Merhaba, ben Erol Ulusoy’un köpeği Cezve... Herkes bir uğraşı peşinde. Kimisi yaşam kavgasında, kimisi kendini geliştirme, kimisi yeteneklerini gösterme...
Bu hengame içerisinde çağımız insanı biraz eski duygusallığını yitirmiş.
Ama bu gün yaşadığım olay bana bir “köpek” olarak “insanlık ölmemiş” dedirtti.
Ben Cezve; en yakın arkadaşım Alice ile İstanbul’dan Ankara’ya seyahate çıktık. Kuzey Marmara Otoyolu’nda Kocaeli Mevki’nde bir benzin istasyonu ve dinlenme tesisinde mola verdik.
Alice ile aynı anda arabadan inmedik. Alice arabada kaldı. Ama çok heyacanlı olduğundan zıplayıp patileri ile arabanın kapsına çıkmaya başladı. Bu esnada farkında olmadan arabanın merkezi kilit koluna baskı uyguladı ve araba kilitlendi.
Mesele de orada başladı. Çünkü arabanın anahtarları içerdeydi.
Şöyle bir durum olmuştu; arabanın bütün kapıları ve bagajı kilitli, camları da kapalı. Açmak mümkün değil.
Hava da gittikçe ısınmaya başlamıştı. Güneşin altında duran arabanın içinin bunaltıcı bir sıcaklığa yükselmesi çok sürmedi.
Alice’in durumu arabanın içinde gittikçe kötüleşiyordu. Dili dışarda nefes alıp vermesi hızlanmaktaydı.
Yedek anahtar İstanbul’da evdeydi. Ev bulunduğumuz konuma 200 km uzaklıktaydı.
Süratle bir moto kurye aradık ve Perpa Moto Kurye’ye ulaştık. Durumu anlattık. Saat 12.00 civarı olduğu için İstanbul trafiğinin Bahçeşehir yoğunluğu ve köprü trafiği yoğunluğu dikkate alındığında, mesafe kısa da olsa yolculuğun uzun süreceğini tahmin ediyorduk.
Bu arada arabanın içinde iyice bunalan Alice iyice zorlanmaya başlamış ve kendisini sürücü koltuğun altına gölgeye saklamıştı.
Güneş arabanın dış camlarını ve kaportasını el yakacak kadar ısıtmıştı.
Alice’in durumu iyice kötüleşmeye başlamıştı. Zorunlu hale geldiğinde Alice kurtarmak için arabanın camlarını kırmak için hazır bekliyorduk.
Burada durumdan haberdar olan bazı dostlar durumdan nasıl kurtulabilceğimize dair görüntülü metodlar gönderdiler.
Nafile, hiç birisi işe yaramadı, ne arabanın kilidini açabildik, ne camlarında küçük bir açıklık sağlayabildik.
Moto kurye süratle Alice moto kurye yedek anahtarı getirinceye kadar dayanabilecek miydi?
Bakın sonra neler oldu...
Erol benzin istasyonu marketinden üç tane güneşlik alıp ön ce arka camlar ile güneşe bakan cephe camlarına koydu.
Bu arada İzmit TotalEnergie Güney Şube çalışanları durumu fark edip hemen yardıma koştular. Başta Hilal Genç Güler ve Mahmut Baldiş başta olmak üzere benzin istasyonu çalışanları yardıma koştular. Mahmut Abi dört kere koca kova buz getirip arabanın tavanına bıraktı. Uzun bir sulama hortumu getirip, bahçe suyu ile arabayı serinletmeye çalıştı.
Mahmut Abi, suyun kuyu suyu olduğundan serin olduğunu, bu sebeple arabanın içindeki Alice rahatlatacağını söyledi.
Mahmut Abi bir benzin almak isteyen müşterilerine koşuyor, bir arabanın yanına gelip, Alice rahatlatmak için çalışıyor, Hilal Abla sık sık çalıştığı kasayı arkadaşına emanet edip Alice’in durumunu kontrol edip, gerekli alet ve edavatı getiriyordu.
Bütün benzin istasyonu çalışanları seferber olmuştu.
Erol sık sık moto kuryeyi arayıp mevki soruyordu.
Moto kurye bir hayvansever olduğunu, yetişemezse çekeceği vicdan azabına dayanmasını zor olacağını söyleyip, endişe ve telaşla cevap veriyordu.
Herkes bir can’ı, en yakın arkadaşım Alice’e kurtarma çabası ve telaşındaydı.
