Süper Lig’de artık kolay maç yok. Bütün maçlar zor geçiyor. Son haftalarda bunu görüyoruz. Galatasaray’ın en zor deplasmanlarından bir tanesiydi Samsun. Karşılaşmanın ilk 12 dakikasında sahada bütün hatlarıyla rakibin üstüne giden, baskı yapan, pres yapan bir Galatasaray vardı. Bu dakikalarda da önce Nelsson ile daha sonra Barış Alper ile iki gol buldu. Bu erken gelen skor üstünlüğü sarı-kırmızılıların temposunu, kazanma hırsını çok düşürdü. Buna rağmen ilk dakikadan bitiş düdüğüne oyunun hakimi, daha çok gol pozisyonuna giren takım yine konuk ekipti. Icardi’nin, Kerem Aktürkoğlu’nun kaçırdığı çok net pozisyonları seyrettik. Barış Alper’in, takımını rakip sahaya taşıyan olağanüstü bir fizik gücü var. Karşısında oynayan sol bekin Allah yardımcısı olsun!
Kaan Ayhan tabii ki Sacha Boey değil, atletik bir futbolcu da değil. Ama hocası görev vermiş, o da sağ bekte en iyisini yapmaya uğraşıyor. Bu yeter mi, yetmez. Zaten bunun için de sağ bek mevkisine transfer yapılıyor.
Galatasaray, İstanbulspor ve Gaziantep maçlarını kazanırken çok zorlandı. Okan Buruk hoca oyun içerisinde futbolcuların mevkilerini değiştirirken şapkadan tavşan çıkardı. Barış’ı sola, sağa aldı, hücumda kullandı, devamlı yerini değiştirdi. Berkan’ı mecburiyetten sol bekte oynattı. Kaan Ayhan’ı sol bekte, sağ bekte devamlı yerini değiştirerek kullanmaya çalıştı.
Bir teknik direktör için bunun ne kadar zor olduğunu biliyor musunuz? Angelino’nun gönderileceği aylar öncesinden belliydi. Sacha Boey, Şampiyonlar Ligi maçları bittikten sonra Bayern Münih başta olmak üzere birçok kulübün transfer listesine girdi. Onun da devre arası gideceği belli olmuştu. Galatasaray Yönetimi bunu bildiği halde sağ bek ve sol bek mevkisine alacağı futbolcuları neden tespit etmedi? Bu akşam Avrupa Ligi’nde oynayacak takımın listesi UEFA’ya verilecek. Eminim bugün içerisinde mutlaka bu iki mevkiye yapılacak transferler tamamlanmış olacak.
Alınacak futbolcular inşallah panik transferi olmaz. Galatasaray’ın oynadığı futbolda iki bek atletik değilse
Bu sezonun en istekli, en hırslı maçını oynadı Galatasaray... Beş topu direkten döndü, sayısız gol fırsatları kaçtı, bunun yanında Gaziantep kalecisi Nita müthiş kurtarışlar yaptı.
Bir yerde top istemeyince olmuyor. Bütün takım olarak hep hücumu düşündü sarı-kırmızılılar... Sağdan, soldan, ortadan devamlı maç boyunca gol arayışları vardı. Ama bunun yanında Gaziantep’in iki stoperi Djilobodji ve Ertuğrul müthiş maç oynadılar. Icardi’nin santrforda yalnız kalışı, yanına hiç bir arkadaşının gelmeyişi Gaziantepspor’un işini de kolaylaştırdı. Halil oyuna girdikten sonra istasyon vazifesi gördü ve Zaha’ya golü attırdı. Icardi boş alanlar buldu ancak son vuruşlarda çok başarısızdı. Kanat ortalarında da Kaan Ayhan etkisizdi.
Ama dün gece Galatasaray’ın sahanın her yerinde koşan, basmadık yer bırakmayan en önemli ismi Torreira’ydı. Allah muhafaza bu çocuk bir sakatlansa takımı çok büyük sorun yaşar.
Galatasaray’ın yediği gole bakıyorsun sağ bek oynayan Arda’nın kafasına stoper Djilobojdi topu
Şampiyonluk yarışında zirveye oynuyorsan her maçın zor geçer. Geçen haftaki Galatasaray, Trabzon’da resmen şov yapmıştı. RAMS Park’a 40 binin üzerinde taraftar “aynı Galatasaray’ı göreceğim” diye tribünleri doldurdu. Ama ne yalan söyleyeyim; herkes şok oldu. Bilhassa maçın ilk yarısında sahada koşamayan, doğru dürüst pas yapamayan, kazanma hırsı hiç olmayan bir takım vardı.
İkinci yarıya girerken çok kötü gününde olan Kaan Ayhan’ı Okan hoca sağ beke, sağ bek oynayan Barış Alper’i sol beke, sağ stoper Nelsson’u sola, sol stoper Sanchez’i sağa, çok kötü gününde olan Tete’yi çıkararak Icardi’yi oyuna sürdü. Bu değişiklikler takımı biraz olsun hareketlendirdi, kazanma hırsı getirdi. Buna rağmen son dakikalara kadar çok zorlanan bir Galatasaray vardı. Bugün maalesef iki bekin hiç yaratıcılığı yoktu. Hele Kaan Ayhan’ı ilk defa bu kadar kötü gördüm.
