Prof. Dr. Erol Ulusoy

Prof. Dr. Erol Ulusoy

erolulusoy@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Bir kişi saç ekimi sonrasında alnındaki saç çizgisinin yamuk olduğu ve ekimi yapılan saçların çoğunluğunun döküldüğü iddiası ile dava açar. Bakın sonra neler olur...

Saç dökülmesi önlenemediğinden, kelliğin çaresi şimdilik saç ekimi... Tabii, kelliğe çare arayanlar için.

Saç ekimi artık büyük bir sektör oldu. Her yurt dışı seyahatimde havaalanında ve uçakta saçlarına ekim yapılmış birçok yolcu görürüm. Bu sektörün ülkemize kazandırdığı döviz önemli bir miktara ulaşmış olmalı. Artık yetişmiş ve uzman personeli, tecrübeli doktorları, uygulanan son teknolojiler, otel konforunda organizasyonu ile Türkiye ile saç ekiminde rekabet edecek ülke kalmadı sanırım.

Haberin Devamı

Saç ekimi doğrudan sağlıkla değil, estetikle ilgili olunca, az veya çok bazı kişilerin yeni görünümlerinden memnun olmaması da normal. Bu memnuniyetsizlik bazen doktor hatasından kaynaklanır, bazen de saç ekimi yapılan kişinin kendi vücut yapısından. Sonrasını yargı çözer.

Ekilen saç yamuk çıkarsa kim sorumlu

Steril ortam...

Almanya’da yaşayan 44 yaşındaki Güven Bey, kısmi saç dökülmesinden memnun değildir. Türkiye’de saç ekimi ile uzmanlaşmış bir tıp hizmetleri anonim şirketiyle ile 3 - 5 bin saç teli nakli üzerine bir sözleşme imzalar. Saç nakli operasyonunu, saç nakli operasyon sertifikası bulunan genel cerrah Op. Dr. Ahmet Bey yapacaktır. Operasyon öncesi Güven Bey, operasyon ve sonuçları hakkında bilgilendirilir ve buna ilişkin muvafakatname imzalar. Güven Bey, 2006 yılında operasyondan önce peşin olarak 2.700 TL öder.

Saç nakli operasyonundan bir ay sonra, Güven Bey, mutlu değildir. Çünkü yapılacak saç naklinin steril ortamda gerçekleşeceğinin belirtildiğini, ancak saç ekiminin steril ortamda gerçekleşmediğini, saç ekiminde simetrinin ve saç çizgisinin yamuk olduğunu, saç ekimi sırasında vadedilen hususların yerine getirilmediğini ileri sürerek, saç nakli operasyonunu yapan doktora ve sözleşme imzaladığı şirkete karşı maddi ve manevi tazminat davası açar. Bakın sonra neler olur...

Mahkeme ne dedi?

Mahkeme dosyayı Adli Tıp’a gönderir. Adli Tıp raporunda, alın bölgesinin eğimli olduğu, saçta ve alın bölgesinde mutlak bir simetrinin mümkün olmadığı, saç ekiminden bir ay sonra ekilen saçların bir kısmının dökülmesinin olağan olduğu, kişinin 2000 senesinde başka bir saç ekimi hikayesi olduğundan 2. müdahaledeki ekimin ayrımının yapılamayacağı, bu tür işlemlerde vücudun verdiği farklı sonuçlar alınabileceği, dolayısı ile yapılan uygulamaların tıp kurallarına uygun olduğu belirtilir.

Haberin Devamı

Sonuçta mahkeme Güven Bey’in açtığı davayı, yapılan saç ekim operasyonunun tıbbi kurallara uygun yapıldığı, Güven Bey’in operasyon öncesi bilgilendirildiği ve muvafakatinin alındığı, operasyon nedeniyle maddi ve manevi zarara uğradığına ilişkin iddiasını ispat edemediği gerekçesiyle reddeder. Mahkeme kararı da Yargıtay’ca onanır. Bu arada belirteyim; 'saç ekimi - nakli sözleşmesi'nin hukuki niteliği, eser sözleşmesidir.

Eşin eşe attığı ceviz silah mı?

İki çocuk sahibi olan Altan Bey ve Selma Hanım, bir akşam mutfakta otururken, ailevi sebeplerden dolayı tartışmaya başlarlar. Tartışma gittikçe alevlenir ve ne birisi, ne de öbürü susar. Ses tonları artık bağırma desibelini aşmıştır. Birden Altan Bey, kırmak için tabağında bulunan cevizleri birer birer Selma Hanım’ın kafasına fırlatmaya başlar. İsabet de ettirir.

Haberin Devamı

Selma Hanım da önündeki meyve tabağını kaptığı gibi Altan Bey’in kafasına fırlatır. O da isabet ettirir.

Her iki de ayrı ayrı hastaneye giderler ve darp raporu alırlar. Raporda her ikisinin de kafasında kesikler ve çizikler olduğu tespit edilmiştir.

İkisi de birbirinden karşılıklı şikayetçi olurlar. Dosya savcılığa intikal eder.

Görevli savcı dosyayı inceler ve iddianame hazırlar; hem Altan Bey’in hem de Selma Hanım hakkında silahla basit yaralama suçundan kamu davası açılır. Peki bu olayda silah nerededir?

Silah, Altan Bey’in eşine fırlattığı ve kafasını yaralamasına neden olan ceviz, Selma Hanım’ın da Altan Bey’e fırlatıp kafasını yaraladığı meyve tabağıdır.

Her ne kadar bazen “söz”ler “kurşun”dan ağır olsa da, tartışmaları diyalog düzeyinde tutmanın bin bir yararı var.

BİR FIKRA

Üniversiteyi yeni bitirmiş genç, arkadaşıyla konuşuyor: “Yeni bir kız arkadaş buldum. Anne babamla tanıştırdım. Onlar kız arkadaşımı çok sevdiler. Hatta o kadar çok sevdiler ki, kız arkadaşıma yeni bir erkek arkadaş aramaya başladılar.”