Hemen kelime karmaşası olmaması için belirteyim, resmi adı “Başkordostan” olsa da aslında onlar konuşurken kendilerini “Başkurt” diye adlandırıyor ve ülkelerine de “Başkurdistan” diyorlar.
Lise öğrenciliğimden kalma bir alışkanlıktır; Dünya Atlası’nı dakikalarca incelemek. Geçenlerde de öyle yaptım ve iki kıtada birden bulunan ülkemizi incelerken, gözüm Ural Dağlarını aradı. Orada da dikkatimi Başkurdistan Özerk Cumhuriyeti çekti. Sudaki sınırları Boğazlar olan Avrupa ve Asya’nın karadaki coğrafi sınırlarını oluşturan Ural Dağları’nın güney uçları Başkurdistan Cumhuriyeti sınırları içerisinde sona eriyordu. Ural Dağlarının bulunduğu Başkurdistan coğrafik olarak hem Avrupa, hem de Asya’da yer alması nedeniyle Türkiye’ye benziyordu. Birisi Ural Dağlarıyla, diğeri İstanbul ve Marmara Boğazlarıyla hem Asya hem Avrupa’da sınır hem de her iki kıtada da toprakları var.
Doğrusu en çok görmek ve izlenimde bulunmak istediğim yerlerden birisinin, Başkurdistan’ın Ural Dağları’nın Doğusu ve Batısı. Acaba bizdeki Anadolu ve Avrupa tarafı gibi bir ayrım var mıdır?
Eh, artık durmak olmazdı, “Ver elini Ufa” dedim, bir haftalık Ufa uçak bileti aldım, ertesi gün Ufa’daydım!
Başkent Ufa
Başkurdistan Cumhuriyeti, Rusya Federasyonu’nun 24 özerk bölgesinden, çoğu Başkurt ve Tatar Müslümanları olan 4 milyon 50 bin kişilik nüfusuyla Rusya’nın en kalabalık özerk bölgesidir. 1,2 milyon üzerinde kişinin yaşadığı Başkent Ufa, 2015 yılında hem Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika Cumhuriyeti’nden oluşan BRICS hem de Şanghay İşbirliği Örgütü zirvelerine ev sahipliği yapmasıyla zihinlerde yer etmişti.
İstanbul Havalimanı’ndan Ufa’ya uçuş yaklaşık 4 saat sürdü. Ben normalde gece uçuşu tercih etmem, ama bu sefer mecbur kaldım. Haftada 6 kere Ufa-İstanbul uçuşları var. Moskova, Kazan, Soçi aktarmalı isterseniz, her gün 30’a yakın uçuş olanağı mevcut.
Havalimanında pasaport polisinin önce ciddi, sonra tebessümlü ve gülümsemeli sorularından sonra 40 dakikalık ve 1.200 Rus Rublesi (yaklaşık 250 TL) ödediğim bir taksi yolculuğu ile otele geldim.
Sabah ilk işim toplu taşıma araçlarıyla bir o yana, bir bu yana seyahat etmek oldu. Ufalı Başkurtları izledim. Birbirleri ile nasıl konuşuyorlar? Nasıl oturup kalkıyorlar? İletişimleri nasıl? Beklenmedik durumlarda tepkileri ve diyalogları nasıl? Hepsi Türkiye’deki gibi.
Ufa, sağı Ağızel, solu Karaizel nehirleri olacak şekilde her iki nehrin birleştiği yerde, 1574 yılında, İvan’ın emri ile inşa edilen bir kale ile kurulmuş, ilginç bir şehir. Çok büyük parkları var. 8 kilometre uzunluğunda geniş bulvarları var.
