Bir tacir malvarlığını eksiltmeye yönelik hileli tasarruflarda bulunursa, bu hileli tasarruflardan önce veya sonra iflasa karar verilmiş olması halinde, 3 yıldan 8 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
İflas ederken hile yapmak, ya da hile ile iflas etmek TCK md 161’de ayrı bir suç olarak düzenlenmiştir. Eğer bir tacir malvarlığını eksiltmeye yönelik hileli tasarruflarda bulunursa, bu hileli tasarruflardan önce veya sonra iflasa karar verilmiş olması halinde, üç yıldan sekiz yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Hileli iflasın varlığı için özellikle şu durumlardan birisi aranır;
- Alacaklıların alacaklarının teminatı niteliğinde olan malların kaçırılması, gizlenmesi veya değerinin azalmasına neden olunması,
- Malvarlığını kaçırmaya yönelik tasarruflarının ortaya çıkmasını önlemek için ticari defter, kayıt veya belgelerin gizlenmesi veya yok edilmesi,
- Gerçekte bir alacak ve borç ilişkisi olmadığı halde, sanki böyle bir ilişki mevcutmuş gibi, borçların artmasına neden olacak şekilde belge düzenlenmesi,
- Gerçeğe aykırı muhasebe kayıtlarıyla veya sahte bilanço tanzimiyle aktifin olduğundan az gösterilmesi, durumlarında hileli iflas suçu işlenmiş kabul edilir.
Örnek bir olay...
Örneğin, bir iflas olayında iflas dairesi şirket yetkilisinden şirkete ait 2007 - 2008 yıllarına ait ticari defterleri istemiş, şirket yetkilisi buna rağmen ticari defterleri bir hayli sonra teslim etmiştir. Ticari defterlerin incelenmesinden anlaşılmıştır ki, hiçbir ticari defter yasaya uygun tutulmamıştır. Bunun üzerine iflas idaresi şirket yetkilisi hakkında mal varlığını kaçırmaya yönelik tasarruflarının ortaya çıkmasını önlemek için defterleri kanuna uygun tutmamıştır iddiasıyla ihbarda bulunmuştur. Yapılan yargılama sonucunda ise, iflas eden şirkete ait 2006 yılı defterlerinin kanuna uygun tutulmamasının, sanık şirket yetkilisinin iflas eden şirketin 2007 - 2008 yıllarında faal olmadığı için defter tutulmadığını belirtmesi, defter ve belgelerin sunulmamış olmasının tek başına hileli iflas suçunun oluşturması için yeterli olmayacağı gözetilerek, sanık hileli iflas suçundan değil, taksirli iflas suçundan cezalandırılmıştır.
Varsayımla olmaz
Bir şirketin ticari defter, kayıt ve belgelerini istenildiği halde vermesi ya da usulüne uygun tutmasının hileli iflas suçunu gerçekleştirmek için başlı başına yeterli değildir. Mallarını kaçırmaya yönelik gerçekleştirilmiş hileli bir tasarruf olmaksızın şirketin ticari defter, kayıt veya belgeleri, muhasebe kayıtlarının tutulmasına ilişkin bazı ilke ve esaslara uyulmadan tutması ya da gizlemesi veya yok etmesi eylemi yeterli değildir. Bütün bunları, hileli tasarruflarının ortaya çıkmasını önlemek için yapmış olması gerekmektedir. Keza mahkumiyet varsayımlar üzerine kurulamaz.
İştirak edenlerin durumu ne olur?
Tacir hakkında iflas kararı bir objektif cezalandırılabilme şartıdır, suçun unsuru değildir. Kanun tarafından cezai yaptırıma bağlanan eylem iflas etmek değil, iflas kararından önce veya sonra mal varlığını eksiltmeye yönelik hileli tasarruflardır. Bu nedenle de hileli iflas suçu, hileli tasarrufların gerçekleştirildiği anda tamamlanır. Bu tasarruflardan önce veya sonra verilen iflas kararı sadece bu hileli tasarrufların cezalandırılabilirliği açısından etkili olur.
Diğer bir deyişle esasen cezai yaptırıma bağlanan eylemler hileli tasarruflar olduğundan, iflas kararı bu tasarruflardan sonra verilse bile, suç hileli tasarrufların yapıldığı tarihte meydana gelmiş demektir.
Ayrıca şunu da belirtmek gerekir; hileli iflas suçunun asli faili ancak iflasa tabi bir borçlu, yani tacir olabilir. Dolayısıyla hileli iflas suçu, özgü bir suçtur. Özgü suçlarda ise, ancak özel faillik niteliği taşıyan kişi fail olabilir. Bu suçların işlenişine iştirak eden diğer kişiler ise azmettiren veya yardım eden olarak sorumlu tutulabilir, TCK md 40. Durum böyle olunca, şirketin yetkilisi olmayan, şekilde şirkete ait her hangi bir ortaklığı dahi bulunmayan, ancak diğer sanıkların hileli iflas suçuna ilişkin eylemlerine iştirak ettiği anlaşılan kişi, örneğin şirketin muhasebecisi, hileli iflas suçunu asli fail olarak değil, iştirak edeni olarak cezalandırılır (2. CD 2021/7493 E. 2022/10005 K.)