Merhabalar!!!
Umuyorum keyifli, huzurlu bir hafta geçiriyorsunuzdur. Bugün, uzun zamandır gözlemlediğim ve neredeyse, günlük konuşma dilimizi konuşarak değilde yazarak ifade etmeyi, ve elimizden hiç düşürmediğimiz cep telefonları hakkında düşüncelerimi paylaşmak istedim.
Düşünün, bundan 15 yıl evel, bir arkadaşınız,eşiniz ya da sevgilinizle buluşmak istediğinizde ortak bir yer belirleyip, kararlaştırılmış saate randevulaşılırdı. Şimdi daha randevu yerine gelene kadar, emzik gibi elimizden düşüremediğimiz telefonu, sosyal platformdaki mesajlaşma programlarıyla karşımızdakini durmadan taciz etmekten vazgeçmiyoruz.
Nerdesinnn ?
Nerde Kaldın ? gibi gibi
Oysa bu hastalıklı bağımlılık nedendir ?
Kültürel görgüsüzlük mü, yoksa yeni çıkan bir modelle etrafımıza anlamsız güç gösterisi, hava atma mı ? ( bu güç gösterisi telefonla nasıl oluyorsa hala çözebilmiş değilim ), yoksa teknolojiden bir haber kulaktan dolma verilerle kulanılan cihazlar mı. Hayatımızın her alanına en özelimize bile giren cep telefonları adeta virüsten farkı yok. Kullanıcın, elinden aldığınız an sanki hayatı bitmiş, mahfolmuş ne yapacağını bilmeyen, bocalıyan insan öbekleri ile dolu etrafımız. Ne acıdır ki bu oranın en büyük kısmı genç kesim. İki erkek, iki bayan ya da eşli bir yere gidildiğinde dikkat edin, neredeyse masa altından karşındakine mesaj atıp öyle iletişim kuruluyor. Ya da kimse birbirinin suratına bile bakmadan iki çift laf ederken, bir yandan başkasına mesaj yollamakla meşgul bir kesim bulunmakta. Sanırsın Dünyadaki bütün aç, kimsesizler için bir proje üstünde çalışıyor. Bugün Dünyanın en zengin aplikasyon yazan şirketler bu kesimler sayesinde olmakta.Teknoloji ,bilinçli ve anlamlı kullanıldığı takdirde çok güzel bir şeydir. Ama toplum olarak çok bilinçli, araştırmacı olduğumuzu düşünmüyorum. Telefonu rengine, şekline, markasına göre seçiyoruz. Ya da o daha iyi , ben ona alıştım öbürünü kullanamam şeklinde de yorumlar yapıyoruz. Yaptığın “ALO” deyip konuşmak. Sosyal medya programlarını kulanmak sonuç olarak bütün cep telefonlarında aynıdır. Bana biraz komik geliyor. Tabiki telefonun daha doğrusu günümüz tabiriyle “akıllı telefonların” sosyal medya platformu ile entegre olması ayrı bir bağımlılık katmakta.
Dolmuşta,havuzda,tuvalette,spor yaparken hep yanımızda. Örneğin koşu bandında koşan birinin, ya da sahilde yürürken önüne bakmadan yürüyüp, elindeki akıllı telefonuyla durmadan mesajlaşması yaptığı o anki spora ne kadar katkısı,yararı olabilirki. Sanki bir saat İnterneti kapatırsa, bütün dengesi hayatı altüst olacakmış gibi. Ne acı, ne zavallıca bir durum aslında. Ya da son zamanlarda hep kulak misafiri olduğum toplu taşıma araçlarında bağıra bağıra sevgililerini anlatanlar, onun yok şöyle yaptığı, böyle ettiği gibi, binimum hayat hikayelerini varacağınız noktaya kadar dinlemek ne ilginç dimi. Aslında, düşündürecek çok fazla şey var, ama gidişat çokta parlak gözükmüyor. İnsanlar telefonda konuşmayı tercih etmeyip, online platformlar üstünden hal hatır soruyorlar. Eskiden bayram, seyranlarda konuşulurken, şimdi basma kalıp bir mesajla, o mesajı bile çoğumuz İnternetten bulup yapıştırıyoruz,yaratıcılığımız bile yok olmuş, aynı mesajı 20-30 kişiye tek tuşla göderip görevimizi tamamladığımızı düşünüyoruz. Bakalim bu durum nerelere, nasıl gidicek. Teknoloji durmadan gelişirken, bizler bunun neresinde kalabiliceğiz. Çocuklarımıza birşeyler alırken artılarını ve eksilerini anlatarak almalıyız ya da almamalıyız. Ailecek bir yere gidildiğinde sadece onlar sussun, ebeveynlere rahatsızlık vermesin diye ellerine Ipad’leri, cep telefonlarını sıkıştırmayın. Onları bir birey olarak yetiştirmeliyiz, başa bela ya da”Dünyaya niye geldiki” psikolojisi ile yetiştirmemeliyiz.
Hepinize sağlıklı, huzurlu bir hafta dilerim.
Yotube kanalıma arzu ederseniz abone olup takip edebilirsiniz. Sualtına meraklıysanız burda yapmış olduğum çekimler ve gelicek olan belgesel projeleride yer alıcaktır. Aşağıdaki linkten abone olup takip edebilirsiniz.
Doğada ve mavide kalmayı unutmayın.
Youtube: https://www.youtube.com/channel/UC6JbQlZ9tjIchIop-kGEUqw
Instagram: peter_salvatore
Web Site: www.psalvatore.com
Bir sonraki yazıma kadar şimdilik hoşçakalın.
Peter Salvatore.