Geçtiğimiz günlerde gazetelerde bir haber yer aldı. Dünya Sağlık Örgünü yeni yaş dilimlerini açıklamış.
0-17 yaş: Ergen
18-65 yaş: Genç
66-79 yaş: Orta yaş
80-99 yaş: Yaşlı
Bu yaş meselesine bu kadar takılıyor olmaları beni gerçekten de düşündürüyor. Amaç yaşsız olmak! Hep dediğim gibi kaç yaşında olursan ol, “Yaşının İyisi” olmak, orta yaşa, ergen olmaya, yaşlı olmaya takılmadan yaşamak gerekiyor.
Bu arada yine sosyal medyada ve farklı mecralarda pek çok konuşmacıya, bilmem ne gurusuna, aman efendim hayat koçuna moçuna farklı isimlerde türeyen mesleklere de denk geliyor ve sözüm ona öğretilerini dinliyor, ne yapmaya çalıştıklarını anlamaya çalışıyorum.
Belki de alınganlık ediyorum bilmiyorum ama ilk dalaştıkları meslek benimkisi. Yok efendim estetik cerrahlar şöyleymiş, yok efendim, bizleri ne hallere sokuyormuş, hep güzel olmak pompalanıyormuş, bilmem neymiş.
Türkiye saç ekimi konusunda sağlık turizminin lideri olarak kabul edilse de, yasal ve doğru işler yapan klinikler, merdiven altı olarak tabir edilen yasadışı saç ekimi merkezleri tarafından yok edilme tehdidi altında. Nedeni ise son derece basit: Ucuz, yasadışı ve sahtekâr merkezler
2015 senesi resmi rakamları incelediğimizde Türkiye'ye 100.000 saç ekimi turisti geldi, günde 200 yabancı saç ekimi yaptırdı. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre ise 2016 yılında Türkiye'nin sağlık turizmi endüstrisi, yüzde 12'lik artışla 700 milyon doları aşan büyük bir etki yaptı. Diğer turizm sektörleri arasında sağlık turizminin toplam gelirde en yüksek artış olduğu görülmektedir. Bunlar muazzam rakamlar fakat öngörüm birkaç sene içinde ülkemizin bu can damarı, sahtekârlar yani merdiven altı işletmeler tarafından sömürüldükçe kan kaybetmeye başlayacak. Nedeni ise saç ekimi için ülkemize gelen, döviz bırakan turistlere zarar vermeleri. Yaptıkları işlem kesinlikle saç ekimi değil! Saç ekimi uygulamaları ayakta teşhis ve tedavi yapan özel sağlık kuruluşlarında ve cerrahi müdahale birimi bulunan merkezlerde yapılır. Güzellik merkezi bile olmayan yerlerde saç ekimi yapıyorlar.
Yabancı
Sleeve gastrektomi diğer adıyla tüp mide operasyonları, son 2 senedir oldukça fazla yapılan ve sıkça duyduğumuz bir müdahale halini aldı. Operasyon ehil ellerde yapıldığı sürece, sorunsuzdur ve kilo vermenize yardımcı olması için midenizi küçülen bir kilo kaybı ameliyatıdır. Bağırsak yolunun rekonstrüksiyonu yapılmadığı için gastrik bypass cerrahisiyle karşılaştırıldığında daha az invaziv bir işlemdir.
Şimdi burası benim konum değil, ülkemizde bu cerrahileri son derece başarılı bir şekilde yapan pek çok cerrahımız var. Kilo sorunu olan kişiler hızlıca kilolarını veriyorlar ve başlangıç kilolarına bağlı kalarak ortalama 1-2 sene içinde ideal kilolarına kavuşuyorlar. İşte benim kısmım bundan sonra başlıyor.
Kilo verme sonrası estetik cerrahi nedir?
