İddia şu: İtalyan bir F-35 pilotu, gelişmiş radarlarına yakalanmadan, hiç ummadığı bir Rus SU-30 savaş uçağıyla yan yana gelip, kurtulma manevrasıyla da kaçamayınca, korku dolu anlar yaşadı ve yere indikten sonra da psikolog tarafından uçuş görevinden alındı.
Bir iddianın doğru olup olmadığını anlamak için önce yer ve zamana bakmak lazım.
İtalya, 2021 baharında NATO görevi kapsamında, Estonya’daki Amari Üssü’ne dört F-35 savaş uçağı yolladı.
Bu uçaklar Baltık Denizi üzerinde zaman zaman Rus uçaklarıyla karşı karşıya geliyorlar.
Yazının başında sözünü ettiğim olayın kasım ayında yaşandığı söyleniyor.
Bu haberi veren ilk site min.news adında bir internet sitesi.
Uzantısı yok, mail adresinden fikir sahibi olmaya çalışıyorsunuz, “Cloudflare” tarafından korunmalı diyor, ulaşamıyorsunuz.
Çince ve İngilizce versiyonu var ve içinde yüzlerce haber yer alıyor ama haberlerin giriş tarihi de sizin giriş tarihinizi gösteriyor.
İstihbarat yönlendirmesi olabilir endişesiyle bu haberi buzdolabına atmıştım.
Rus Devlet Ajansı’na bağlı olan Sputnik’in Ermenice sitesinde Alexander Khrolenko adıyla aynı habere ve daha fazlasına rastladım.
Batılı kaynaklar “Kremlin yanlısı ve erişimi olan önemli bir adam” diye tanımlıyor onu.
Resmi görevi Sputnik’in askeri analizcisi.
Alexander Khrolenko, İtalyan pilotun yaşadığını ballandıra ballandıra anlatırken, Rus elektronik harp cihazı Krasukha-4 sisteminin F-35’i kör ettiğini de iddia ediyor.
Bayraktar SİHA’lara karşı etkili olacağı iddia edilen, Suudi Arabistan’ın da almak için iki ay önce pazarlıklara başladığı bir sistem Krasukha-4 sistemi.
Garip olan şey şu, Rusya, F-35’leri kör etmeyi başardıysa bunun duyulmasını istemez.
Fakat aynı Rusya, Kremlin’e yakın bir askeri analizcinin dezenformasyon aracı olarak adını vermesine de izin vermez.
Geriye tek bir seçenek kalıyor, çarşamba günü sözünü ettiğim ve F-35’lerde zaman zaman Ctrl+Alt+Delete tuşlarına basarak radarı tekrar çalıştırmayı gerektiren bir arıza yaşanmış olabilir ve Ruslar da bunu kendi marifetleri sanmış olabilirler.
F-35 meselesi belli ki daha çok konuşulacak ve tartışılacak.
7-0 içime sinmedi
Fenerbahçe taraftarıyım ve Coca-Cola hazırlık maçında kadınlar futbol takımının Galatasaray’ı 7-0 yenmiş olmak beni hiç mutlu etmedi.
Kadına şiddete dikkat çekmek için yapılan bir maçta, skor, amacın önüne geçmemeliydi.
Skor maçın önüne geçecek hale geldiğinde, yöneticiler devreye girmeli, takımların otobüslerine birlikte gitmelerini sağlamalıydı.
Yan yana duran takım otobüslerine birlikte giden Fenerbahçe ve Galatasaraylı oyuncuların fotoğrafını hayal etmek bile yeter aslında.
Bu olmadığı gibi, bir yönetici ergen fanatik taraftar cümleleri kurdu soyunma odasında.
Fenerbahçe’yi büyük kılan şey, sahada aldığı skorlardan çok, saha dışındaki duruşudur.
Cinsiyet eşitliği için formasında “HeforShe” sloganını taşıyan tek takım Fenerbahçe ve buna göre davranmayı bilmek gerekiyor.
Onlar uzaylı değil, bizden
Google’a “Neden selam vermedin cinayeti” yazıyorsun, Bursa, Denizli, Samsun... Cinayet üzerine cinayet sıralanıyor.
İstanbul’da 39 ilçe var, Şile ve Adalar hariç, 37’sinde cinayet işlendi 2019’da.
Türkiye’nin dört bir yanında trafikte korna çaldın, makas attın diye de cinayet işleniyor.
Bir günde abuk sabuk sebeplerle çıkan kavga sayısına dair istatistik yok ama yüzlerce değil binlerce diye yazdığımda garip kaçmıyor.
Bu kadar kolay kavga çıkan, cinayet işlenen bir ülkede, Meclis’te kavga çıkmasına neden şaşırıyoruz ve garip bir şekilde neden ayıplıyoruz ki?
Bu, Meclis'teki kavgayı normal bulduğum için değil, dışarıdaki şiddeti anormal bulduğum için yazdığım bir bölüm.
İnsanların canını yakma becerisi
Hasan Can Kaya, çocukların erişimi kolay olan açık bir kanalda program yapsaydı, kullandığı dil ve küfür içeren mizahı tartışma konusu dahi olmazdı, engellenmesi gerekirdi.
Ancak ücretli üyelik olan bir platformda ancak isteyenlerin ulaşabildiği bir yayına kamuya açık yayın muamelesi yapmak doğru değil.
Açık kanal ve Pay Tv’lere ait yayınlar aynı kategoride değerlendirilmemeli.
Hasan Can Kaya’nın mizah tarzını savunmak değil bu, ben Molière’in “Küfrederek ya da vurarak bir insanın canını bir süre yakabilirsiniz ama onu gülünç duruma düşürürseniz, bunu hayatı boyunca unutmaz” sözüne inananlardanım.