Orman Genel Müdürlüğü’nün palaşımlarına göre, 2024 yılında (1 Ocak- 20 Temmuz) Türkiye genelinde meydana gelen 1830 orman yangınında 9 bin 114 hektar alan yandı.
Yangınların yüzde 90’ının, “insan” faktörlü sebeplerle çıktığı raporlandı.
★★★
Bütün bu raporları artık ezbere biliyoruz bilmesine de..
Yangınları önlemek için ne yapıyoruz, asıl orası önemli.
Yangın sayıları ve kaybedilen alanlar dikkate alındığında, yangın öncesi hazırlıkların olduğunu söylemek mümkün değil.
★★★
Peki, yangın öncesi için nasıl bir hazırlık yapılmalı, ne tür önlemlerle beklenmeli?
★★★
Her şeyden önce, iklim değişikliği senaryosu yaratmamız şart.
Çünkü iklimler, artık bildiğimiz o eski iklimler değil.
Bu büyük doğa değişimine göre kendimizi ayarlamalıyız.
Hemen peşinden de, ilgili tüm kurumların işbirliğiyle, yeni iklim şartlarına uygun farklı bir yangın eylem planı oluşturmalıyız.
Orman içi verilen izinlerin kapsamlarını derhal daraltmalıyız.
★★★
İçimizi yakan bu felaketlerin azaltılabilmesi için aslında pek çok kurum kafa yoruyor.
Onlardan biri de Çevre Mühendisleri Odası..
Yangınların ülkemiz için deprem kadar yıkıcı bir afet olduğunu vurgulayan Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şubesi, alınabilecek tedbirlere yeni maddeler de ekliyor.
★★★
Mesela..
★★★
Orman yangınları için toplumun acilen bilgi ve eğitim ile yangına dirençli topluluklara dönüştürülmesini, bunun için de seferberlik başlatılmasını istiyor.
İklim değişikliğine karşı dirençli ormanların oluşturulması için, günümüzün koşullarına uygun planlama talep ediyor.
Orman köylülerinin istihdam yaratılarak, şehirlerden köylere döndürülmesini öneriyor.
Yanan alanlarda yapılacak çalışmaların, şeffaf şekilde Acil Eylem Planları hazırlanarak yönetilmesi gerektiğini belirtiyor.
Yenilenecek alanların; iklim değişikliği, biyolojik çeşitlilik ve ormanın sağladığı ekosistem hizmetleri öncelikli ele alınmasını şart koşuyor.
★★★
Tabii ki, ne kadar önlem alırsanız alın, belli felaketleri durdurabilmek mümkün değildir.
Doğaya engel olunamıyor.
Fakat, olası felaketlerde zararı düşürebilmek, daha kapsamlı müdahalede bulunabilmek, daha hızlı davranabilmek, daha az kayıp yaşayabilmek mümkündür.
Bu önemli sonuca da ancak ve ancak, uzmanların çizdikleri yol haritasını eksiksiz uygulamakla ve onları can kulağıyla dinlemekle ulaşılabilir.
Umarım, günün birinde karşımıza bir dinleyen çıkar..