Ufa’yı beklediğimden daha temiz ve gelişmiş buldum. Caddeleri temiz, yolları düzgün. Metro ulaşımı yok, ama belediye otobüsleri, özel halk otobüsleri, dolmuşları, troleybüsleri ile toplu ulaşımda hiç sıkıntı çekilmiyor. Ufa’nın bu hayranlık verici durumunun nedenlerini araştırıca, sonuca ulaşmak zor olmadı. Bilkent Üniversitesi mezunu olan Başkurdistan Cumhuriyeti Başkanı Radiy Khabirov, şehrin ve ülkenin gelişimine büyük önem veren bir liderin titizliği ve önderliği.
Ufa’nın Kvadrat diye bir bölgesi var. Çok canlı, kafeleri, restoranları, müzik lokalleri, açık hava tiyatrosu şeklinde oluşturulmuş alandaki canlı konserlerle güzel vakit geçirmek için ideal.
Akrabamız Başkurtlar
Başkurt adı ilk kez 10. yüzyılın başlarında, Arap İbn Fadlâh’ın Volga Bulgarlarındaki elçiliğinin raporlarında geçiyor. “Lider arı”, daha Türkçesi ile “kraliçe arı” anlamına geldiği gibi, “lider kurt”, “alfa kurt” anlamına da geliyor. Birisi, Başkurtların arıcılıkta çok ilerlemiş ve uzmanlaşmış olmasından, diğeri ise bozkırlardaki özgürlüğü, toplu ve organize hareket etmenin verdiği güven ve güç duygusundan olsa gerek. Her ikisini de hak ediyor Başkurt kardeşlerimiz.
Başkurtların Moğolların Ural-Altay grubundan Batı’ya giden ve daha sonra Macar İmparatorluğu’nu kuranlardan bir grup oldukları, Urallar’da kalan büyük kısmının ise Müslümanlığı kabul eden şimdiki Başkurtlar olduğu iddia edilir. Başkurtların aslen Fin kökenli bir halk oldukları da iddia edilse de bu iddianın bilimsel dayanağını bulamadım. Muhtemelen aynı dil gurubuna dahil olmasından kaynaklanıyor.
Fakat dilleri, gelenek ve görenekleri, yaşam tarzları, kültürleri ile Türk kökenli milletler topluluğuna ait oldukları en bilimsel tespit ve gerçek. Kendileri de öyle kabul ediyorlar.
Ben birkaç Başkurtça radyo yayını dinledim, birçok kelimeyi anladım. Başkurdistan’da kendinizi akrabalarınızlaymış gibi hissedeceksiniz. Devlet meclisinin adının “Koroltay” olduğunu belirtmem bile yeterli.
Bir Başkurt aileye misafir olduğunuzda hemen fark edeceksiniz, Başkurtlar ile birbirimize hiç uzak değiliz, dinimiz, ata-babalarımızın bizlere miras bıraktığı örf adetimiz, geleneklerimiz, kültürümüz ile bir birimize çok yakınız. Dedekorkut masallarında sık sık dinlediğimiz, “ata bindik, kımız içtik” ritüelini, ben de hayatımda ilk defa Başkurdistan’da Ufa’ya 2 saatlik mesafede bir at çiftliğinde yaşadım. Tabii benimkisi turistikti, ama yine de aklıma Dedekorkut masallarındaki atalarım geldi ve içim bir hoş oldu, sanki köklerimle temasa geçmiş gibi hissetim kendimi.
Yatırım için uygun ortam
Başkurdistan Cumhuriyeti’nde halihazırda Şişecam, Anadolu Efes gibi büyük yatırımcılar var. Ayrıca, bölgemizde 30’dan fazla Türk sermayeli firmalar faaliyet gösteriyor. İmtiyaz anlaşması çerçevesinde Limak Group firması, Rusya’nın ulaştırma sisteminde eşi benzeri olmayan, Ufa Doğu Çıkış isimli kapsamlı yol inşaat projesini yapıyor.