Bu bahsettiğim süreç tamamlandıktan sonra, bireyler eş zamanlı spor dahi yapmış olsalar, derilerinde çok ciddi sarkma sorunu ile baş başa kalıyorlar. Her 5 hastadan 4’ü bu sorunu yaşıyor. Yağın hızlıca çekip gitmesi, kas kaybının yaşanması, özellikle cildin içinin boşalması, sarkma sorununu tetikliyor. Şimdi sizlere kilo verme sonrası estetik cerrahiye başvurmayı düşünenler için 10 adet ipucu, kılavuz niyetinde bir bilgi vermek
Son 1 haftadır birbirinden farklı kadın hastam, meme büyütme cerrahisi için benimle görüşme yaptı. Sizce ilk cümleleri ne oldu?
Evet, doğru tahmin: -“Hocam kimse anlamasın, kimse fark etmesin, ay silikon taktırmış demesin”…
Özellikle yazlık kıyafetler ve plaj kostümleri, artısıyla eksisiyle göğüslerin durumunu gözler önüne serdiği bir gerçek. Alttan destekli südyen veya bikiniler hayat kurtarıcı ama tek modele bağlı kalmak ise, hastalarımdan duyduğum kadarıyla, son derece de sıkıcı…
Şimdi biraz implant yani silikon ve meme estetiğine bakalım…
Memeye implant yerleştirerek büyütme işlemini yapmak en fazla tercih edilen yöntem olmuştur. Memelerin bulunduğu göğüs kafesi ve buranın çevresi ise, ince dokuya sahip bir alandır. İmplantı yerleştirdiğimizde ise, bazı durumlarda kalıp gibi duran bir görüntüyle karşılaşılır. Üstelik hareket ettikçe bu ince deriye sahip alan, implantın açısıyla normal göğüslerin ahengini sağlayamaz ve çıkıntı şeklinde estetik dışı bir görüntü sağlar.
İşte burada farklı bir işlem devreye giriyor hastanın kendi yağını göğüs implantlarıyla birleştiriyorum ve bunun adı ise:
Meme Güzelleştirme- Breast Beautification
Az evvelde dediğim gibi göğüs büy
American Society for Dermatologic ASDC 14 Nisan- 1 Mayıs 2017 tarihleri ??arasında web tabanlı bir anket düzenledi. Online anket yoluyla elde edilen araştırmanın sonuçlarını bugün sizlerle paylaşmak ve analiz etmek istiyorum.
Araştırmadan 7322 yanıt alınmış ve her 10 kişiden 7’si estetik işlemlere sıcak bakıyor. Bu yüzde 2013'ten beri sonucun ikiye katlandığını gösteriyor.
Neden sorularına verilen yanıtlar
Evet, anket aynı zamanda insanların estetik işlemlere yönelmelerinin nedenlerini de ortaya koydu.
"Kendimi daha güvende hissetmek"
"Hissettiğim yaşta olabilmek ya da daha kendimi iyi hissettiğim yaşta görünmek”
“Yaşımın iyisi olabilmek”
Bu başlık için çok düşündüm. “Fetiş” kelimesi yanlış anlaşılır mı acaba diye ama sözlüğe fetişin kelime anlamına bakınca da karşıma şu çıktı: “ilkel toplumlarda, doğaüstü gücü ve etkisi bulunduğuna inanılan canlı ya da cansız varlık”. Tamam o zaman sorun yok, başlığımız tam da anlatmak istediğim şekilde oldu.
Arzu nesnesi, en seksi bulunan bölgeler diyebilir, bu fetiş konusunu uzattıkça uzatabilirim. Evet, bu sefer konumuz göbek deliği ve siz farkında olmasanız bile göbek deliğiniz karşı cinsi son derece etkiliyor.
2012 senesinde Google’da fetiş konusunda en fazla aranan konular arasında göbek deliği bulunuyor. Kısaca insanlar Google görsellerinde bile göbek deliğine odaklanmışlar. Sebebi nedir sizce?
