Prof. Dr. Metin Taş

Prof. Dr. Metin Taş

ymmmetintas@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Franchising ilk bakışta oldukça iyi bir yöntem gibi görünse de bizdeki uygulama oldukça ilginç saptamalara götürüyor bizi

Ekmek içi köfte teknolojisi olur mu


Franchising “bilgi ve teknoloji birikiminin” diğer bölge, kent veya ülkelere transferini sağlayan bir yöntem. Yani, belirli bir üründe üne kavuşmuş ya da yeni bir teknoloji keşfetmiş kuruluşlar, her yere şube açmak yerine, başka bölgelerdeki bazı kişilerle bağlantı kuruyor ve birikimlerini o yerlerdeki kişi ya da kuruluşlarla aktarıyor. Bu teknolojinin veya ismin kullanılmasının bir bedeli var kuşkusuz...
İlk bakışta, oldukça iyi bir yöntem görüntüsü vermesine rağmen, bizdeki uygulama oldukça ilginç saptamalara götürüyor bizi... Yöntemin bizde en çok kabul gören uygulamaları gıda alanında göze çarpıyor. Örneğin, ekmek içi köfte teknolojisi satın alıyoruz!
Yoğurda ‘franchise’
Aslında, bu alışveriş karşılıklı olsa belki bu kadar dikkat çekmeyecek. Ama bu tür ürünlerde sözde teknoloji ve üretim ve sunum tekniği satışı sürekli olarak tek taraflı çalışıyor.
Örneğin, yoğurdu ele alalım. Yoğurt, dünyanın tüm dillerinde yoğurt olarak bilinir. Bunun nedeni, yoğurdu Türklerin icat etmesi ve dünyaya da Türklerin yayması. Hadi yoğurt için franchising verelim; alan olacak mı?
Olmaz! Nedenine gelince, gelişmiş ülkelere karşı kendi silahlarını kullanamazsınız. Yoğurt örneğinden devam edelim. Bizden yoğurt için franchising almadıkları gibi, öz be öz Türk icadı olan bu ürünü kendine özgü olarak farklı bir lezzette ürettiklerini iddia ederek, onun isim hakkını da bize satarlar.
İşte franchising denilen yöntem böyle bir şey. Sonundaki “ing” takısı ise, atılan kazığın sürekliliğini ifade ediyor...

Ya faturalarınız ortadan kaybolursa

Mükelleflerin ellerinde bulundurdukları faturaların korunması için gerekli önlemleri alması beklenen bir davranış olmasına karşın faturalar bir şekilde elden çıkabiliyor. Yasal kurallara uygun olarak bastırılmış faturaların kaybolması ya da elden çıkması, yok olması halinde neler yapılması gerektiği konusu son derece önemli.
Faturanın kaybolduğunun tespiti, genellikle kullanılmak istenmesiyle anlaşılıyor. Faturaların kaybolması çeşitli şekillerde olabilir. Faturalar; yangın, deprem ve sel gibi afetler sebebiyle elden çıkabileceği gibi, çalınma ve kaybolma gibi şekillerde de ulaşılamaz durumda olabilmektedir.
Yangın, deprem ve sel gibi nedenlerle faturaların kullanılamayacak hale gelmesi, yanması veya yok olması halinde, durumun resmi bir tutanakla (itfaiye raporu gibi) tespiti büyük önem taşıyor. Diğer hallerde ise tutanağın işletme içinde düzenlenmesi gerekiyor.
Kaybolan fatura koçanının kısmen veya tamamen kullanılması halinde ayrıca mahkemeye de başvurulması gerekiyor. Mahkeme’ye kayıp faturaların geçersizliği ile birlikte “zayi belgesi” talebiyle başvurulacak. Mahkeme kararının ardından zaman geçirmeden ilgili belgelerle birlikte vergi dairesine başvurulması gerekiyor.
Vergi sürprizi
Faturaların kaybolması halinde sürecin son aşaması vergi dairesine başvuruda bulunulması. Başvuru halinde idarenin yapacağı işlemler, olayın özelliğine göre değişiyor. Örneğin, kaybolan koçanda yer alan faturaların bir kısmının kullanılmış olduğunun tespit edilmesi halinde, faturaların kaybolduğu dönemde fatura başına ortalama hasılat dikkate alınarak matrah takdir edilebiliyor.
Fatura koçanını kaybeden mükelleflerin, elinde kaybolan koçandan başka ve o koçanı izleyen seri numaralı faturalar olması ve kayıp hakkında herhangi bir işlem yapmadan izleyen koçanı kullanmaması yerinde olur.
Bu bakımdan, bu durumdaki mükelleflerin faturaların seri numaralarını da dikkate alarak fatura kesmeleri, hem kaybolan fatura koçanının belirlenmesini kolaylaştıracak hem de istenmeyen vergi sürprizleri ile karşılaşmalarının önüne geçecektir.

GÜNÜN SÖZÜ

“Hayatta yapılacak o kadar çok hata var ki, aynı hatada ısrar etmenin anlamı yoktur.”
(Jean Paul Sartre)