Prof. Dr. Erol Ulusoy

Prof. Dr. Erol Ulusoy

erolulusoy@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Şirketleri ellerinde tutan ve yöneten büyük ortaklarla küçük ortaklar arasında şirketin yıllık net kârının dağıtılıp dağıtılmayacağı her zaman sorun olmuştur.

Şirketi yöneten ortaklar şirket kârının dağıtılmamasını, şirkette kalmasını isterler. Onların menfaatleri kârın dağıtılmaması yönündedir. Azınlık ortaklar ise koydukları sermayeye karşılık şirketten almayı umdukları kârı büyük bir ümitle beklerler.

Bütün şirketlerin tek bir amacı vardır; gelir elde edip, kâr elde edip bunu ortaklara paylaştırmak. Gelirin, kârın paylaşılması, şirketleri kooperatiflerden, dernek ve vakıflardan ayıran en önemli özelliktir. Bu sebeple, eğer bir şirket yıllardır kâr elde etmesine rağmen hiç kâr dağıtmıyor, sürekli kârın yedek akçelere ayrılmasına karar veriyorsa, şirketin kuruluş amacına aykırılık söz konusu olur.

Haberin Devamı

Türk Ticaret Kanunu’na göre, şirket kârının dağıtılıp dağıtılmamasına genel kurul karar verir. Genel kurul isterse, diğer koşullar da varsa, yıllık kârın tamamının isterse bir kısmının dağıtılmasına karar verebilir. Dağıtılmayan kârlar, yedek akçelere ayırılır. Şirket cari yılda net kâr elde etmemiş olsa da, geçmiş yıllardan yedek akçelere ayırdığı paraları yine de kâr payı olarak dağıtabilir.

En az yüzde 5

Düşünün, şirketin yönetimine seçilemiyorsunuz. Sermaye payınız azınlık ama yüzbinlerce, milyonlarca TL değerinde. Şirketi yönetenler genel kurullarda kârın dağıtılmaması kararı aldıkları için, yüzbinlerce, milyonlarca TL değerindeki servetinizin karşılığını alamıyorsunuz. Azınlık olduğunuz için sermaye payınızı başkalarına da satamıyorsunuz, kim hiç kâr payı alamayacağı bir şirkete girmek ister ki?

Eğer şirketin mali durumu iyi, yedek akçeleri yeteri düzeyde ise, genel kurulun yine de kâr dağıtmama kararı alması, kararın iptal sebebi olabilir. Hatta daha ileri gidelim, şirket uzun yıllardan beri kâr dağıtmıyor, hep yedek akçelere aktarıyorsa, bu durum şirket için bir fesih sebebi dahi olabilir.

Önemle belirtmekte fayda var, bazı durumlarda en az yüzde 5 kâr payı dağıtılması mecburdur. Mesela, şirket kurucularına, yönetim kurulu üyelerine imtiyaz olarak şirket kazancından pay dağıtılıyorsa, kanunen önce bütün ortaklara en az yüzde 5 kâr payı dağıtılması zorunludur. Kanuni yedek akçeler tamamlandıktan sonra genel yedek akçe ayrılmak isteniyorsa, yüzde 5 kâr payı dağıtma zorunluluğu yine vardır.

Haberin Devamı

Borsa şirketleri ayrıca ana sözleşmelerine dağıtılacak en az kâr oranını yazmak ve şirket kâr ederse bunu dağıtmak zorundadırlar. Bu, küçük borsa yatırımcısını korumak için kabul edilmiş bir zorunluluk.

Gerçi Türk Ticaret Kanunu ve halka açık borsa şirketleri için Sermaye Piyasası Kanunu genel kurulların, ileride dağıtılacak kârdan mahsup edilmek üzere kâr payı avansı dağıtılmasına da olanak veriyor ama, ben henüz kâr payı avansı dağıtan bir şirkete rastlamadım.

İlk söz son söz olsun: Hiç kimse kendi kusuruna dayanarak hak ileri süremez, “hem suçlu hem güçlü” olamaz!