Başkurdistan yönetimi, Türkiye ile ilişkilerini geliştirmek istiyor. Bu anlamda ve amaçla ticari ve ekonomik ilişkilerimizi daha da geliştirmek ve Türk iş dünyasıyla doğrudan temasları sağlamak amacıyla Eylül 2020’de İstanbul’da Daimi Ticari Temsilcilik Ofisi kurmuş. Başkurdistan İstanbul Temsilciliği yatırım yapmak, ticari ilişki kurmak isteyen her işadamına ve şirkete destek olmada çok istekli ve başarılı.
Farklı bir deneyim, doğası ve güzelliği bozulmamış topraklarda zaman geçirme, ata binip kımız içmek, akrabalarınızlaymış gibi, köklerinize dokunuyormuş gibi hisler yaşamak istiyorsanız, Başkurdistan sizi bekliyor. Orada hem herkesten uzak hem herkese yakın yaşayabilirsiniz.
Özellikle hammadde girdili enerji maliyeti yüksek bir sektörde yatırımlarınız varsa, enerji maliyetinin düşüklüğü nedeniyle Başkurdistan sizin için ideal! Orada yapacağınız yatırım ile bütün Rus pazarına ve Şangay pazarına sorunsuz açılabilirsiniz.
UÇSUZ BUCAKSIZ VERİMLİ TOPRAKLAR VE EKONOMİK BAKİRLİK
Başkortostan Cumhuriyeti, İsviçre’nin 3 katı, Belçika’nın 4 katı, Türkiye’nin ¼ büyüklüğünde olan yüzölçüme sahip. Umduğumdan daha yeşil ve ormanlık buldum Başkurdistan’ı.
Tarım yönünden verimli olduğu gibi, doğal kaynaklar, yer altı zenginlikleri bakımından da çok verimli.
Güçlü ekonomik potansiyeli, mevcut olan özel üretim tesisleri ve teknolojileriyle Başkurdistan, Rusya’nın en büyük sanayi merkezlerinden biri. Başkurdistan’ın 2022 yılı için GSYH, 32,6 milyar doları aşmış. 5,1 milyar dolarlık dış ticaret hacmindeki 4,1 milyarı ihracat oluşturuyor. Sanayi, inşaat, ulaştırma ve tarıma odaklı, sektörel olarak çeşitlendirilmiş ekonomisi, çok boyutlu bir yapıya sahip.
Başkurdistan’da 3000’den fazla mineral hammadde yatakları, 200’den fazla petrol yatakları, 60’ı aşkın tabii kaynaklar mevcut.
Soda külü, benzin, dizel yakıt, düz cam, beton pompası, beton taşıyıcı araç, spor ve eğlence gemileri imalatında Rus bölgeleri arasında birinciliğe sahip olan Başkurdistan Cumhuriyeti, yonga levha, plastik, etilen, benzol, ksilen, stiren üretiminde 2. sırada, sentetik kauçuk 3. sırada. Bu hammaddelere ihtiyaç duyan sanayicilerimizin özellikle doğrudan yatırım yönünden ilgisini çekebilir.
Başkurdistan Cumhuriyeti sanayi endüstrisinin yanı sıra, tarım sektöründe de büyük başarılar elde etmiş. Büyük baş hayvan ve at sayısı bakımından ilk 3 bölge listesinde yer alan Başkurdistan, sığır eti üretiminde birinciliğe, süt ürünleri üretiminde ise üçüncülüğe sahip. Büyük miktarda ayçiceği yağı, buğday ve karabuğday ihraç ediyor.
Başkurdistan’ın ayrı bir avantajı, hemen hemen her fakültenin bulunduğu Ufa Bilim ve Teknoloji Üniversitesi, güçlü Başkurt Devlet Tıp Üniversitesi, üstün dereceli petrol, petro-kimya ve -boru altyapı mühendisliği eğitimini veren Ufa Devlet Petrol Teknik Üniversitesi gibi nitelikli ve yüksek kalifiyeye sahip eleman yetiştiren üniversitelerin faaliyet gösteriyor olması. Üniversite eğitimini yurt dışında yapmak isteyen öğrencilerimiz için de farklı ve değişik fırsatlar içeriyor.