Onur Çakır

Koronavirüs maalesef ülkemizde de görüldü ve vaka sayısı her geçen gün artıyor.

Her gün televizyonlarda uzmanların önerilerini, değerlendirmelerini hep birlikte izliyoruz. Uzmanlar, koronavirüsün yayılmaması için vatandaşların ilk olarak kendi önlemlerini alması gerektiğini vurguluyor. Yetkililer bas bas, “Zorunlu olmadıkça evden çıkmayın” diye uyarıyor.

Ancak bu uyarılar, bir kulaktan girip diğerinden çıkıyor. Hafta sonunda İzmir’in özellikle sahil noktalarındaki kalabalıkları görünce çok üzüldüm. Hiçbir şey yokmuş gibi gezenler, koşanlar, okey oynayanlar, denize taş atanlar...

Yapmayın, etmeyin! Kendinizi düşünmüyorsanız annenizi, babanızı, eşinizi, çocuğunuzu düşünün! “Evinizden zorunlu olmadıkça çıkmayın” uyarılarını dinleyin!

Koronavirüsle mücadelede devletin radikal tedbirler alması kaçınılmaz oldu. İtalya’nın süreci yönetememesi, bizim için örnek teşkil etti. Aynı hatalara Türkiye olarak düşmedik! Bu konuda erkese önemli görevler düşüyor. Başta da hiç şüphesiz hijyen geliyor. Zorunlu olmadıkça da dışarı çıkılmaması gerekiyor.
İzmir özelinden devam edersek, Büyükşehir Belediyesi’nin radikal tedbirler alması yerinde! İlçe belediyeleri de çalışanlarının bir bölümüne idari izin verdi. Diğer bölüm de dönüşümlü olarak işe gidip geliyor.
Şehr-i eminlerin bu konuda yaptıklarını sizlerle paylaşacağım.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, tüm yurtdışı programlarını virüsün ülkemizde görüldüğü ilk günden itibaren iptal etti. El sıkma ritüeline ara verdi. Soyer, elini sıkmak isteyenleri elini göğsüne getirerek selamlıyor.

Bornova Belediye Başkanı Mustafa İduğ, sarılmaya ara verdi. İduğ, “En güzel sarılmalarımızı bir süreliğine erteledik.

Geçtiğimiz hafta Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, bakanlık tarafından yürütülen ve 20 milyarlık bir ekonomi yaratacak Çeşme projesini anlatmak için İzmir’e gelmiş ve projenin detaylarını kentin dinamikleriyle paylaşmıştı.
Gerçekten İzmir’i ve Ege Bölgesini uçuracak bir proje.
Buradan İzmir’in bu projeye sahip çıkması gerektiğini ifade etmiştim.
Proje ilk kamuoyuna yansıdığında İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’i aramıştım.
“Ne düşünüyorsunuz?” diye sormuştum.
Kendisi, “Henüz somut bir şey yokken destekliyorum ya da karşı çıkıyorum demek olmaz” yanıtını vermişti.
Bakan Ersoy, Çeşme projesinin detaylarını Başkan Soyer’le de paylaştı.

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, İzmir’e gelerek ‘Ege Turizm Merkezi-Çeşme’ projesini ilk önce sivil toplum kuruluşu temsilcilerine, ardından basın mensuplarına anlattı.

Projenin ilk çıkışı ‘sakat’ oldu. Aslında Bakan Ersoy da bunu şu sözleriyle kabul ediyor: “Projeyi, Mayıs ayında kamuoyuna duyuracaktık, ancak basında ‘doğru’, ‘yanlış’ bilgiler yer alınca biz de harekete geçtik.”

Çeşme’de 9 bin 574 hektarlık alana yapılması planlanan turizm projesini kim dinlerse dinlesin hayır demesinin, karşı çıkmasının imkânı yok. Gerçekten İzmir’i, Çeşme’yi ve Ege Bölgesi’ni uçuracak, çağ atlatacak bir proje.

Özetle, Çeşme’de turizmi 12 aya yayacak, hem yerli hem yabancı turistlerin ilgisini çekecek bir formattan bahsetti Bakan Ersoy... Tamı tamına 20 milyar dolarlık bir proje...

