Dünyamızda iklim krizi kendini her geçen gün gösterİyor.
Sıcaklık artışı, yağış rejimlerinin değişmesi, kuraklık, orman yangınları, buzulların erimesi gibi yaşanmakta olan pek çok sıradışı olay, iklim değişikliğinin “kriz” seviyesine geçtiğinin ciddi işaretlerini veriyor.
★★★
Peki, kritik eşiği nasıl geçtik, kriz seviyesine neden geldik?
Nedeni çok belli.
Doğrudan bizler, yani insanlar yüzünden bu duruma ulaştık.
Kontrolsüz insan faaliyetleri sonucunda dünyamız kritik eşiği de geçti ne yazık ki..
★★★
Hızla çoğalan insan nüfusu ve acımasızca gerçekleştirilen tahribatlar sonucu, ezegenimiz artık kendi kaynaklarını yenileyemez hale geldi.
Özellikle son yıllarda artan endüstriyel üretim, ulaşım araçları ve enerji kullanımı sera gazı emisyonlarını iyice yükseltti.
★★★
Yaşananlara basitçe “iklim krizi” deyip geçmek büyük hata olur.
Çünkü bunun çok yıkıcı sonuçları var.
Kriz; beraberinde yokluk, yoksulluk, açlık, kuraklık, susuzluk, göç ve savaşları getiriyor.
İklim krizine bağlı nedenlerle 2030 ile 2050 yılları arasında, yıllık 250 bin insanın hayatını kaybedeceği tahmin ediliyor.
Halihazırda 20 milyondan fazla insanın değişen hava koşulları nedeniyle göç ettiği ifade ediliyor.
★★★
Şimdi soru şu: Dünyayı sarsan söz konusu bu krizi nasıl atlatırız, ne tür önlemler alabiliriz?
Buna uzmanlar şöyle yanıt veriyorlar:
★★★
Yenilenebilir enerji kaynaklarını daha fazla kullanmalıyız.
Karbon emisyonlarını acilen düşürmeliyiz
Ormanlar ve sulak alanlar benzeri doğal karbon yutaklarını çoğaltmalıyız.
Enerji verimliliğini geliştirmeliyiz.
Sorumlu tüketim ile sorumlu üretime dikkat etmeliyiz.
★★★
Bilimsel olarak kabul edildiği üzere dünyanın kendi yaşam döngüsü içinde ısınma ve soğuma çağları var.
Ancak, hiçbir dönemde insanlığın etkileri bu kadar yıkıcı olmadı.
Tarım ve Gıda Etiği Derneği (TARGET), vahim tabloya bakıp hepimizi bir kez daha uyarıyor:
★★★
“Açık ve yakın tehditler ve tehlikeler bu seviyeye gelmişken, insanlığın işine geldiği ve alıştığı şekilde yaşamaya devam etmesi çok
güçleşmiştir. İnsanlık, kendisinin ve doğanın esenliği için daha düşünceli, daha akılcı faaliyetlerde bulunmak zorundadır.”
★★★
TARGET’in uyarısına ben de şu katkıyı sunmak isterim.
Dünyamızı korumak ve esenliğine katkıda bulunmak hepimizin sorumluluğudur.
Sorumluluk gereği, her seviyede denetleme ve hesap sorma mekanizmasını
işletmeliyiz.
İklim krizi konusunda etik değerler çerçevesinde hareket etmeye mecburuz.
Yoksa, yoksa..
Hep birlikte yok olacağız!..