Kerem Aktürkoğlu iki gol atmasına rağmen çok top ezdi. Ama kazanma hırsı üst
Zirve yarışında Galatasaray’ın kazanmaya mecbur olduğu bir maçtı. Bunun için de takımdaki bütün futbolcuların isteği, kazanma hırsı, arzusu üst seviyedeydi. Okan hocanın Halil’i kulübeye alışı, Zaha’yı santrfor mevkisine kaydırması, Barış Alper’i sol bekten alıp Sacha Boey’in önüne koyması, Kaan Ayhan’ı da sol bekte oynatması olumlu anlamda sarı-kırmızılıların bütün futbolunu değiştirdi.
Zaha iki gol attı, Barış Alper sağ tarafı otoban gibi yaptı. İlk golün asisti ondan geldi. Kerem Demirbay arkada oynamasına rağmen mükemmel bir gol pası verdi. Kaan Ayhan harika bir gol attı ve Cim-Bom’un iki topu da direkten döndü. Uzun zamandan beri böyle bir Galatasaray seyretmiyorduk. Demek ki bundan sonraki maçlarda Icardi tam hazır olana kadar, Zaha en uçtaki adam görevini iyi yapacak.
Kerem Demirbay’ın biraz daha forvet arkası oynama şansı olsa kupa maçında ve dünkü Trabzonspor maçında olduğu gibi arkadaşlarına çok gol attırır. Dün bir kere daha gördük ki, Kerem Aktürkoğlu iki gol attı. Her şeyiyle
Galatasaray’a sistemli bir şekilde hücum ediliyor. Evet, takımın oynadığı futbol keyif vermiyor ama puan cetveline baktığımız zaman Şampiyonlar Ligi’nde zor bir grupta mücadele etti, hiç olmazsa Avrupa Ligi’nde yola devam ediyor. Şayet yeni transferler gerçek güçlerini sahaya koymuş olsalardı Bayern Münih’in lider olduğu gruptan ikinci çıkabilirdi. Ama maalesef Zaha, Tete, Angelino, Ndombele hatta Ziyech takıma fazla katkı veremediler ve bu sıkıntı devam ediyor.
Okan Hoca’yı çok severiz ama artık şapkasını önüne koyup Zaha’yı, Tete’yi ve Ndombele’yi kazanmak için mücadele etmemeli. Galatasaray bundan çok zarar görüyor. Zaha ile Kerem Aktürkoğlu’nun istatistiklerine bakıyorum, Kerem, yüzde 50 daha fazla takıma katkı vermiş. Artık şu noktadan sonra Cim-Bom’un puan kaybetme lüksü yok. Okan Buruk’un da Zaha’nın yerine Kerem’i, Tete’nin yerine de Barış Alper tercihlerini kullanması lazım. Ndombele sahada sallanıyor. Ne rakip kaleye şut çekebiliyor, ne de arkadaşlarına doğru
Kendi sahanda ve seyircin önünde oynuyorsun, tribünlerden müthiş bir destek var. Buna rağmen bu kadar zorlanarak galip geliyorsan Okan hocanın buna tedbir alması lazım.
Zaha, Zaha diyoruz... Sezon başı methiyeler yazdık. Taraftar yöneticileri kral ilan etti. Ama ben o Zaha’ya bakıyorum. Herhalde bir yanlışlık var diyorum. Bizim düşündüğümüz Zaha değil bu... Bu kadar top kaybıyla oynarsa aklımıza böyle şeyler gelir. Bana sorsalar ‘solda Kerem Aktürkoğlu mu Zaha mı’ diye, hiç düşünmeden Kerem Aktürkoğlu derim. Ayağına 10 tane top geliyorsa, çalım yapacağım diye bunun 8’ini kaybediyor. Olmaz, günümüzün futbolunda böyle bir şey yok.
Aynı şekilde Tete... Hiç bir şey oynamadan sahada kaldı. Hadi rakip Kayseri... Ancak bundan sonraki maçlar daha da zor. Önümüzdeki hafta Trabszonspor karşısında bu futbolla ne yaparsın?
Sacha Boey sakatlıktan çıkmış. O da sallanıyor, eski formundan çok uzakta... Hepsinden de önemli orta sahada Torreira-Ndombele oynuyor. Bu futbolcular biraz olsun hücumu düşünmez
Kabul ediyorum takımda sakatlar, cezalılar ve Afrika Kupası’na giden futbolcular var. Bunların hepsi de önemli eksikler. Ama ne olursa olsun bu eksiklerin arkasına hiç kimse saklanamaz. Zirve yarışında mutlaka kazanman gereken bir maçta daha iyi futbol oynamak mecburiyetindesin. Nelsson, Abdülkerim ve Torreira dışında görevini iyi yapan bir futbolcu bana gösterebilir misiniz?
Zirve yarışında böyle futbol oynarsan, bu kadar mücadele edersen, tepelerde fazla kalamazsın. Futbolda kazanma hırsı diye bir deyim vardır. Galatasaray’da bu hırs çok aşağılara inmiş. Sağ bek oynayan genç Ali Bülbül’e sözüm yok. İlk defa A takımda forma giydi. Heyecanı, paniği ne hata yaparsa yapsın hoşgörülür.
Sol bek Kazımcan kendini oyuna bir türlü veremedi. Kerem Demirbay’ın gol atmasına rağmen kaptırdığı toplar, affedilir gibi değil. O kalitede bir futbolcu ayağına aldığı topları bu kadar çabuk kaptırmaz. Yaptırdığı penaltıya kızmıyorum, olabilir. Maçın sonlarına gelmişsin, orada ellerini kapatamıyorsun, bu herkesin başına gelebilir. Zaha sadece golün pasını