Yeni belediye başkanlarının bu satırları iyi okumalarında fayda var.
Çünkü, adaylık döneminde ağızlarından çıkan her cümle, bazı kesimler tarafından özenle not edildi, saha çalışmaları dikkatlice takip edildi..
Onları izleyen iki grubun adını hemen vereyim mesela..
Birincisi.. Türkiye Sakatlar Derneği..
İkincisi.. Kabul, Eşitlik, Dahil Olma, İstihdam, Otizm Derneği..
★★★
Peki.. Bu ciddi iki derneğin yöneticileri, başkanları neden takip ettiler ve hala da ediyorlar?
Takibin en önemli nedenleri şöyle..
- Geçmiş dönemlerde engelli bireylerin toplumsal hayata katılımı için yerel idareler tarafından yeterli çalışma yapılmadığını gördüler.
- Verilen sözlerin koltuğa oturduktan sonra unutulduğuna tanıklık ettiler.
- Hak odaklı ısrarlı taleplerinin görmezden gelindiğine şahit oldular.
★★★
Bütün bunları yaşadıktan sonra, başkanları artık hassasiyetle izliyorlar.
Toplumun önemli bir kesimini oluşturan bu gruplar ve aileleri, yeni dönemde de yok sayılmak istemiyorlar.
- Engelli bireylerin kentteki yaşama eşit şekilde katılmalarını..
- Belediye hizmetlerinden eşit şekilde yararlanabilmelerini..
- Engellilik hizmetleri için yerel politika geliştirilmesini..
- Sivil toplum örgütlerinin kararlara etkin şekilde iştirak edebilmelerini..
- Gözetim ve denetim mekanizmalarına dahil edilmelerini bekliyorlar.
★★★
Bu açık taleplerini de yeni başkanlara hatırlatıyorlar.
Aslında söz konusu istekler, belediyelerin asli görevleri arasında yer alıyor.
Birleşmiş Milletler Engelli Haklarına Dair Sözleşme'yi imzalayan Türkiye, ne yazık ki sözleşme şartlarını pek uygulamaya almıyor.
Oysa hepimiz biliyoruz ki, engel gruplarına göre, kentte belediyeler eliyle hayata geçirilmesi gereken çok ihtiyaç var.
Otizmliler hala “Mola Evleri” açılıp, bunların kent içinde yaygınlaştırılmasını bekliyorlar.
Spor salonlarından yararlanmaları için gerekli düzenlemelerin oluşturulmasını arzu ediyorlar.
Meslek edindirme ve buna bağlı olarak istihdama katılabilmeleri için çalışmaların olmasını arzuluyorlar.
★★★
Keza, bedensel engelliler cambazlık yapmadan kaldırımlarda dolaşmak, trafikte arabaların arasında hayati tehlike atlatmadan sokaklarda yürümek hayalindeler.
Binalara özgürce erişebilmek istiyorlar.
Kültür sanat merkezlerinden, sinema salonlarından keyifle yararlanma hakkını kullanmayı, bir deniz şehri olan İzmir’de sahili yaşayabilmeyi umuyorlar..
O yüzden, belediye başkanları kendilerine iletilen bu talepleri akıllarından çıkarmasalar iyi olur..
Belediyecilik vizyonunu ortaya koyarken, engelli hemşehrileri için planladıklarını en kısa zamanda yerine getirmelerinde yarar var.
Kendilerinden seçim öncesi verdikleri sözleri tutmaları ve gerekli adımları atmaları bekleniyor.
Yani üzerlerinde epey dikkatli göz var, haberleri olsun..