CHP’nin metropol dışı bir grup ilçe başkanıyla bir vesileyle sohbet etme imkanım oldu.
Yerel ve genel konuları konuştuk.
Herkes fikrini söyledi.
Yapılması gerekenleri kendi penceresinden anlattı.
CHP ilçe başkanları özellikle partilerini bekleyen HDP tehlikesinden bahsetti.
Dikkatimi çekti.
Başkanlar özetle şunları söyledi:
***
“AK Parti Genel Başkanı ve Cumhur-başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın partimizi HDP ile aynı çizgide olduğunu iddia etmesi vatandaşların kafasını karıştırıyor. Özellikle köylere (artık birçoğu mahalle) gittiğimizde bize bunu soruyorlar. Genel merkezimizin Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde HDP ile ittifak yapılmayacağını açık ve net bir şekilde ifade etmesi gerekiyor. Bazı milletvekillerimizin söylemleri partililerimizi rahatsız ediyor. HDP’yle bir ittifak olursa kendi ilçelerimizde sokağa çıkamaz hale geliriz.”
İzmir’deki ilçe başkanları böyle diyorsa düşünün anadolu illerindeki durumu!
Parti tabanında bir kafa karışıklığı var.
CHP Genel merkezinin tabanın sesine kulak vermesi ve kafa karışıklığını gidermesi gerekiyor.
***
CHP’li Bayraklı Belediye Başkanı Hasan Karabağ, geçtiğimiz aylardaki bir meclis toplantısında muhalefetin eleştirilerinin ardından, biraz da esprili bir şekilde “Beni kızdırmayın. Yoksa yeniden aday olurum. O zaman halkın terazisinde hep birlikte bineriz” demişti. Şüphesiz Karabağ bu sözleri 2009’dan bu yana yapılan seçimlerde Bayraklı’da partisinin yükselen oy grafiğine dayandırıyordu.
Buna benzer bir çıkış İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’dan geldi.
Kocaoğlu, “Üstüme böyle gelirlerse aday olurum. Beni sakin bıraksınlar. İğneyi kendilerine çuvaldızı başkasına batırsınlar” açıklamasında bulundu. Kocaoğlu’ndan pek de alışık olmadığımız sözler bunlar...
Ancak her iki başkanın kendilerine olan güveni de net bir şekilde görüyoruz.
Gerçekten rakabetin en üst seviyede yaşanacağı bir seçim sürecine giriyoruz.
Heyecanla bekliyoruz.