Herkese merhabalar...
Bugün, ülkemizde scuba dalışının, amaca yönelik dalıcı yetiştirilmesi ve de ne derece amaca yönelik dalıcılar yetiştiği ile ilgili bazı bilgi ve düşüncelerimi sizlerle paylaşmaya çalışacağım.
Öncelikle scubaya yeni başlayanlar, ilk başlarda amaçlarının ne olacağını bilemeyebilirler. Genelde merak ve eğlence amaçlı başlanır. Bazıları ise konuya başlamadan bile ne istediğini bilip, amacını ; bilimsel araştırmalar yapmak, biyolojik çeşitliliği incelemek vb gibi belirlemiştir.
Kişisel bakış açım; her ne yapıyorsanız yapın size bir anlam katmalıdır diye düşünüyorum. Scubayı eğlence amaçlı dahi yapıyorsanız sizin için bir anlamı, özelliği olmalı.
Peki ülkemizde bu durum ne aşamada...
Bir çok şeyde olduğu gibi , her ne kadar üç tarafı denizlerle çevrili (bir iç deniz de olan Marmara Denizi’ni de katarsak) scuba öncelikli yapılan aktivitelerden değil maalesef! Toplum denizlerden bihaber ve bundan dolayı da denizlerimizi günden güne kaybetmekteyiz. Acı bir durum, ama denizci bir toplum değiliz, hatta bir çok denize nazır kafelerde bile halkın çoğu denize sırtını dönerek oturuyor.
Öncelikle, coğrafyamızın ne derece önemli olduğunu, denizlerin bizler için ne denli önemli olduklarını daha ilkokul çağındaki çocuklara anlatmalıyız. Toplumun bu konuda bilinci yok denecek kadar az. Bireyi bilinçlendirmeden , neyin ne olduğunu anlatmadan beklenti içine girmenin hata olduğunu düşünüyorum.
Scuba başlı başına derin bir konu ve geniş bir yelpazeye oturtabiliriz. Temel eğitimlerin düzgün verilmesi ve dalıcı adayının amacının ne olacağı ve kendini amaca yönelik şekillendirmesi çok önemli bir durumdur. Elbette ki her dalıcı sonunda bu işi yapacak ya da scuba ile ilintili bir şey yapacak değildir. Ama bizde o çoğunluk bile henüz oluşamamıştır.
Denizler keşfedilmeyi beklerken biz onları yok etmeye devam ediyoruz. Bu durum beni çok rahatsız etmekedir. Sosyal çalışma projelerinin yapılmaması ya da umursanmaması acı bir durumdur. Bu durum digital medya, yazılı basın kuruluşlarının da dikkatini çekmemektedir. El birliği ile yapılan projeler çok çok azdır ya da çok sınırlıdır.
Yakın bir projeden örnek vermek gerekirse; Büyük Edremit fayı üstünde çıkan gazların durumunu analizi hakkında yaptığımız dalışlarda, suda örnekler aldık. Çıkacak olan sonuçlara göre de bölgeye sismik vericiler yerleştirerek, gazların depremlerle olan ilişkisini inceleyeceğiz. Uzun soluklu bir konu ama, başlamadan da bir şey olamıyor.
Bir dalıcı, eğer bu konu ya da herhangi bir konuya ilgisi var ise üzerine gitmeli amaçlarını saptamalı ve adımlarını o yönde atmalıdır diye düşünüyorum. Bu depremlerle ilgili olabilir, jeolojik sualtı yapıları olabilir, o bölgedeki canlılık yapısını incelemek ve dökümante etmek olabilir. Dediğim gibi konu aslında genişledikçe genişlemektedir. Bunun için düzgün ekip ve gerçekten de çalışmaya gönüllü yılmayan, sabırlı bireylerin olması gerekir. Bunun için yüzlerce insana ihtiyacınız yoktur. Bir kaç kişi bile birçok şeyi değiştirebilir yeter ki istek ve heves olsun. Tutku olmayan yerde maalesef bir şey olamaz, bu aslında her şeyde de böyledir.
Yaptığınız her ne ise tutku ve sevgi ile yapar iseniz merak otomatik olarak gelecektir. Scuba bir keşfetmedir. Bu keşif ancak ve ancak merak ile oluşan bir şeydir. Genele baktığımızda herkes oraya buraya gidip dalışlar yapıyor, iki orfoz görünce tamam deyip noktalıyor. Ama kimse şu orfozun hayatını yapalım anlatalım demeyi düşünmüyor. Bunun ona anlam katmayacağını düşünebilir fakat böyle bir uğraşın hem kendisine ve hem de topluma büyük bir katkı sağlayacağını ve bilinç geliştirebileceğini düşünmez. Orfoz sadece bir örnek, bunun gibi sayısız şey var.
Bir şeye değer katmak sizin elinizde, bu sadece size değil sizin peşinizden gelebilecek ya da takip edebilecek insanları da etkileyecektir. İnsanoğlunun standardize yaşamaya alışıp bunu kaderi olarak nitelendirmesi aslında olaylardan kaçmanın, uzak durmanın en kolay yoludur.
Sabah işe gidip akşam eve gelmek size bir değer katmaz. Değer, merakla etmekle, her ne olursa olsun bu rutini değiştirmeye çalışmakla ya da değiştirerek olur. Hayatımıza değer katmalıyız. Şahsen benim hayat felsefem ve amacım, kendi konumum ve denizlerle ilgili birçok kıvrımı yontmak ve arkada güzel şeyler bırakarak bu dünyadan göç etmek. Siz de hedeflerinizin, tutkularınızın yok olmasına izin vermeyin. Buna aileniz, en yakınlarınız karşı çıkıyor bile olsalar. İnsanoğlunu hayata bağlayan şeyler tutkularıdır, hedefleridir. Yaşama amacınızı düşünün ve sorgulayın, körü körüne herşeye inanmayın. Merak edin. Göreceksiniz ki bir çok şey hayatınızda istediğiniz ölçüde değişmeye başlayacaktır.
Şimdi tekrar düşünün amaçlarınız mı yoksa rutin hayatınız mı sizi mutlu edecek?
Hepinize sağlıklı, huzurlu bir hafta dilerim.
Çalışmalarımı web sitemden takip edebilirsiniz. Sitemden, Youtube taki kanalıma da bağlanabilir oradaki videolarımı da takip edip abone olabilirsiniz.
Doğada ve mavide kalmayı unutmayın.
Instagram: peter_salvatore
Web Site: www.psalvatore.com
Bir sonraki yazıma kadar şimdilik hoşçakalın.
Peter Salvatore.