Geçtiğimiz yılın eylül ayından bu yana CHP’de bir tartışmadır gidiyor.
Kıyasıya rekabetli delege seçimleri, kimin ilçe başkanı olacağı tartışmaları, il kongresi öncesi ‘uzlaşı adayı’ kavgası, Parti Meclisi’nde kimler olacak/olmayacak tartışmaları, Genel Başkan adayı Muharrem İnce’yi kim/kimler oy verdi araştırmaları...
Ana muhalefet partisi, hiç abartmıyorum yaklaşık 6 aydır bu konularla ilgileniyor.
Bu kavgaların/tartışmaların ardından yıpranmış, birbirine küsmüş, enerjisini içeri harcamış bir örgüt yapısıyla karşı karşıyayız.
Hiç bunlar yokmuş gibi, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu kurultay öncesi ve sonrası sert sözlerle eleştiren Muharrem İnce, yeni bir çalışma başlatarak illere çıkarma yapacağını açıkladı.
Kulislerde İnce’nin destek bulabilirse tüzük kurultayını olağanüstü seçimli kurultaya çevirmeye çalışacağı bilgisi düştü.
Bunu başarır mı başarmaz mı bilinmez ama CHP’lilerin bir süre daha parti içi konularla uğraşacağı aşikar!
İzmir’de ise yerel seçime bir yıldan fazla, adayların belirlenmesine ise 10-11 ay gibi bir süre varken aday tartışmaları çok çok erken başladı.
“Şu iyi/bu kötü” gibi değerlendirmeler almış başını gidiyor.
Halbuki CHP’yi önünde bekleyen büyük tehlikeler var.
CHP İzmir’de 2009’da yaptığı gibi yerel seçimlerde tulum çıkarabilir mi?
Evet, bu olabilir.
Ancak mevcutları elinden kaçırma ihtimali de yok değil!
Daha önceki yazılarımda da ifade ettiğim gibi CHP’yi bekleyen büyük bir İyi Parti tehlikesi var.
İyi Parti İzmir’de sağlam adaylarla yola çıkarsa bundan şüphesiz en çok CHP etkilenecek.
Anketler de bu söylediklerimi destekliyor.
Yerel seçimlerde AK Parti-MHP ittifakı senaryosu ise CHP’lilerin uykularını kaçıracak cinsten.
Örgütün patronu olarak CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel’in ve hiç şüphesiz İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun “toparlayıcı” olarak örgüte el vermesi, küskünlükleri ve tartışmaları sonlandırması gerekiyor.
CHP adına ABD’de de Sarraf davasını takip eden ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun,canlı yayında birçok kez övdüğü Erdal Aksünger’e PM seçimleri öncesinde anahtar listesinde yer vermemesi hala tartışılıyor.
Aksünger’ün anahtar listede yer almamasına karşın listeyi delmesi ve bunu büyük illerin delegeleriyle değil de Trakya ve İç Anadolu’daki illerin desteği ile başarması partililer tarafından hala konuşuluyor.