Ersoy’un, basın temsilcileriyle yaptığı buluşmadaki notları sizlerle paylaşmak istiyorum. Özellikle projenin siyaset üstü bir noktada olduğunu vurguladı. Benim açımdan en dikkat

CHP İzmir’de güç savaşına dönüşen il kongresi geride kaldı. Kongreyle ilgili olarak benim aklımda CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel’in yönetim ve kurultay listesini İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’e göstermemesi kaldı!
CHP’de asıl mücadele, partinin karar alma organı Parti Meclisi (PM) seçimlerinde olacak.
2018’deki kurultayda CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun anahtar listesinde, kendisine sonradan bayrak açan İzmir Milletvekili Selin Sayek Böke, yere seçimlerdeki aday belirlemelere tepki gösteren Sevda Erdan Kılıç yer almıştı.
Tuncay Özkan ve Erdal Aksünger ise, CHP liderinin anahtar listesini delip PM’ye girmeyi başarmıştı.
Bir zamanlar İzmir’den 7-8 ismin temsil edildiği PM’ye bu sefer kimlerin gireceği merak konusu. Hiç şüphesiz CHP İzmir İl Başkanı Yücel ve Başkan Soyer’in önereceği isimler aynı olmayacak.
Kulislerde birçok kişinin konuşulduğunu söylemek gerekiyor. Ben, Özkan’ın Kılıçdaroğlu’nun anahtar listesinde olacağını

Yıllardır İzmir’in projelerinin Ankara’da geç onaylandığı bir gerçek. “Bürokrasiye” takılan kentin birçok konusunda özellikle AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Hamza Dağ’ın çözüm noktasında yoğun mesai harcadığını yakından biliyorum.
Bilenler bilir… İzmir Büyükşehir Belediyesi, Karşıyaka tramvayını Çiğli’ye uzatmak için bir proje hazırladı. Proje Ulaştırma ve Alt Yapı Bakanlığı’na gönderdi. Bakanlık bazı düzeltmeler istedi. Düzeltmeler yapıldı ve geçtiğimiz Eylül ayında ilgili dosyalar bakanlığa sunuldu. Aradan geçen 5 aylık süreçte bakanlıktan beklenen “onay” bir türlü gelmedi.
“Acaba yine bürokrasi devrede mi?” diye düşünürken İzmir Büyükşehir Başkanı Tunç Soyer, müjdeyi verdi: “Çiğli tramvayı projemiz Ulaştırma Bakanlığı tarafından onaylandı. Başta Ulaştırma Bakanı Mehmet Cahit Turhan’a ve projeyi bakanlık nezdinde takip eden İzmir Milletvekili Hamza Dağ’a müteşekkirim.”
Soyer’in

CHP’de yıllarca konuşulacak bir il kongresine tanık olduk. Kongrenin başından sonuna kadar salondaydım. Yaklaşık 20 saat mesai harcadığımı söyleyebilirim. Gelişmeleri bizzat yerinde gözlemledim.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, sürecin en başından bu yana uzlaşı adayı olarak Deniz Yücel’i işaret etti. Bu duruma bazı karşı çıkışlar olsa da, gelinen son noktada isim üzerinde uzlaşı sağlandı.
Ancak, ekipler arasında liste üzerinde uzlaşı bir türlü sağlanmadı. Hatta bu anlaşmazlık, seçimin geç saatlerde başlamasına neden oldu.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in, Yücel’e listesini görmek istediğini söylemesi ve aldığı “Kongre salonunda görürsünüz” şeklindeki yanıt bence aslında her şeyi özetliyor.
Yücel, süreçte CHP Genel Başkan Yardımcısı Tuncay Özkan ve ona yakın ilçe başkanlarıyla yürümeyi tercih etti. Bu tercihin sonucunda da uzlaşı değil, ayrışma çıktığını net olarak ifade edebilirim.
İstanbul gibi CHP açısından iç mücadelenin yoğun olduğu ilde

Geçtiğimiz günlerde Bergama Belediye Başkanı AK Partili Hakan Koştu’yu makamında ziyaret ettim.
Kendisini ilçe başkanlığı döneminden tanırım.
Turizm kenti Bergama’nın bu potansiyelini daha da ortaya çıkarmak ve turistleri bölgeye çekmek için projeleri var. Belediyeyi 84 milyon lira borçla devralmış.
“Bu durum iş yapmamız için engel değil” diyor.
Belediyecilik konusunda da iddialı Koştu, “Önümüzdeki beş yıl boyunca yapılmayanları yapacağız. Ayrıca 10 yıldır eksik kalan hizmetleri tamamlayacağız. Beş yılda 15 yıllık iş yapacağımızın sözünü veriyoruz. Coğrafi olarak en büyük olan ilçemiz hizmete aç kalmış. Bergama bu dönemde zincirleri kıracak. Beş yıl sonda buraya gelen gözle görülür bir şekilde değişimi görecek” dedi, bu iddiasını ortaya koydu.
Şimdi, “özetle” söylediklerini sizinle paylaşmak isterim:
“Borç olduğu söyleniyordu. İlk tespitimizde 54 milyon borcumuz olduğunu gördük ancak araştırdıkça rakam, 84 milyon olarak önümüze