Konkordato son zamanlarda epey gündemde. Eskiden iflas ertelemesini konuşurduk. 28 Şubat 2018’den beri iflas ertelemesi yok, onun getirdiği korumanın benzeri artık konkordatoyla elde ediliyor. Konkordatoya ilişkin soruların ardı arkası kesilmiyor.
Sigortadan emekli İhsan Amca soruyor: “Şirketim yok, şirketlerde ortaklığım yok, borcum var, ödeyemiyorum. Ben de konkordato ilan edebilir miyim?”
Vatandaşın hakkı
Evet, İhsan Amca, sen de, eşin Zeynep Teyze de, komşularınız da, herkes konkordato ilan edebilir. Konkordato ilan etmek için şirket olmaya gerek yok. Tek şart, borçlarını vadesinde ödeyememek veya ödeyememe rizikosu olmak. Konkordato için kesin mühlet almak ve 29 ay korumadan yararlanmak istiyorsan, borçlarını ödemede gerçekçi, mahkemeyi ikna edici bir ödeme planı, konkordato ön projesi de sunman şart.
İhsan Amca, “Konkordato ilan ettiğimi komşularımdan, gizleyebilir miyim?” diyor.
Gizli saklı olmaz
Yok İhsan Amca, konkordato ilan ettiğini gizleyemezsin, mesela bankalarından saklayamazsın. Çünkü mahkeme mühlet kararını derhal bankalara bildiriyor. Bu durumda kredi kartını veren banka harcama limitini düşürebilir. Konkordato kararı ticaret sicili gazetesinde ve Basın İlan Kurumu’nun resmi ilan portalında da ilan ediliyor.
İhsan Amca, “Borçlu olsaydım, konkordato nasıl bir koruma sağlardı, alacaklı olsaydım benim için hangi olumsuz sonuçları olurdu?” diye soruyor.
Üç ay geçici mühlet
İhsan Amca, borçlu olup da konkordato ilan etseydin, mahkeme senin mal varlığının muhafazası için bütün tedbirleri alacaktı. Mahkeme önce konkordato başvurusunu şekil ve belgeler yönünden inceliyor. Bunlar yasadakilere uygun ve eksiksizse, üç aylık geçici mühlet veriyor ki, bu geçici mühleti sonra iki ay daha uzatarak beş aya çıkarma yetkisi var. Sağlanacak avantajlar ve koruma bakımından geçici mühlet ile kesin mühlet arasında bir fark yok. Kesin mühlet önce 12 aylık veriliyor, 6 aya kadar uzatılabiliyor. Eğer mahkeme süre sonunda bir karar veremiyorsa, bir 6 aylık süre daha var ki bu 6 aylık sürede de tüm korumalardan yararlanabilirsin. Oldu mu şimdi toplam 29 aylık bir süre. Eh, bu süre içinde de borçlarını ödeyememişsen, daha ben ne deyim sana sevgili İhsan Amca!
Haciz var, satış yok
İhsan Amca, hani bankaya olan borçların nedeniyle arabana haciz konmuştu ya, endişelenme, konkordato süresince takipler durduğundan, araban satışa çıkmaz. Hatta babadan kalma tarlaların emlak vergisini ödeyemediğin için vergi dairesinin sana gönderdiği ödeme emri var ya, işte o da durur. Çünkü yasa diyor ki konkordato mühleti içinde borçlu aleyhine özel ve vergi, harç gibi kamu borçları dahil yapılan bütün takipler durur ve yeni takip başlatılamaz.
Faiz de ödemezsin
Sana bir şey daha diyeyim İhsan Amca: Rehinle teminat altına alınmamış bir borcun varsa, faizi bile durur. Yani artık rehinli olmayan borçların için faiz de ödemeyeceksin. Yeter ki bunu konkordato projene açıkça yazdırmış ol. Ama bankadan çektiğin krediyi teminen araban üzerine rehin koydurmuşsan, faiz ödemeye devam edersin İhsan Amca. Kusura bakma ama bunu da sana kredi veren bankalara ayrıca hatırlatmış olayım ki her olumsuzluğu da bankalara yüklemeyelim. Ama merak etme, rehinli arabadan doğan kredi borcun için faiz ödemeye devam edersin ama hacizli aracının satışı yapılamaz. Bankadan ipotekli konut kredisi kullanmışsan, üzerine haciz konabilir ama satışının yapılmasını kanun yasaklıyor.
Konut kredisi...
İhsan Amca, hani duyarsın, filanca şirket ödemelerinde sıkıntı yaşadığı zaman, bu şirkete kredi kullandırmış olan bankalar, vadesi daha dolmamasına rağmen krediyi geri çağırır. İşte konkordato ilan eden şirketler için bankalar artık bunu yapamaz, krediyi geri çağıramaz. Ama senin bir ticari işletmen olmadığı için İhsan Amca, 10 yıl vadeli aldığın konut kredisinin tamamını senden isteyebilir.
İşte böyle İhsan Amca, konkordato ilan eden borçlu eğer bir şirket, ticari işletme işleten birisi olsaydı, kullandığı kredilerin bankalar tarafından erken çağrılması mümkün olmayacaktı. Ama senin için durum farklı.
Kafalar karıştı
Ama İhsan Amca, burada benim de kafam karıştı. Nasıl yani, krediyi diğer tüketim ödüncü sözleşmelerinden ayıran en önemli özellik, faiz işletilmesi değil midir? Bankacılığın temeli ve temel faaliyeti de, faiz karşılığı kredi kullandırılması değil midir?
Ee, hem faizsiz kredi olmaz diyelim, banka verdiği kredi için faiz işletmez ise zarar eder diyelim, hem de rehinle garanti altına alınmamışsa, konkordato ilan edenlerin borçlarına faiz işletilmez diyelim. Şimdi, Ahmet Kaya’nın meşhur yorumuyla “Bu ne yaman çelişki anne” diye mırıldanıp duralım.
Komiserden izin al
İhsan Amca, konkordato ilan eden bir şirketin olsaydı, bu şirketin yönetimi senin elinden alınıp, konkordato komiserine bırakılabilirdi. Aslında, işlerine konkordato komiseri nezaretinde devam edebilirsin. Ama mahkeme, mühlet kararı verirken veya sonradan bazı işleri yapabilmen için konkordato komiserinden izin alma şartını getirebilir. Öyleyse, mahkemenin belirlediği işleri artık tek başına yapamayacaksın, komiserden izin alacaksın.
Danışmanlık yap
Maalesef İhsan Amca, sen bazı işler için komiserden izin almak zorunda olsan bile, mahkeme şirketin yönetimini komisere bırakmışsa, komiser senden hiç izin almadan şirketinle ilgili işleri tek başına yapabilir. Ama İhsan Amca sen de üzülme, komisere tecrüben ve bilginle, tavsiyelerinle yardımcı ol, o senin şirketini ve ticari ilişkilerini, pazarı senden daha iyi bilemez ki!
İhsan Amca sana en son şunu söylememe müsaade et lütfen: Mahkemenin izni olmadan, mahkemeden önceden izin almadan malların üzerinde rehin kuramazsın, ipotek veremezsin, kimsenin borcuna kefil olamazsın. Taşınmazlarını, işletmendeki, fabrikandaki makine ve eşyaları parça parça da olsa başkasına satamazsın, hediye bile edemezsin. Bunları mahkemeden izin almadan yapman geçersiz.
İşte böyle İhsan Amca, daha söyleyecek çok şey var ama yerim dar, bağışla beni!