Diyanet İşleri Başkanlığı’nın Kuruluş ve Görevleri Hakkında bir kanun var.
O kanunda Diyanet İşleri Başkanı’nın sıralanan görevleri arasında ülkeyi yönetmek yok.
Din işleri, ibadet ve ibadet yerleri, ahlak üzerine verilmiş görevleri var Başkan’ın.
O görevler ne kadar doğru yapılıyor sorusuna en güzel örnek midye fetvası.
Din İşleri Yüksek Kurulu’nun kendini mezhep imamlarının üzerimde gören fetvalar verdiği bir dönemde, Diyanet İşleri Başkanı asıl ve iyi bildiği işiyle ilgilenmeli.
Belki farkında değiller ama Diyanet İşleri Başkanı’nın sosyal medya yasası gibi ülke yönetiminin işi olan, siyasi tartışma konusu olmuş başlıklarda yaptığı her açıklamanın faturası siyasi iktidara kesiliyor.
Bülent yapabilir, Eczacıbaşı yapamaz
Türkiye’de popüler olmak için herkesin futbola yatırım yaptığı bir dönemde onlar voleybola yatırım yaptılar.
İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı başta olmak üzere sanata en fazla destek veren üç aileden biri onlar.
Yani Eczacıbaşı soyadı taşımak maddi imkânlar kadar büyük bir sorumluluk da getiriyor.
Bülent Eczacıbaşı’nın Bodrum’da içinde yer aldığı görüntüler sevimsiz ve tatsız, burada tartışılacak bir durum yok.
Fakat o görüntülere tepki verirken, ihale zengini, görgüsüzlüğüyle ünlü, etrafı silahlı adamlarla dolu “yeni zengin” tiplemesi ile Bülent Eczacıbaşı’nı karıştırmamak gerekiyor.
Devletin tehditlere karşı iş insanlarına tahsis ettiği korumaların, korudukları kişinin fedaisi olmadıklarını, maaşlarını devletten aldıklarını unutmamaları adına da iyi bir örnek oldu bu yaşanan.
Bakan Bey, alkış gider, eleştiri başlar
Yeni Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, okulları açma kararlığıyla kamuoyundan büyük bir alkış aldı.
Önemli olanın, okulları açmak değil açık tutmak olduğuna inanan biri olarak bazı soru işaretlerim var.
Mesela, bir öğrenci pozitif çıktığında sınıfta derslerin devam etmesi ve diğer öğrencilerde belirti takibi yapılması kararı tartışmalı bir karar.
Türkiye’de belirti takibi ateş ölçümüyle yapılıyor ama Delta varyantında ateş belirleyici unsur değil.
Özellikle ABD’nin pediatri kuruluşlarından üst üste gelen açıklamaları dikkatli takip etmek gerek.
Sayın Bakan, Bilim Kurulu’ndaki pediatri uzmanlarıyla tekrar görüşmenizde büyük fayda var.
Öğrenci düşmanı mısınız?
Ulus, Adnan Saygun Caddesi, özel-azınlık-devlet, toplam yedi okulun yolunun geçtiği yer.
Tüm yaz duranlar, ilkokul 1 ve ortaokul 1’lerin oryantasyon günü orada inşaat başlattılar.
Yolun bir şeridi trafiğe kapatıldı. Dün daha kapalıydı.
İlk başta sadece kaldırım yapılıyor diye Beşiktaş Belediyesi’ne öfkelenmiştim ama baktım elektrik kablosu döşeme işi de yapılıyor. Bu üstün zekâlı (!) takvimi kim belirledi acaba?
İstanbul’da okulların açıldığı gün Türkiye’nin en büyük ilaç firmalarından biri yurt genelindeki satışçılarını topladı. Maslak’ta iki bin 500 kişi ve bin 500 araçlık bir organizasyon yaptılar.
Devletin, vatandaşa toplu taşıma aracı kullanma çağrısı yaptığı, okulların açıldığı gün, İstanbul’un en işlek noktalarından birine bin 500 araç daha sokmak da, üstün zekâlı (!) bir karar.
Bu arada toplantıya kadar iki saat bir AVM’nin içine dağılan çalışanların maskesiz, sıfır sosyal mesafe halleri de bir başka ilginç manzaraydı.