MBC, İSTANBULLU GELİN, GARİP İLİŞKİLER...

Osmanlı nefreti körükleyen, 40 milyon dolar bütçeli, Ateşten Sultanlar dizisini konuşuyoruz son iki gündür.

Arapların klasik Osmanlı nefretinden öte bir ilişkiler ağı ve ağzınızı açık bırakacak Türkiye bağlantıları var.

Önce dizinin yapımcısı MBC Grup’tan başlamak lazım.

Suudilerin sahibi olduğu, Dubai merkezli, çok sayıda televizyon kanalı ve radyoya sahip olan, yayınları bir sürü ülkeden seyredilebilen bir grup bu.

Türkiye pazarından para ve reyting kazanmalarına rağmen, Türk dizilerinin yayınlanmasını yasaklayan da bu adamlardı.

Sayfada gördüğünüz fotoğrafı MBC ekranından aldım.

Ekranda konuşan adam Suudi din adamı Salman El Ouda.

Bir zamanlar Suudi kraliyet ailesine muhalif olan, hapse atıldıktan sonra dönüşen ve koyu bir kraliyet savunucusu olan, nefret vaazları yüzünden Danimarka’ya girişi falan yasaklanmış bir adam bu.

MBC bir gün bu adamı yayınına çıkardı ve bildiğiniz FETÖ propagandası yaptırdı.

Hatta Arapça bir yayın olmasına rağmen FETÖ liderinin Türkçe ve gözü yaşlı kasetlerinden birini de ekranda tuttular uzunca bir süre.

Aynı MBC, Barış Pınarı Harekâtı sırasında da Muhammed Dahlan’ı ekrana çıkarttırıp, Türkiye’ye saldırtmıştı.

Muhammed Dahlan dediğimiz adam, 15 Temmuz öncesi FETÖ’ye 3 milyar dolar kaynak akıttığı söylenen, Filistin lideri Arafat’ı zehirlemekle suçlanan, sözlerini İsrail gazetelerinin de manşetlerine taşıdığı Arap dünyasının Karanlıklar Prensi.

Yani MBC’nin, Osmanlı nefreti körükleyen bir dizinin yapımcısı olması basit bir Arap intikamcılığından çok öteye gidiyor.

Bir süre önce Türk dizilerini yasaklayan MBC garip bir şekilde Türkiye’de dizi işleri yapıyor.

O3 Yapım’ın internet sayfasına girer, “Hakkımızda” bölümünü okursanız, 2014 yılında MBC ortaklığıyla kurulduğunu görürsünüz.

İstanbullu Gelin’den tutun da Gecenin Kraliçesi’ne kadar bir sürü iş yaptı bu şirket.

Bir de Vatanım Sensin dizisini yapmışlardı, hatırlayın, senaristi FETÖ’cülükle suçlanmış, sonra şirketle resmi ilişkisi kesilmişti çıkan haberler üzerine.

Türkiye’nin başına örülmeye çalışılan kuşağın renkleri, gördüğümüzden ve hissettiğimizden çok daha fazla.

Siz de bilin istedim...

GOL KRALI OLARAK KEMAL BEY...

Perşembe sabahı televizyona çıktı CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın CHP yönetimini belirlemeye çalıştığı iddiası için “Beştepe’ye çıkan CHP’liyi biliyorum” dedi.

Cuma gecesi, olayın doğru olmadığı ortaya çıktı.

1986’da, Finlandiya’nın efsanevi futbolcusu Pentti, bir maçta kendi kalesine tam 5 gol atmış ve tarihe geçmişti.

Eğer Kemal Bey’in kendi kalesine attığı gollerin istatistiği tutulmuş olsaydı, Pentti adını kimse hatırlamazdı bugün...

SARAYDAN KOVULMA...

Prens Andrew, tahtta oturduğu yıllar boyunca, en çok monarşiyi korumaya çalıştı.

1968 gençlik hareketiyle beraber gelişen, monarşik sistemin kaldırılması çağrılarına karşı hep çok dikkatli oldu.

Bugün turizm gelirlerine sağladığı fayda nedeniyle İngiltere’de monarşinin kaldırılması konuşulmuyor ama Kraliçe halen tetikte...

Aksi olsa, küçük kızları cinsel ilişkiye zorlayan, fuhuş şebekesi yönetmekle suçlanan ABD’li iş insanı Epstein ile arkadaş olan Prens Andrew’u Saray’dan kovmazdı.

Kraliçe, oğlunu Saray’dan böyle bir sapıkla arkadaş olduğu için kovdu zannediyorsanız, yanılıyorsunuz.

O arkadaşlık ilişkisi çok uzun zamandır bilinen, İngiliz medyasında tartışılan bir konu.

Prens Andrew, suçlamalara cevap vermek için BBC’ye çıkıp, ekranda oldukça zor durumda kaldıktan sonra Saray’dan kovuldu

Yani birinci dert hep monarşiyi korumak...