İlkbahar nergisler, sümbüller, güller ve erguvanlardır. Doğa öyle güzel renklere bürünür ki, Anadolu’nun bozkır denilen köşeleri bile nergislerle renklenir.
İlkbahar artık iyice yüzünü göstermeye başladı. Her yerin yavaş yavaş yeşilin sonsuz tonlarına bürünmesi, doğanın uyanmaya başladığının işaretidir. Artık ağaçların kuru dalları tomurcuklanmaya, yeşilliklerin arasından değişik renklerde çiçekler kendilerini göstermeye başlar. Aslında bu aylar tam da yollara düşmenin zamanıdır. Nereye giderseniz gidin tüm fotoğraf kareleri rengârenk olur.
Benim için çocukluğumdan beri laleler ilkbaharın müjdecisidir. Çocukluğum Bebek’te geçtiği için nisan ayının ikinci yarısında Emirgan’daki Lale Bahçesi’nde yavaş yavaş her renkten lalelerin boy attığını görürdüm. 1 Mayıs günü Lale bayramı kutlanır, o bahçe tam bir şenlik olurdu. Her ne kadar Hollanda, laleleriyle meşhur olsa ve bu dönemde her yer çeşit çeşit lalelerle dolsa da lale soğanının Osmanlı döneminde bu topraklardan götürüldüğü de bilinen bir gerçektir.
Kimileri için de ilkbahar nergisler, sümbüller, güller ve erguvanlardır. Yavaş yavaş doğa öyle güzel renklere bürünür ki. Anadolu’nun değişik köşelerinde hatta bozkır diye düşündüğümüz köşelerinde bile nergisler renklendirir coğrafyayı. Artık bu mevsimde erguvanların zamanı da gelir. İstanbul Boğazı’nın iki yakası baştan aşağıya erguvan rengini alır.
Halfeti’nin siyah gülü
Bugünlerde o kadar uzaklara gitmek biraz hayal olsa da hatırlamak ruhumuza iyi gelecektir diye düşünüyorum. Japonya’da sakura diye bilinen kiraz ağaçları tam bir sanat şölenine dönüştürür doğayı. Aslında sakura çiçeklerini Türkiye’de de belli yerlerde görmek mümkün. Tam da bu aylarda güller de envai çeşit rengiyle kendini göstermeye başlar. Bence güllerin en güzeli ve kıymetlisi de Halfeti’de yetişen siyah güldür. Tamamen doğal ve orijinal olan o siyah rengini Halfeti dışında koruyamayan bu gülü mutlaka görmeniz gerekenler listenize eklemenizi öneririm eğer görmedinizse.
Badem ağaçları bu yıl yalancı bahara kanıp erkenden şenlendirmişti her yeri bembeyaz çiçekleriyle. Umarım ürün konusunda verim sıkıntısı yaşanmaz. Doğu Anadolu’da kayısı ağaçları da çiçek açmaya başladı. Hatta Kars’ın Kağızman ilçesi tamamen beyaz renge bürünmüş durumda.
Doğu Karadeniz’de orman gülleri
Benim aklım şu sıralar Doğu Karadeniz’de. Mor renkli orman gülleri Rhododendrum ponticum, mora boyamış mıdır doğayı? Kısa bir süre sonra mayıs ayı geldiğinde Rhododendrum litheum denen sarı renkli orman gülü kaplar her tarafı. Trabzon’da zifin diye bilinen bu sarı orman gülünün içinde dendrin diye zehirli bir madde bulunur. Arılar da bu nedenle bu gülün yanına yaklaşmaz. Eğer o zamanlarda Karadeniz yaylalarında olursanız siz de bu güllerin güzelliğine kapılıp uzun uzun koklamayın, bayılabilirsiniz. Anadolu endemik bitkiler açısından çok zengin bir kara parçası. Doğa yürüyüşleri sırasında yanından geçip adını bilmediğimiz ne çok ot ve nadide çiçek vardır kim bilir?
Sardunyalar balkonlarda
Bu muhteşem uyanış, elbette yollara düşme zamanının geldiğini anlatır. Her ne kadar bu süreç hepimizi zorluyor ve bu nedenle hareket etmemizi engelliyorsa da bulunduğumuz yerde yürüyüşlere çıkıp doğayı gözlemleyebiliriz. Elbette önünden geçtiğimiz pek çok evin pencerelerinin önünde ve balkonlarında saksılarda sardunyalar göreceğinize eminim. Çünkü bu aylar kışa bile belli ölçüde dayanabilen sardunyaların çiçek açma zamanıdır.
Benim de adadaki minik bahçemde yeşil otların arasından geçen seneden beri açmasını beklediğim çiçekler mor mor boy göstermeye başladı. Kim bilir belki de yakın zamanda hepimize yolların gözükeceğinin bir işaretidir bu. En kısa sürede rengârenk çiçeklerin yol göstericiliğinde yollarda olmak dileğiyle.