Dünya Ekonomik Forumu (WEF) teknolojik değişim, jeoekonomik parçalanma, ekonomik belirsizlik, demografik değişimler ve yeşil dönüşümün etkileri ile işgücü piyasasında ve işlerde yaşanacak dönüşümlere yönelik ‘The Future of Jobs Report 2025’ raporunu yayımladı. Rapor dünya genelinde toplamda 14 milyondan fazla çalışanı temsil eden 1.000'den fazla önde gelen küresel işverenin 2025-2030 dönemine yönelik perspektiflerini bir araya getiriyor.
Raporda dijital erişimin genişlemesi nedeniyle işverenlerin %60’nın 2030 yılına kadar işlerinde bu kapsamda önemli dönüşümlerin gerçekleşmesini beklediklerini ortaya koymaktadır. En çok dönüşüm beklenen alanlar yapay zekâ ve bilgi işlem (%86), robotik ve otomasyon (%58) ve enerji üretimi, depolama ve dağıtımı (%41) olarak sıralanmaktadır. Bu beklentiyle uyumlu olarak yapay zekâ ve büyük veri, ağlar ve siber güvenlik ile teknolojik okuryazarlıkla ilgili becerilere yönelik talebin de artması beklenmektedir.
Artan yaşam maliyeti işverenler arasında genel olarak en dönüştürücü eğilimler arasında ikinci sırada yer alırken genel ekonomik yavaşlamanın da bu dönüşümde etkili olacağı beklenmektedir. İşverenler her iki beklenti nedeniyle yaratıcı düşünme, dayanıklılık, esneklik ve çeviklik gibi becerilere yönelik talebin artacağını beklemektedir.
İşgücü piyasasında dönüşüme yol açması beklenen üçüncü etki, iklim değişikliği ile mücadele ve yeşil dönüşümle ilgilidir. Bu etki nedeniyle çevre mühendisliği, yenilenebilir enerji mühendisliği ve elektrikli ve otonom araç uzmanları gibi çevre odaklı mesleklere ve iş pozisyonlarına yönelik talebin artması beklenirken ‘çevresel sorumluluk’ bu kapsamda en hızlı gelişen beceriler listesine ilk kez girmiştir.
Ülkelerdeki demografik değişim işgücü piyasasını doğrudan etkilemektedir. Son zamanlarda özellikle gelişmiş ülkelerde yaşanan nüfus artış hızlarındaki sert düşüşler ekonomilerde sürdürülebilirlikle ilgili riskleri gündeme getirmiştir. Bu kapsamda raporda da iki demografik değişime, yüksek gelirli ekonomilerde yaşlanan ve azalan çalışma çağındaki nüfus ile düşük gelirli ekonomilerde artan çalışma çağındaki nüfusa işaret edilmektedir. Raporda demografik değişim eğilimlerinin yetenek yönetimi, öğretim ve mentorluk, motivasyon ve öz farkındalık gibi becerilere olan talebi artıracağı vurgulanırken, ayrıca yaşlanan nüfuslu ülkelerde hemşirelik gibi sağlık alanındaki mesleklerde, artan genç nüfuslu ülkelerde ise eğitimle ve özellikle yükseköğretimle ilgili mesleklerde büyümenin artacağı ifade edilmektedir.
Raporda son olarak küresel ölçekte jeoekonomik parçalanma (geoeconomic fragmentation) ve jeopolitik gerilimlerin (geopolitical tensions) işgücü piyasalarında önemli dönüşümlere yol açacağı vurgulanmaktadır. Söz konusu eğilimlerin daha çok ABD ve/veya Çin ile önemli ticari ilişkiler yürüten ekonomilerde hissedileceği belirtilirken bu eğilimlerle birlikte işlerin dış kaynaklara devredilmesi (offshore) veya ülkeye yeniden kazandırılması (re-shore) yönünde hareketliğinin artacağı ifade edilmektedir. Dolayısıyla, bu beklentilerle uyumlu bir şekilde güvenlik ile ilgili iş pozisyonlarına yönelik talebin artacağı, ağ güvenliği ile siber güvenlik becerilerine olan ihtiyacı yükselteceği ifade edilmektedir. Ayrıca bu eğilimler ışığında dayanıklılık, esneklik, çeviklik, liderlik ve sosyal etki gibi insan odaklı becerilere yönelik talebin de artacağı beklenmektedir.
