Son dakikada bir değişiklik olmazsa, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın gündeminde, yarın Almanya’nın Köln kentine bir ziyareti var.
Daha önce planlanan bu gezi, iktidara yakın olar “Avrupalı Türk Demokratlar Birliği”nin (URTD) onuncu yıldönümü etkinlikleri vesilesiyle yapılacak. Ama Başbakan’ın asıl amacı, cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde, Almanya’da sayısı bir buçuk milyonu bulan Türk vatandaşı seçmenlerin desteğini sağlamaktır.
Böylece Erdoğan 20 bin kişinin toplanması beklenen Köln’deki Lenxes Arena’dan, Almanya’da ve hatta diğer Avrupa ülkelerinde yaşayan ve ilk kez cumhurbaşkanlığı seçimlerine katılacak olan TC vatandaşlarına seslenmek ve onlara bazı mesajlar vermek fırsatını bulacak.
Ne var ki Başbakan’ın bu ziyareti, daha önce Almanya’ya yaptığı birçok geziden farklı -yani daha olumsuz- bir ortam içinde gerçekleşecek. Hem Almanlar hem de oradaki Türkler açısından...
Üslup meselesi
Alman siyasi partileri, parlamenterleri ve medyası, günlerden beri Erdoğan’ın bu ziyaretine karşı adeta bir kampanya açmış durumdalar.
Buna rağmen Şansölye Angela Merkel ve Hükümeti, Başbakan’ın seyahat programına müdahalede bulunmaktan çekindi. Ancak Merkel verdiği bir demeçte Erdoğan’ı bu ziyaretinde “itidal” göstermeye çağırdı ve “Başbakan’ın sorumluluk bilinci ve hassasiyetiyle davranacağından eminim” diye konuştu.
Bu sözler Şansölye’nin, diğer birçok Alman yetkilisi gibi, Erdoğan’ın Köln’de yapacağı konuşmanın, daha önceki bazı demeçleri gibi, sert ve saldırgan bir üslup taşımasından kaygı duyduğunu gösteriyor. Merkel’in böyle bir uyarıda bulunması ne yazık ki Ankara için küçük düşürücü bir nitelik taşıyor...
Güven krizi
Almanya’nın bu kez Erdoğan’ın ziyaretine gösterdiği tepkinin çeşitli nedenleri var.
Merkel’in de anımsattığı gibi, Başbakan’ın daha önce Almanya ziyaretlerinde yaptığı konuşmaların üslubu ve yaklaşımı Almanları çok rahatsız etti. Son olarak da Başbakan’ın “eski bir rahip” diye söz ettiği Almanya Cumhurbaşkanı Joachim Gauck’a karşı, Ankara’da ODTÜ’deki eleştirel bazı ifadeleri nedeniyle sarf ettiği ağır laflar da Berlin’de infial yarattı.
Sıkı bir işbirliği içinde olmalarına rağmen, Türkiye ile Almanya arasında bir süreden beri bir nevi “söz savaşı” ve güven krizi yaşanıyor.
Almanya’daki Türk diplomatlarının bu tespitleri Ankara’ya aktardığı ve Başbakanlık danışmanlarının da bundan gereken sonuçları çıkardığı umulur...
Türklerin beklentisi
Diğer önemli bir husus, Erdoğan’ın bu ziyaretinin Almanya’daki Türk toplumunu nasıl etkileyeceğidir.
Başbakan’a muhalif olan Türkler ziyaret sırasında Köln’de protesto gösterileri düzenlemeye hazırlanıyorlar. Erdoğan’ın buna göstereceği tepki ve konuşma üslubu bu bakımdan çok önemli.
Çankaya’ya çıkmayı planlayan bir lider olarak kendisinden beklenen şey, orada da ılımlı, esnek, kapsayıcı bir imaj sergilemesidir.