Prof. Dr. Erol Ulusoy

Prof. Dr. Erol Ulusoy

erolulusoy@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Deprem acısı çok büyük... Bazı hukuki durumlar da gündeme gelmeye başladı. Yıkılan binalarda olduğu kesin olan fakat bulunamayan depremzedeler için miras nasıl olacak? Konuyu inceleyelim...

6 Şubat Kahramanmaraş Depremi arkasında çok dram ve enkazdan başka, bir yığın hukuki sorun da bıraktı. Bu hukuki sorunlardan birisi de miras...

Normalde bir kişinin ölümü ile miras devreye girer. Ölümün ispatlanması için, cesedin bulunması gerekir. Cesedin hekim tarafından değerlendirilmesi ile ölü hakkında ölüm belgesi düzenlenir ve Nüfus Hizmetleri Kanunu gereği yetkili makamlar ölüm olayını Nüfus Müdürlüğü’ne bildirirler, kişinin nüfus kaydı ‘ölü’ olarak kapatılır

Haberin Devamı

Oysa bazı durumlarda kişinin cesedi, cesedinin bir parçası dahi bulunamaz ve dolayısıyla ölüm de bu şekilde ispatlanamaz. Kişinin cesedinin bulunmamasına rağmen, nüfusa ölü kaydı düşülebilir, sanki ölmüş gibi kabul edilip, malvarlığı, terekesi mirasçılarına geçer, evliliği sona erer. Kahramanmaraş Depremi’nde de bazı vatandaşlarımızdan halen haber alınamamaktadır. Bu vatandaşlarımızın hukuki durumları iki şekilde çözüme kavuşabilecektir; gaiplik kararı ve ölüm karinesi!

Ölüm karinesi nedir?

Türk Medeni Kanunu (TMK) md 31’e göre, bir kimse, ölümüne kesin gözle bakılmayı gerektiren durumlar içinde kaybolması ihtimalinde, cesedi bulunamamış olsa bile gerçekten ölmüş sayılır.

Biraz daha açmak gerekirse; bir kimsenin cesedi bulunamadığı için gerçekten ölüp ölmediği tespit edilemiyorsa, bu kişinin ölümüne mutlak şekilde bakılabileceği bir ortamda kaybolmuş şartıyla, o kimse hukuken gerçekten ölmüş sayılmaktadır. Örnek vermek gerekirse; havada infilak eden bir uçaktakilerin cesetleri, hiçbir parçaları bulunmasa bile, ölümlerine mutlak gözüyle bakılacak bir durumda kaybolduklarından, ölü kabul edilirler.

Okyanusta fırtınada batan bir gemide bulunanlar tüm aramalara rağmen bulunamazlarsa, öldükleri kabul edilir. Bir kömür madeninde meydana gelen grizu patlaması ve madeni çökmesi neticesinde, o esnada madende bulunan, ama cesetleri bulunamayanlar da kesin olarak ölü kabul edilir.

Haberin Devamı

Bu olayların özellikleri şudur; cesedi bulunmayan kişinin kaybolduğu bu olaylarda, kişinin ölümüne mutlak gözüyle bakılmaktadır. Kişinin ölmüş olduğundan şüphe duyuluyorsa, ölüm karinesi geçerli olmaz ve kişi ölü kabul edilmez.

Depremde kaybolanlar için miras nasıl olacak

Vali veya kaymakam

Kahramanmaraş Depreminde yıkılan binalarda bulunduğu kesin olan ve fakat cesetleri bulunmayan depremzedeler için de kanaatimce ölüm karinesi geçerli olacaktır. Burada önemli olan depremzede vatandaşımızın yıkılan bina içerisinde olduğunun kesin olarak bilinmesi gerektiğidir. Deprem esnasında yıkılan binada olup olmadığı kesin olarak bilinmeyen kimselerden henüz haber alınamamış olsa bile, onlar için ölüm karinesi geçerli olmayacaktır.

Ölümüne mutlak gözle bakılacak bir olayda kaybolan kişi hakkında ölüm karinesini uygulayacak olan yetkili makam ise, ilgili yerin en büyük mahalli amiri olan vali ya da kaymakamdır. Vali veya kaymakamın kararı ile kişini kütüğüne ‘ölü’ kaydı düşülür.

Ölüm karinesi gereği hakkında ‘ölü’ kararı verilen kişinin evliliği de, o kişi gerçekten ölmüş gibi sona erer, hayatta kalan eşi ve çocuklarına dul ve yetim aylığı bağlanabilir. Bıraktığı terekeye dahil malları miras olarak mirasçılara geçer.

Haberin Devamı

Aynı anda yaşanan kayıplar

Birden fazla kişiden hangisinin önce veya sonra öldüğü ispat edilemiyorsa, ‘birlikte ölüm karinesi’ gereği hepsi aynı anda ölmüş sayılırlar. Bunu bize TMK md 29 söylüyor.

Örneğin depremde anne – baba, çocuklar hepsi veya bazıları ölmüş ve hangisinin önce öldüğü saptanamıyorsa, kanunen hepsinin ölümünün aynı anda gerçekleştiği kabul edilir. Bunun miras hukuku açısından önemi şu: Aynı anda öldükleri kabul edilenler birbirinin mirasçısı olamazlar, mirasları kendi yasal mirasçılarına geçer. Örneğin, boşandığı ve evli olduğu eşlerinden birer çocuğu olan koca, evli olduğu eşiyle depremde birlikte ölmüş kabul edilirlerse, evli olduğu eşinin mirasçısı olamayacağı için, evli olduğu eşinden normalde kendisine düşecek olan dörtte bir miras payı, önce kendisine ve sonrasında da boşandığı eşinden olan çocuğuna geçmeyecektir.