Değerlendirmeye katılan söz konusu küresel işverenlere göre 2025-2030 döneminde işgücü piyasalarında yukarda değinilen yapısal dönüşümler nedeniyle yeni iş pozisyonların ortaya çıkması ve mevcut iş pozisyonlarından bazılarında kayıp yaşanması toplamının mevcut işlerin %22’sine denk geleceği öngörülmektedir. Mevcut istihdamın %14’ü kadar (170 milyon) yeni iş pozisyonunun ortaya çıkması ve %8’i kadar (92 milyon) iş pozisyonunun da yok olması beklenmektedir. Dolayısıyla, raporda işverenlerin beklentilerine göre yok olacak iş pozisyonlarından çok daha fazlasının üretileceği, yani istihdamda 78 milyon net yeni pozisyonun üretilmesi şeklinde olumlu bir tablo ortaya çıkmaktadır.
Net yeni iş pozisyonlarında mutlak hacim açısından en yüksek büyümeyi göstermesi beklenen iş pozisyonlarının tarım ve gıda alanında olacağı (tarım ve gıda işleme çalışanları), benzer şekilde inşaat (inşaat işçileri), teslimat (teslimat sürücüleri), satış hizmetleri (satış elemanları), bakım hizmetleri (hemşire, sosyal hizmet ve danışmanlık uzmanları ile kişisel bakım yardımcıları), eğitim (öğretmen ve akademisyen) ilgili işlerde de önümüzdeki beş yıl içinde önemli bir büyüme görülmesi beklenmektedir.
Benzer şekilde teknolojik dönüşümler nedeniyle ortaya çıkan/çıkacak yeni iş pozisyonları raporda yüzde bazında en hızlı büyüyen işler olarak değerlendirilmekte ve bu iş pozisyonlarının büyük veri uzmanları, Fintech (finansal teknoloji) mühendisleri, yapay zekâ ve makine öğrenmesi uzmanları ile yazılım ve uygulama geliştiriciler tarafından doldurulacağı öngörülmektedir. Ayrıca, yine raporda otonom ve elektrikli araç uzmanları, çevre mühendisleri ve yenilenebilir enerji mühendisleri gibi yeşil ve enerji dönüşümü ile ilgili işlerin de en hızlı büyüyen işler arasında öne çıkacağı vurgulanmaktadır. Ancak, yeni iş pozisyonlarının hangi ülkelerin işgücü piyasalarında hangi oranda gerçekleşeceği o ülkelerin yukarda değinilen işgücü piyasalarındaki yapısal dönüşümlere yol açacak faktörlerden ne kadar etkileneceği ve bu etkilere ne kadar hızla cevap üretebileceği ile ilişkilidir.
Yukarda değinilen yapısal dönüşümler nedeniyle iş pozisyonları olarak mutlak sayı açısından en büyük düşüşün beklendiği işlerde posta hizmeti memurları, banka veznedarları ve veri girişi memurları, kasiyerler, bilet gişe görevlileri, idari asistanlar ve yönetici sekreterleri gibi memurluk ve sekreterlik pozisyonları öne çıkmaktadır.
Stratejik Alan Olarak Yaşam Boyu Öğrenme
Bu dönemde bazı iş pozisyonları yok olur ve yeni iş pozisyonları öne çıkarken mevcut iş pozisyonlarının beceri setlerinde de doğal olarak dönüşümler yaşanması beklenmektedir. Bu bağlamda raporda, çalışanların mevcut beceri setlerinin ortalama olarak beşte ikisinin (%39) 2025-2030 döneminde dönüşeceği veya geçerliliğini yitireceğini beklenmektedir. Dolayısıyla işgücü piyasalarında yeni becerilerin kazanılması hayati olmaktadır. Bu beceriler arasında en öne çıkanları, yapay zekâ ve büyük veri, ağlar ve siber güvenlik ve teknolojik okuryazarlıktır. Yeni iş pozisyonlarında önemini sürekli artıran özelliklerin analitik düşünme (işverenlerin %70’i bu beceriyi hayati görmekte), dayanıklılık, esneklik ve çeviklik ile liderlik ve sosyal etki becerileri oldukları görülmektedir.