Arabanın tavanına koyduğumuz buzlar beş dakikada eriyordu.
Ama Mahmut Abi’nin kuyu suyu yöntemi fayda sağlamış gibi görünüyordu.
Çünkü dili dışarda hızlı hızlı nefes alıp vermekten bitkin düşmüş endişeli gözlerle olup biteni anlamaya çalışan Alice yavaş yavaş saklandığı gölgelik yerden başını dışarı çıkarmaya başlamış ve gözlerine yeniden fer gelmişti.
Bu arada moto kurye mesaj atmıştı; 40-50 dakika sonra burada olabilecekti.
Acaba Alice dayanabilecek miydi?
Benzin istasyonu müşterileri yanımıza uğrayıp, üzüntülerini dile getirmeden ayrılmıyorlardı.
Alice dostum ne olacaktı?
Seslendim; “Dayan dostum, buradaki bütün insanlar, moto kurye herkes senin için seferber oldu!”
Ama Alice beni duymadı! Gücünü biraz toparlamaya başlasa da moto kurya yedek anahtarı getirene kadar dayanmasını diledim!
Moto kurye yeniden mesaj attı; 15 dakika!
Bu mesaj hepimizi rahatlattı!
Artık Alice 15 dakika daha dayanabilecek durumdaydı.
Müjdeli haber benzin istasyonunda çabuk yayıldı. Herkesin yüzünü bir ferahlama aldı.
Ve Alice gerçekten 15 dakika daha dayandı, moto kurye uzaktan göründü. Erol sevinçten suyun hortumunu başına tuttu, her şeyi ıslandı.
Herkes arabanın başına toplandı, yedek anahtarla araba açılır açılmaz Alice bitkin bir şekilde dışarı düştü.
İçinden soğuk kuyu suyu akan hortumla Alice bir güzel serinlettiler.
Herkes birbirini tebrik etti.
Ben de hemen tekrar Alice kovalamaya başladım.
Ama Alice’in benimle oynayacak neşesi yoktu. Ela’ya koştu ve onun arkasına saklandı.
Moto kurye zamanında yedek anahtarı yetiştirememe telaşı ve stresi altındaydı hala. Kendisine gelmesi 15-20 dakika sürdü. Başardığı işin mutluluğu ve vicdanen rahatlamanın huzuruyla birkaç kişiye telefon edip olayı nasıl anlattığını duydum ve yaşadığı mutluluğu yüzünden okudum.
Ama en çok da Mahmut Abi ve Hilal Abla sevinmiş ve rahatlamıştı.
Erol, Mahmut Abiye, “lütfen size bir yemek ısmarlamama izin verin” dedi.
Mahmut Abi’nin ise “harcamayı düşündüğünüz bu yemek parası ile bu iki “can”a mama alın” dediğini duydum.
Gözlerim sulandı.
Alice göz göze geldik.
İkimizin de dili olsaydı, söyleyeceğimiz şeyi biliyorduk.
Bir köpek olarak bağırmak istedik; “İnsanlık ölmemiş”!
İşte böyle sevgili okuyucular. Hayatı ve toplumu yaşanabilir kılan ve güzelleştirenler, insanlığı ölmemiş insanlardı! Onlar Mahmut Abiydi, Hilal Ablaydı.
Bireysel ve toplumsal ilişkilerimiz insanlığı ölmemiş kişilerin varlığıyla derinleşiyor ve anlam kazanıyordu.
Hayvanı seven, tartışmasız, insanı da seviyordu!
Teşekkürler Hilal Abla! Teşekkürler Mahmut Abi! Teşekkürler Moto kurye Abi!
Siz ve sizin gibi insanlığı ölmemiş bütün insanlarımız hep var olsunlar, hep yüzleri gülsün, hep işleri rast gitsin!
Dünyanın bütün köpekleri adına söyleyebilirim; sizin bu insanlığınız mutlaka evlatlarınıza ve başkalarına da geçecek ve yayılacak. Çünkü asıl yayılan, kötülük değil, iyiliktir.
Sabah saat 9.30’da girdiğimiz TotalEnergie izmit Güney Şube’den nihayet saat 15.00 gibi tekrar Ankara yoluna çıktık.
Biraz sonra Alice’e arabayı kendisinin içerden kilitlediğini ve içerde kaldığını söyleyeceğim.
Tabii güzel Dostum beni anlarsa!