İnanmayacaksınız ama bu konunun ardından yapılmış pek çok psikolojik araştırma dahi var. Uzmanların bazıları, göğüsler ve vajina arasında kalan yani iki cazibe merkezi arasında duran bir estetik olarak nitelendirmişler. Bazıları bir delik olduğu için vajinaya benzerliğine dikkat çekmişler (bana göre bu değil, ne alaka?) …
Benim düşüncem ise, tam bedenin ortasında, muhteşem bel kavisinin ve kalça genişliğinin başladığı ve leğen kemiğini ortalayan bir yapı.
Ayrıca ayrılsak
70 yaşında bir adam düşünün
Hayatını spora adamış ve 18’lik delikanlılara taş çıkarır bir vücudu var. Egzersizlerini aksatmamış, beslenmesine dikkat etmiş, düzenli sporla her zaman kaslarını dolgun tutmayı başarmış. Bu adamın 70 yaşında olduğunu nasıl anlarsınız?
Kaç kişi yüz bölgesinden dedi acaba?
Evet sizler doğru cevabı verdiniz…
Şimdi çoğunuzun kafasında, “O zaman yüz bölgesindeki kasları da çalıştıralım, sarkmayalım, kırışmayalım” fikirleri oluşmuş olmalı…
Ama sizlere kötü haber, işte o öyle olmuyor…
Bedendeki kasları çalıştırdığınız gibi, yüz bölgesindeki kasları çalıştıramazsınız, ayrıca yüzdeki kas yapısı bedendekinden farklıdır. Zaten yüz kaslarının en önemli işlevlerinden birisi, bizlerin mimik yapmasına yardımcı olmalarıdır. Birbirlerine bağlı kas yapılarıdır. Fakat bedendekiler öyle değildir. Dolayısıyla siz, sözüm ona yüz bölgesine özel egzersizlerle, yüz kaslarını çalıştırayım derken, çok daha fazla sarkma ihtimali yaşamanız muhtemeldir.
Dikkat ediyorum medyada son dönemlerde yüz yogası, antiaging yüz egzersizleri gibi konunun uzmanı olduğunu söyleyen ve bir takım kurslar veren kişiler var. Beni sosyal medyadan takip edenler çok iyi bilir, Uzak Doğu’
Son günlerde bir hemşire arkadaşımızın başına gelenleri, mutlaka bir yerlerde okumuş veya izlemişsinizdir. Nedense görünce hiç şaşırmadım zira kliniğime bu tarz vakalar çok gelir ve inan bana tahmin ettiğinizden çok fazla insan, doktor olmayan birilerine bu işi yaptırıyorlar.
Öncelikle hemşire arkadaşımıza çok büyük geçmiş olsun dileklerimi sunuyorum. Kendisi sayesinde belki biraz da olsa toplumumuz bilinçlenir ve iyiyle, kötüyü birbirinden ayırt edebilir.
Bu olay sonrasında instagram hesabımdan çok fazla soru aldım ve bazılarını cevaplasam da çoğu zamansızlıktan cevapsız kaldı. Umarım buradan çok daha fazla insana ulaşabilirim.
Dilerseniz dudak dolgusunun ne olduğuna öncelikle bakalım…
Dudak dolguları, dudağın şeklini, asimetrisini düzeltebildiğimiz, dolgunluk, nem veren ve çoğunlukla dudaklara hacim kazandıran medikal maddelerdir.
Eskiden bazı ünlülerden hatırlarsınız kalıcı dolgu malzemeleri kullanılırdı ve oldukça itici görüntüye bürünürlerdi. Fakat artık hemen hemen tüm estetik cerrahi uzmanı ve medikal hekim arkadaşlarım geçici dolguları tercih ediyoruz bunun birincil sebebi işte bu hemşire bayana olanlar olmasın, riskleri sıfıra indirgeyelim diye… Ayrıca