Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Kesin sonuçları bu sabah açıklanacak olan İskoçya’daki bağımsızlık referandumu, Avrupa dahil, dünyanın birçok yerinde esen ayrılıkçılık rüzgârlarına dikkatleri çekmiş bulunuyor.
İskoçya gibi tam 307 yıldan beri güçlü bağları bulunan bir halkın, “ayrılma dalgası”na kendisini kaptırmış olması ilk bakışta garip görünebilir.
Aslında İskoçya, Avrupa’da ve yeryüzünün birçok bölgesinde son yıllarda yüzeye çıkan ayrılıkçı hareketlere sahne olan tek ülke değil. Bu dalga bir süredir Belçika’dan İspanya’ya, İtalya’dan Fransa’ya kadar birçok ülkede etkisini gösteriyor.
İskoçya referandumunun sonucunun -hele bağımsızlık lehinde olacaksa- diğer ülkeler üzerinde bir “domino etkisi” yapması olasılığı da var.
Ne gariptir ki bu ayrılıkçı hareketler, özellikle Avrupa’da, ülkeler arasında siyasal ve ekonomik entegrasyon yönünde önemli adımların atıldığı bir zamana rastlıyor. Avrupa ülkeleri bir yandan AB içinde ve Avrupa Konseyi çerçevesinde ortaklık ve beraberlik yönünde ilerliyorlar, diğer yandan kendi içlerindeki ayrılıkçı akımlar sonucunda bölünme ve dağılma tehlikesiyle karşılaşıyorlar. Bu çelişkiyi izah etmek gerçekten zor...

Ayrılan çok...
Avrupa’da 1990’lardan itibaren meydana gelen iki önemli bölünme hareketinden biri, komünist rejimin çökmesiyle birlikte Sovyetler Birliği’nin 1991’de dağılması, diğeri de Yugoslavya Federasyonu’nun 1991’den sonraki yıllarda peyderpey parçalanması...
Slovenya’nın bağımsızlığa kavuşmasıyla başlayan eski Yugoslavya federal bölgelerinin dağılmasında en dramatik olay, Bosna-Hersek’in kendi içindeki etnik grupların ayrı entiteler kurma mücadelesine ve kanlı olaylara sahne olmasıdır.
Halen de Sovyetler Birliği’nden ayrılan Ukrayna’nın doğu bölgesi, bağımsızlık için ayağa kalkmış durumda. Kırım da Ukrayna’dan koptu ve Moskova’ya bağlandı.
İspanya’da yıllarca ETA, Bask bölgesinin Madrid’den ayrılması için mücadele etti. Bu bölge, kendisine tanınan geniş özerklik sayesinde sükunete kavuştu. Ancak bu kez Katalonya bölgesi İspanya’dan ayrılmak istiyor ve bir referandum düzenlemeye çalışıyor.
İtalya’da da Venedik bölgesi benzer bir çaba içinde. Belçika’da ise Flaman bölgesinin ayrılmak istediği biliniyor.
Nihayet Avrupa’da son zamanlarda müzakere barış yoluyla gerçekleşen bir ayrılma da Slovakya ile Çek Cumhuriyeti arasındadır. Buna “karşılıklı rıza ile boşanma” gözüyle bakılıyor!

Ayrılma nedenleri
Yıllar, hatta yüzyıllar boyunca aynı devlet çatısının altında yaşamış hakların şimdi ayrılmak ve bağımsız olmak istemelerinin çeşitli nedenleri var...
Bunların başında ulus-devlet içindeki farklı etnik, dinsel, mezhepsel gruplar içinde oluşan ve hızla yükselen kimlik duygusudur.
Bu duygu, milliyetçilik hatta “mikro-milliyetçilik” ve ayrılıkçılık akımını tetikliyor.
Diğer bir faktör de ekonomik çıkarlarla ilgili. Geri kalmışlık veya aksine zenginlik, ayrılma isteklerini harekete geçiriyor.
Bu arada siyasal ve sosyal baskıların yarattığı öfke ve ezilmişlik duygusu da ayrılıkçılığı körükleyen bir etken.
İskoçya’daki hareketin nedenlerini ve referandum sonucunu yarın inceleyeceğiz.