Prof. Dr. Nuran Yıldız

Prof. Dr. Nuran Yıldız

nuran@nuranyildiz.com

Tüm Yazıları

Uzun süredir Hollywood sinemasında kötü bir Çinli görmüyorsunuz. Eskiden bir filmde suç varsa suçlu kesinlikle Çin mahallesinden olurdu. Bu konuya döneceğim. 

Neoliberal düzen her fırsatta ortama “Anda kal” sloganını püskürttü. Hep “an”da kalmamız gerekiyordu. Hayat sadece o andan ibaretti. Akıl dışıydı ama akıl dışı olan her şeyin ilgi gördüğü bir çağdı bu. Hayatın “an”dan ibaret olmadığı gerçeğiyle burun buruna gelenlere de antidepresanları hazır tutuyorlardı. Yoksa neden “antidepresan çağı” densindi ki? 

Haberin Devamı

12 yıl önce “Aşk Yüzyılı Bitti”yi yazdığım günden bu yana derslerde, danışmanlığını yaptığım kişi, kurum, proje ve konferanslarda sürekli hatırlattığım gerçek şuydu: “Size ‘anda kal’ diyorlar, bu bir tuzaktır. Anda kalmayın, anın hakkını verin. Hayat, anların toplamından oluşan bir süreçtir.” 

İşte sonuç. 

Trump kömür ocakları kararnamesini imza töreninde şöyle dedi: “Buraya çıkmadan 15 dakika önce düşündüm ve karar verdim.” O sırada ülkesi sokaklara dökülmüştü. Açıkladığı yüksek gümrük vergilerinin şoku atlatılamadan vergileri 90 gün erteledi. Bu kararı ne zaman aldığı sorulduğunda da “Bu sabah, oldukça erken saatlerde” dedi. 

O sırada biz, “Kaos Yönetimi” doktora dersinde ABD’nin “global trend” raporlarını kaç yıllık yaptığını konuşuyorduk. Ortalaması 50 yıldı. Şimdiyse anlık ilerliyorlar. 

Trump dış ticaret açığını azaltmak, üretim ekonomisine geri dönmek için çılgınca kararlar alırken Çin Devlet Başkanı Şi Cinping sessiz kaldı. Trump - Cinping mücadelesine ayı ile ejderhanın kapışması diyebilirsiniz bence Cinping, Trump’ı ateş çemberine aldığından emin. 

Neoliberal dünya “an”da kal telkinlerinde bulunurken Çin, gelecekteki gücüne giden yolu döşüyordu. Mesele, ABD mallarının Çin’de üretilmesinden daha fazlasıydı. Çin, ABD’nin temsil ettiği neoliberal düzene karşı politikasını üç ayaklı oluşturdu. Rakibi yeneceksen önce soğuk kanlı olacak sonra zaaflarını bileceksin. 

Birinci ayağı, ABD’nin markalı ürünlerini, maliyeti düşürerek Çin’de üretmekti. Bugün dünyanın en büyük iki online alışveriş sitesi Çinli. ABD pazarındaki hazır giyim şirketlerinin payı Çin lehine değişti. ABD şirketleri ya küçüldü ya kapanmaya başladı. En son Forever21 iflas etti. 

Haberin Devamı

İkincisi, ABD’nin sömürdüğü ülkelerle (Afrika, Asya, Ortadoğu, Güney Amerika) farklı bir iletişim stratejisi geliştirdi. ABD’nin hegemonik tavrından bunalan ülkeler Çin’in saygılı tavrını sempatik buldular. Aşağılayanlarla aşağılananlar arasında seçim yaparken kendilerine benzerlere yaklaştılar. Onlara birlikte kazanabilecekleri bir ilişki biçimi öneren Çin, etik değerleri öne çıkaran “dürüst, güvenilir” ticaret iletişimi uyguladı. 

Üçüncü ayak için yazının başına dönelim. Amerikan filmlerinde kötü Çinli görmeniz zor. Artık Hollywood film şirketlerinin önemli kısmının ya sahibi ya da büyük ortağı Çin sermayesi. Üstelik Çin, en büyük film pazarı. Çin’i aşağılayan filmleri ülkeye sokamazsınız. Pentagon’un küresel algı operasyonlarını artık Çin uyguluyor. 

Çin bunu nasıl yaptı? Dünyanın neoliberalizm batağına saplanacağını öngördüler. Böyle bir çöküşte insan iki şeye yönelir; Pahalı markalar yerine daha ucuz ürünlere ve güvenilir, dürüst ilişkilere. Çin, neye ihtiyaç varsa onu veriyor. 

Haberin Devamı

550 yıl sonra “ipek yolu”nu yeniden açtılar, zihindeki Çin seddini aştılar. İpek yolunun kapanmasıyla tarih sahnesine giren ABD’yi, ipek yolunu açarak zayıflatmaya kararlı görünüyorlar. 

İletişim notları 

Bir, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın DEM heyetiyle görüşmesinde, kalpaklı Atatürk portresi çok dikkat çekti. Bahçeli’nin görüşmeyle ilgili açıklamasında yer alan “hem içerik hem ilerleyiş hem de simgesel ifade bakımından takdire şayandır” ifadesiyle de altı çizilmiş oldu. 

İki, CHP Genel Başkanı Özel “Türkiye’deki meseleleri bütün dünyaya anlatacağız” derken yönetmekle lider olmak arasındaki farkı unutmuş görünüyor. 

AKLIMDA KALAN 

Bu köşede birinci yıl: Milliyet’te yazmaya başlayalı tam bir yıl oldu. Zaman hızlı geçiyor, yıllar çabuk tükeniyor. Önemli olan hayat parantezi içerisinde anlamlı işler yapabilmek. Başta Genel Yayın Yönetmeni Özay Şendir olmak üzere, okuma yazmayı Abdi İpekçi’nin manşetlerinden öğrendiğim Milliyet’te bana yazma fırsatı veren herkese çok teşekkür ederim. Yazar yazmaya devam ettikçe yaşar. Yazalım.