin nedeni hem olayın insani ve dramatik niteliğinden hem de günümüzde bu kadar büyük zayiata yol açan nadir kazalardan biri olmasından kaynaklanıyor.
Facianın müteakip günlerinde dünya medyası olayın siyasi boyutu üzerinde durmaya başladı. Buna yol açan da Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Soma ziyareti sırasında cereyan eden protesto gösterileri ve buna karşı sergilenen tutumdur.
Böyle bir ortam içinde Başbakan’ın gösterdiği tepki, Başbakanlık danışmanının yere yatırılan bir protestocuyu tekmelemesi ve daha sonraki gösterilerde TOMA’ların ve gazın kullanılması, Soma’ya gelen avukatların kelepçelenip gözaltına alınması haber ve yorumların başlıca konusu oldu.
Ne yazık ki dünya medyasına yansıyan bu görüntüler ve bunların yol açtığı yorumlar Türkiye’nin büyük çaba ve para harcayarak oluşturmaya çalıştığı dış imaja gölge düşürdü.
Herhalde Soma’da sokaklara dökülenlere karşı öylesine aşırı bir tepki gösterilmeseydi, bu tür olumsuz görüntüler yansımayacak, yorumcular bu protestolar üzerinde yazdıklarının hiçbirini yazmayacaklardı.
Neden öyle?
Facianın siyasi boyutuyla ilgili olarak yapılan değerlendirmeler, böyle bir trajik ve hüzünlü atmosferde dahi, iktidardakilerin hoşgörülü davranmadıkları, Başbakan’ın bu olayda da otokritik yüzünü gösterdiği, sonuçta öfkenin ve sertliğin yeni bir kriz yarattığı yönündedir.
Bundan hareketle, örneğin York Times” Gezi ve yolsuzluk olaylarının ardından şimdi de Soma’da hükümetin davranış tarzının Türkiye’nin bölgesel ve küresel bir güç olma çabalarına zarar verdiğini yazıyor. Birçok Alman gazetesi, Başbakan’ın 24 Mayıs’ta Köln’e yapacağı ziyareti iptal etmesini istiyor.
Gerçekten yabancı medyada Soma faciası sonrası çıkan yazıların çoğu, siyasi yönüyle olumsuz bir Türkiye imajı yansıtıyor.
Bunun öyle olması çok üzücü tabii.
Ancak nedenini iyi incelemek gerek. Bu durumu yabancıların anlayışsızlığına veya önyargılı ya da kötü niyetli olmasına atfetmek, işi basite indirgemek olur. Dünya basınında herkes mi Türkiye’ye karşı duygular ve gizli niyetler besliyor?
İçi dışı bir...
Soma faciasından alınacak çok ders vardır. Kuşkusuz bunların başında madencilik sektöründe, genel olarak da çalışma alanında yapılması gereken yeni düzenlemeler geliyor. Ama bunun yanı sıra, siyasi davranışta da yeni değerlendirmelere ihtiyaç var.
Soma’da resmi makamların bazı davranışları uyuşmazlıkların öfkeyle, sertlikle halledilemediğini gösterdi.
Bunların dış dünyaya yansımalarına gelince, konuyu soğukkanlılıkla ele alıp tespitleri objektif bir şekilde yapmak lazım.
Dışta imajı düzeltmenin yolu, içte durumu iyileştirmektir.