Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Haftalardan beri dikkatle hep IŞİD’in eylemleri sonucunda Ortadoğu cephesinde meydana gelen siyasi deprem üzerinde odaklanılmış durumda.
Bu arada Ukrayna merkezli Avrupa cephesi unutuldu sanki.
Oysa bu yılın ilk aylarında gözler tamamen bu cepheye çevrilmişti. Dünya, Ukrayna’da olup bitenlerin Rusya ile Batı’yı karşı karşıya getiren yeni bir Soğuk Savaş’a sürüklemesi korkusu içindeydi.
Bu risk tamamen ortadan kalkmış sayılmaz. Ukrayna Avrupa’da ve dünyada gerginlik ve çatışma için potansiyel bir tehlike olarak devam ediyor.
Bu arada olanları hatırlayalım:
Eski Cumhurbaşkanı Viktor Yanukoviç’in AB ile varılan serbest ticaret anlaşmasını imzalamaktan son dakikada vazgeçmesi üzerine halkın geniş bir kesimi ayaklandı. Rus yanlısı Başkan ülkeden kaçınca, Batı sempatizanı geçici bir yönetim kuruldu.
Bu kez başta Kırım’da, ardından Ukrayna’nın doğusunda (çoğu Rus etnik kökenli) Rusya yanlıları ayağa kalktı. Bunu fırsat bilen Rusya, Kırım’daki eylemleri destekleyerek bir referandum yapılmasını sağladı. Bu da kolayca Kırım’ın Kiev’den koparak Moskova’ya bağlanmasına yol açtı.
Ukrayna’nın “toprak bütünlüğü”nü savunanlar bu yeni gerçek karşısında sustu. Artık Kırım’ın lafı bile edilmiyor...

Savaş kızışıyor
Ukrayna’nın Doğu bölgesinde de Nisan ayından itibaren Rusya yanlıları ayaklanıp bağımsız bir “Donetsk Halk Cumhuriyeti” ilan ettiler. Bir ara sınırdaki Rus ordusunun bu toprakları istila edeceğinden korkuldu. ABD ve AB buna karşı sert tepki gösterdi. Sonradan Putin kuvvetlerini geri çekmeye razı oldu. Ama bölgede Rus yanlısı ayrılıkçılarla Ukrayna ordusu arasındaki kanlı çatışmalar devam etti.
Bu arada Ukrayna’da yapılan seçimleri kazanan Petro Poroşenko bir yandan Rusya ile ilişkilerini normalleştirmeye çalışırken, diğer yandan AB ile serbest ticaret anlaşmasını imzalayarak Kiev’in rotasını Batı’ya çevirdi. Yeni Başkan Rus yanlılarının kontrol ettiği bölgeyi geri almak için de ordusunu harekete geçirdi.
Şimdi varılan noktada Ukrayna ordusu Sloviansk kentini ve diğer bazı stratejik noktaları Rus militanlarının elinden aldı. Yeni hedef, militanların kalesi sayılan Donetsk bölgesi.
Meselenin bir yüzü, yeterli eğitime ve modern silahlara sahip olmayan Ukrayna ordusunun, Rusya’dan yardım gören militanları buralardan atıp atamayacağıdır. Diğer yüzü ise, Moskova’nın Ukrayna askerlerinin ilerlemesi halinde müdahalede bulunup bulunmayacağıdır.
Ukrayna’da ordu ile ayrılıkçılar arasındaki savaş kızıştıkça, bu sadece bu ülkeyi değil, Avrupa’yı da daha geniş bir çatışmaya doğru sürükleyebilir.

Tek çözüm yolu
Aslında benzer birçok sorun gibi, Ukrayna krizinin de çözümü askeri alanda değil, diplomasidedir.
Farklı etnik ve dinsel kökenli ve farklı ideolojik eğilimli halk kesimlerinin birbirlerinden kopmamaları için tek yol, özerk bölgeleri ortak bir çatı altında toplayan federal bir yapının kurulmasıdır. Bu aynı zamanda tarafların ve de yabancı güçlerin dış politika konularında da bir uzlaşmaya varmalarını gerektirir.
Ortadoğu cephesinde çatışmalar ve gerginlikler tırmanırken, Avrupa cephesinde böyle bir anlayış görebilecek miyiz?