Özay Şendir

Özay Şendir

ozay.sendir@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Murat Karayılan: Terör örgütünün sözde lideri, 

Ali Rıza Altun: Terör örgütünün yöneticilerinden birisi, İran’daki kamplar ve Avrupa sahasından sorumluydu.. 

Zübeyir Aydar: Eski milletvekili. Avrupa’da terör örgütü adına yapılan siyasi girişimlerin başında... 

Bu üç ismin terör örgütünün tepe kadrolarında olmanın dışında ortak bir özellikleri daha var: 

ABD Hazine Bakanlığı bünyesindeki Yabancı Varlıkların Kontrolü Ofisi 14 Ekim 2009 tarihinde aldığı kararda bu üç ismi de “Özel olarak belirlenmiş uyuşturucu kaçakçısı” ilan etti. 

Haberin Devamı

Terör örgütünün diğer yöneticilerinden Cemil Bayık, Duran Kalkan, Remzi Kartal ve Sabri Ok, 2011 yılında, Zeyneddin Geleri, Ömer Geleri, Çerkez Akbulut ve Ömer Boztepe de Şubat 2012’de “Özel olarak belirlenmiş uyuşturucu kaçakçısı” olarak listeye girdiler. 

Terör örgütüne sempati duyanlar, bu devletin propagandasının sonucu olmuştur diyebilirler, sahiden öyle mi, ona da bakalım: 

İçişlerine saldırı girişiminin arkasında kim var

Terör örgütü-uyuşturucu ticareti raporları 

Avrupa Uyuşturucu ve Uyuşturucu Bağımlılığı İzleme Merkezi ve Europol, her yıl yayımladığı “AB Uyuşturucu Piyasası Raporu’nda” terör örgütünün uyuşturucu ticaretindeki rolünden bahseder. 

Burada dikkat çekici olan nokta şu, bu raporlarda 2019 yılına kadar hep “Türk soruşturma birimlerinin verdiği bilgiye göre” ifadesi kullanılmıştı, 2019’dan sonra bu ifade gitti yerine başta Europol olmak üzere uluslararası kaynaklar referans gösterildi.

Mesela, Birleşik Krallık Metropolitan Polisi’nin hazırladığı raporda Londra merkezli Totenham Boys çetesinin terör örgütüne para topladığı, A ve B sınıfı uyuşturucu satmak için diğer çetelerden adam çalıştırdığı bilgisi yer alıyor. 

AB Polis Teşkilatı Europol, “AB Terörizm Durumu ve Trendi 2022” raporunda terör örgütüne bağlı Avrupa Demokratik Kürt Toplum Kongresi isimli çatı örgütünün kara para aklama, haraç alma ve uyuşturucu kaçakçılığı gibi organize suç faaliyetlerine katıldığı bilgisi yer alıyor. 

İçişlerine saldırı girişiminin arkasında kim var

Almanya, Fransa, ABD, NATO ve Birleşmiş Milletler’in çok sayıda raporunda terör örgütünün uyuşturucu ticaretine dair çok sayıda bilgi var. 

Haberin Devamı

Klasik Avrupa görmezden gelmezliğinin en somut göstergesidir bu raporlar. Bir adım ötesi Alman Der Spiegel Aralık 1995’te PKK’nın Almanya’da 8-12 yaş arası çocuklara sokakta uyuşturucu sattırdığını yazmıştı. 

Çok rapor, çok bilgi var ama konumuz terör örgütünün uyuşturucu kaçakçılığı değil İçişleri Bakanlığı’na yönelik saldırı girişimi. 

***

Terör örgütünün uyuşturucu finansmanına dair yazılmış tüm raporlarda dikkat çeken bir nokta daha var. 

PKK sadece uyuşturucu kaçakçılığı yapmakla kalmıyor, uyuşturucu ticareti yapan organize suç örgütleriyle de beraber çalışıyor. 

Bazen haraç almak, bazen bu suç örgütleri arasındaki anlaşmazlıklara ‘çözüm’ bulmak, bazen de rakip grupların üzerine gitmek gibi çeşitli birliktelik modelleri var.

Tüm bunlar İçişleri Bakanlığı’na saldırının şifrelerini çözmek adına verdiğim bilgiler, şimdi gelelim saldırı analizine: 

Saldırı girişimi bu kez farklı...

Terör örgütü bugüne kadar yüzlerce bombalı saldırı girişiminde bulundu, bunların çoğu eylemi yapamadan engellendi. 

Haberin Devamı

Yapılan saldırılarda gördük ki, terör örgütü dehşet yaratmak adına hep kalabalıkları hedef aldı, intihar saldırısı düzenledi, içinde insanların olduğu dev mağazaları ateşe verdi. Hatta hep sivillere saldırdıkları için zaman zaman sorumluluğu TAK (Kürdistan Özgürlük Şahinleri) adlı, sözde PKK’dan ayrılmış bir grubun üzerine attılar. 

Pazar günü düzenlenen saldırı terör örgütünün eylem pratiğine uymuyor. 

İçişleri Bakanlığı’na, en boş olduğu pazar sabahı saldırmaya çalışmaları garip. 

Kaldı ki, polis ve jandarmanın operasyonlarıyla ülke sınırlarında tutunamayan terör örgütüne en ağır darbeler ülke dışında Silahlı Kuvvetler ve MİT tarafından vuruluyor. 

Terör örgütü neden İçişleri Bakanlığı binasına saldırı girişiminde bulundu sorusunun cevabı PKK’nın organize suç örgütleriyle ilişkisinde aranmalı.

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın sokak satıcılarına değil büyük balinaları hedef alması, üst üste yapılan operasyonlar, terör örgütüne taşeron bir saldırı siparişine dönüşmüş olabilir. 

PKK, uyuşturucu ve organize suç grupları arasındaki ilişkiye bakınca, bu seçeneğin üzerinde daha çok durmak gerekiyor.