Avrupalılar geçen hafta sonu tamamlanan Avrupa Parlamentosu (AP) seçimlerinin şaşırtıcı sonucunun şokunu hâlâ yaşıyorlar.
Aralarında ırkçı, yabancı düşmanı, hatta AB karşıtı grupların bulunduğu aşırı siyasi güçlerin başarısından derin kaygı duyan “ana akım”a mensup kitleler, şimdi gösteriler düzenleyerek buna tepki gösteriyorlar.
Bu arada AB yöneticileri ve AB üyesi ülkelerin liderleri, seçim sonucunun ışığında, bundan sonra ne yapmak gerektiğini tartışıyorlar. Önceki gün Brüksel’de yapılan Zirve’de AB’de nasıl bir revizyon yapılabileceği konuşuldu. Bu istişareler önümüzdeki haftalarda devam edecek.
* * *
Seçim sonucunun ortaya koyduğu yeni siyasi tablonun iki yüzü var: Biri, pek çok AB ülkesinde aşırı sağcı bir tehdit sayılacak ölçüde güçlenmesi, diğeri de AB’nin yapısında değişiklik yapılmasıyla ilgili.
AB ülkelerinde aşırı sağın yükselişi, Avrupa’yı sarsan ekonomik krizin (ve de kıtaya yabancı göç akınının) bir sonucu. Bu sorunların çözümü hem zor, hem de zaman gerektiriyor.
AB ile ilgili baskılar, birçok üye ülkede “Brüksel’in hâkimiyeti altında olmayan, daha gevşek bağlarla birbirine bağlı bir topluluk” yönünde bir görüşün yaygınlaşmasının sonucu. Bu da artık AB’nin yeni gündeminde yer alıyor...
* * *
Her iki yanı ile bütün bu olanlar Türkiye’yi de yakından ilgilendiriyor.
Seçim sonucu birçok bakımdan Türkiye için endişe verici. Yeni AP’de Türkiye’ye de karşı olan partilerin sesi daha yüksek çıkacak. Buna karşılık “Türkiye’nin dostu” sayılan bazı temsilciler seçilmedi... Öte yandan birçok ülkede güçlenen aşırı sağcı partiler mevcut iktidarları zorlayacak, bir kısmı belki koalisyonlara girecek... Yeni siyasi durum, Avrupa’da yaşayan Türkler için de kötü. Türkler bundan böyle kendilerini daha hasım bir ortam içinde bulabilirler...
Nihayet AP’nin, AB Komisyonu üzerinde daha yoğun baskıda bulunması ve sonuçta Ankara’nın müzakere sürecinde daha büyük engellerle karşılaşması muhtemel. Kısacası, yeni dönemde Ankara’nın işi zorlaşıyor.
* * *
Son gelişmelerin AB’nin siyasal geleceğini nasıl etkileyeceğine gelince, AB’nin önde gelen üyelerindeki eğilim bazı temel yapısal değişikliklerin yapılması yönünde. Fransa Cumhurbaşkanı Hollande son demeçlerinde bunu açıkça dile getirdi.
Bu bağlamda asıl Britanya’nın ne yapacağı merak konusu. Bu ülkede AP seçimlerinde birinci çıkan parti (UKİP) AB’den çekilmek ve AB ile yeni bir ortaklık kurmak eğiliminde. Bu konuda yapılması düşünülen referandumdan böyle bir sonuç çıkması şaşırtıcı olmayabilir.
Bu Türkiye için ne ifade eder? Ekonomik ve Dış Politika Araştırmalar Merkezi EDAM’ın başkanı Sinan Ülgen konuyla ilgili bir makalesinde şöyle diyor: “İngiltere ile AB arasında kurulacak yeni bir ortaklık, kendi üyelik süreci tıkanan Türkiye’ye AB ile ilişkilerinde yeni bir fırsat penceresi açma potansiyelini taşıyor... Türkiye İngiltere için tasarlanan yeni ortaklığı kendine hedef seçerek AB ile ilişkilerine yeni bir perspektif kazandırabilir”...
Tartışılmaya değer bir fikir...