Özetle, Dünya Ekonomi Forumu’nun 2025-2030 dönemi işgücü piyasalarına yönelik öngörüleri, işgücü piyasalarında önemli yapısal dönüşümlerin gerçekleşeceğine işaret etmektedir. Raporda her ne kadar bu yapısal dönüşümlerde iş pozisyon kayıpları ve yeni üretilen işler toplamı göz önüne alındığında istihdamın artacağı şeklinde olumlu bir tablo ortaya çıksa da yeni iş pozisyonlarından beklenen becerilerdeki dinamik değişimi karşılayacak yetenek havuzunun oluşturulması oldukça zorlayıcı durmaktadır. İşgücü piyasalarındaki dinamik değişimler, devasa yapıları gereği bu dinamik dönüşümlere hızla cevap üretemeyen eğitim sistemlerini tartışmaya açık hale getirirken bu dönüşümde çalışanların dayanıklılıklarını artırılması ve yeni iş arayanların becerilerinin yeni iş pozisyonlarına uyumlu hale getirebilmesi çok daha kritik hale gelmiştir. İşgücü piyasalarında yaşanan köklü dönüşümlere karşı yetenek arzını tahkim etmek raporda da değinildiği gibi kamu politikalarının ana gündemini oluşturmalıdır: ‘Yeniden beceri kazandırma (reskilling) ve beceri geliştirme (upskilling) için finansman sağlanması ve bu tür eğitimlerin sunulması, yetenek arzını artırmak için en çok desteklenen iki kamu politikası arasında yer almaktadır.’
Raporda bu bağlamda işverenlerin %85’inin çalışanlarının becerilerini güncellemeyi planladıkları, %70’inin iş alımlarında yeni becerilere sahip başvuranları tercih edecekleri, %40’nın çalışanların eskiyen becerileri nedeniyle istihdamda daralmaya gidecekleri ve %50’sinin ise sektörlerinde yeni becerili yeni işler nedeniyle çalışanlarını bu gelişen pozisyonlara yönlendirecek şekilde eğitecekleri belirtilmektedir. Raporda ayrıca, çeşitli yetenek havuzlarının değerlendirilerek yetenek arzını artırma potansiyeline yönelik vurgunun iki yıl öncesine (%10) göre dört kat arttığının (%47) belirtilmesi, işgücü piyasalarında beceri setlerindeki hızlı değişimlere ve buna göre arzın hızla artırılması gerektiğine işaret etmektedir. Dolayısıyla, yeni dönemin ana eğilimini çalışanların ve iş arayanların yeni becerilere yönelik sürekli eğitimden geçirilme hedefi oluşturmaktadır. Dolayısıyla, önümüzdeki dönemde artık eğitimler, geleneksel eğitim sisteminin dışına taşacaktır.
Dolayısıyla, geleceğin öne çıkan en önemli özelliği, sürekli öğrenmeye açık olmaktır. Raporda da merak ve yaşam boyu öğrenme becerilerinin 2025-2030 döneminde daha fazla önem kazanacağı vurgulanmaktadır. Bir başka deyişle, yaşam boyu öğrenme ve beceri güncelleme geçmişte olduğu gibi kariyerde yükselmek için kullanılan bir seçenek olmaktan çıkmakta, yukarda değinilen dinamik süreçler nedeniyle sürekli yapısal dönüşümlere maruz kalan mevcut işgücü piyasalarında artık ayakta kalabilmek için bir zorunluluğa dönüşmektedir. Zaten raporda da ‘Eğer dünya iş gücü 100 kişiden oluşsaydı, 2030 yılına kadar bunların 59'unun eğitim alması gerekecekti’ vurgusu, dinamik işgücü piyasalarında yeni becerilerin öğrenilmesindeki sürekliliğe ve yaşam boyu eğitimin artan önemine işaret etmektedir. Raporda işverenlerin yarısının yapay zekâ teknolojilerindeki gelişmelere dayalı olarak işlerini yeniden yönlendirmeyi planlarken üçte ikisinin belirli yapay zekâ becerilerine sahip yetenekleri işe almayı hedeflediklerine vurguda bulunulması, yaşam boyu öğrenmenin ana odağını yapay zekâ da dâhil teknolojik okuryazarlığın oluşturması gerektiğini göstermektedir. Aslında, bireylerin yaşam boyu öğrenmeyi aktif bir şekilde kullanmaları ve sosyal ağlarını sürekli geliştirmeleri beşeri sermayelerini ve sosyal ve kültürel sermayelerini de zenginleştirerek yukarda değinilen özellikleri kazanmalarını sağlayarak çoğu talep edilen becerileri kazanmalarını kolaylaştıracaktır.