Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin bir kez daha sürprizler adamı olduğunu gösterdi: Doğu Ukrayna’yı ele geçirmek için savaşı bile göze aldığı söylenirken, Kiev’e -ve dolayısıyla Batı’ya- zeytin dalını uzattı.
Ukrayna’nın bir iç savaşa sürüklendiği ve Rusya’nın da müdahaleye hazırlandığı sanıldığı bir anda Putin, bir U dönüşü yaparak yeni tutumunu açıkladı: Ukrayna sınırına dayanan Rus askeri birlikleri geri çekildi... Moskova Doğu Ukrayna’da ayrılıkçıların önümüzdeki pazar günü için düzenledikleri bağımsızlık referandumundan vazgeçmelerini talep etti... Kremlin, Kiev’deki geçici hükümetin 25 Mayıs’ta yapmaya karar verdiği cumhurbaşkanlığı seçimlerine artık karşı çıkmıyor, aksine, bunu “doğru yolda atılmış bir adım” sayıyor...
Putin’in bu yeni tutumu Ukrayna krizinin diplomasiyle çözümlenmesi yolunu açabilir. Yeter ki bu süreçte ters bir sürpriz ortaya çıkmasın...
* * *
Ne oldu da Putin böyle bir tutum aldı?
1) Rusya Kırım’ı tek kurşun sıkmadan, rahatça Kiev’den koparıp kendisine bağlamayı başardı. Aynı taktiği Doğu Ukrayna’da uygulamak mümkün olmuyor. Burada kan dökülüyor. Rusya’nın müdahalesi ise Ukrayna ile savaş demek. Putin bunu istemiyor.
2) Batı’nın ekonomik yaptırım kampanyası Rusya’yı epey düşündürüyor. Moskova izole olmaktan korkuyor.
3) Doğu Ukrayna’daki ayaklanma Kiev’e -ve Batı’ya- mesajı verdi: Rusya yanlıları saf dışı bırakılamaz...
Gerginliği artıran da, yatıştıran da Putin’dir. Yaptığı U dönüşüyle inisiyatifi gene elinde tuttu...
Okuldan kız kaçırma
İki yüzden fazla kız öğrencinin birden okuldan kaçırıldığı şimdiye kadar hiç görülmemişti. Bu garip rekor 3 hafta önce Nijerya’da kırıldı. Dünya da bunu şaşkınlık içinde izliyor.
Olayı ilginç ve anlamlı kılan yanı, karmaşık dini-siyasi boyutudur. Kız öğrencileri kitle halinde kaçıran, Boko Haram adlı bir fanatik İslamcı örgüttür. 2002’de bir grup Müslüman din adamı tarafından kurulan ve 2009’dan itibaren terör eylemlerini sürdüren bu örgütün amacı, Nijerya’da radikal İslamcı bir rejim kurmak. Boko Haram’ın şimdiki lideri Ebubekir Şekau son zamanlarda adını dehşet verici terör eylemleriyle duyurdu.
Ama bu seferki eylem sadece Nijerya’yı değil, bütün dünyayı sarstı. Sebebi de Şekau’nun kız çocuklarını kaçırmak için öne sürdüğü gerekçe. Ona göre kızların Batı usulü okullarda eğitim görmesi “haram”dır. Dolayısıyla kaçırılan bu kızlar pazarda satılıp sahiplerini bulacaklar. Nijerya basınına göre bu satış başladı bile!
Boko Haram’a göre kızların okulda eğitim görmesi “haram”, ama köle gibi pazarlarda satılmaları “sevap”! Ebubekir Şekau’nun ülkede kurmak istediği “yeni düzen” bu...
Kara Afrika’nın en kalabalık ülkesi olan Nijerya’nın 174 milyon nüfusunun yarısı Müslüman, yüzde 40 kadarı da Hıristiyan. Nijerya 350 etnik grubun yaşadığı, 250 dil ve lehçenin konuşulduğu “mozaik” bir devlet.
Boko Haram, kendi fanatizmi ile ülkeyi ortaçağın da gerisine götürmek peşinde. 21. yüzyılda olacak şey mi bu?