Türk-Suriye sınırının güneyinde, yani Kuzey Suriye’de artık devlet otoritesi yok. Kaos var, birbirleriyle savaşan gruplar var, yeni oluşumlar, oldubittiler var...
Suriye’de Esad yönetimine karşı ayaklanma başladığında, Türkiye’nin desteğiyle kurulan Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) sınıra yakın yerleri kendi kontrolü altına almaya başlamış ve rejime bağlı güçleri buraları terk etmeye zorlamıştı.
Ne var ki, muhalefet saflarındaki bölünmeler, radikal İslamcı grupların ortaya çıkmasına ve kendi hesaplarına eyleme geçmelerine yol açtı. Bu sefer farklı isimli cihatçı gruplar, sınıra yakın bölgeyi kendi kontrolleri altına almak için, silahlarını Esad’ın ordusuna karşı değil, ona karşı savaşan ÖSO’ya çevirdiler. Daha sonra da birbirlerine karşı...
Bu “savaş içinde savaş” sonunda halen sınır bölgesinde, IŞİD (Irak-Şam İslam Devleti), El Nusra Cephesi, İslam Cephesi kendi varlıklarını oluşturdular. Bu arada Kürt PYD örgütü de üç “kanton”un özerkliğini ilan etti...
Alarm zilleri
Suriye krizinin başında Erdoğan hükümetinin hesabında bu beklenmedik gelişmeler yoktu. Özellikle son günlerde olup bitenler, Ankara’yı alarma geçirmiş durumda.
Basında da yer alan haberlere göre, hükümetin ciddiyetle üzerinde durduğu istihbarat raporları, IŞİD gibi cihatçı grupların Türkiye’ye karşı eylem planlarına işaret ediyor.
Geçen hafta Türk Silah Kuvvetleri, Çobanbey karakolunun uğradığı bir saldırı üzerine, bir IŞİD konvoyuna karşı misillemede bulundu ki bu, Türkiye ile cihatçı grup arasındaki ilk çatışmadır.
Başbakan Erdoğan Tahran ziyareti sırasındaki basın toplantısında Suriye’deki bu radikal grupları bu kez açıkça “terörist” diye nitelendirdi. Bu da hükümetin konuya yeni bakış açısını gösteriyor.
Bu arada Reuter ajansının dünkü bir haberine göre, Suriye muhalefetini temsil eden Ulusal Koalisyon’un İstanbul ofisi IŞİD’in bombalı saldırısına uğrayabileceği istihbaratı üzerine kapatıldı ve örgütle ilgili geniş güvenlik tedbirleri alındı...
Korkulan sonuçlar
Kısacası, Kuzey Suriye’de sınıra yakın bölgede çeşitli silahlı grupların giriştikleri eylemler Türkiye için birçok bakımdan tehlikeler yaratıyor.
1. Sınır güvenliği sorunu ortaya çıkıyor. Bazı gruplar Türkiye’ye karşı tavır alıyorlar.
2. Uzun sınırdan (910 km) “sızma” ve “provokasyon” hareketleri ciddi bir tehdit oluşturuyor.
3. Terörden kaçakçılığa kadar her türlü eylem beklenebilir.
4. Gruplar arasındaki çatışmalar ve işgaller Türkiye’ye ilticaları artırıyor. (Son günlerde binlerce kişi Türkiye’ye sığındı).
5. İki ateş arasında kalan Suriyeli Türkmenler çok zor durumda. Birçoğu Türkiye’ye göç ediyor.
6. Türkiye’nin sınıra yakın bölgelerdeki nüfus yapısı, radikal grupların kışkırtmalarına ve buradaki dengelerin bozulmasına müsait...
Listeyi daha uzatmadan, bu tablonun ne ifade ettiği açık. Bu durum, Ankara’nın Suriye stratejisini yeniden gözden geçirip özellikle sınır bölgesinden gelebilecek tehlikelere karşı tedbirler almasını gerektiriyor.
İç politikadaki çalkantılar gözlerin bu yeni tehlikeye çevrilmesine engel olmamalıdır.