Troya Müzesi’nin Avrupa Müze Akademisi Özel Ödülü’nü kazanarak, iki özel ödül alan ilk Türk müzesi olması, Dünya Turizm Günü kutlamalarına ayrı bir coşku kattı.
Dünyanın en önemli çağdaş arkeoloji müzelerinden olan Troya Müzesi, 2020/2021 Avrupa Müze Akademisi Özel Ödülü’ne layık görüldü. Troya Müzesi, 14 ülkeden 50’den fazla müzenin başvurduğu bu ödülde finale kalmıştı. Finalde jüri, Troya Müzesi’ni, “Enerjik ve ileri görüşlü, duvarları dışındaki zengin arkeolojik alanların modern sakinlerini kendi toplumlarının tarihiyle bir araya getirmesi bakımından diğer müzelere örnek” diye tanıttı.
Eski kazı başkanı rahmetli Prof. Dr. Manfred Osman Korfmann’ın hayatı boyunca en büyük rüyasıydı ören yerinin yanı başında kurulacak bir Troya Müzesi. Kendisi göremese de bu büyük hayali gerçekleşti. Troya Müzesi, Avrupa Müze Akademisi Özel Ödülü’nü alarak; Avrupa Yılın Müzesi ve Avrupa Müze Akademisi Özel Ödüllerinin her ikisini alan ilk Türk müzesi oldu. Devamı da gelecek gibi görünüyor. Gurur duyduk ve defalarca ödül haberleriyle bu sayfalara taşımaktan da mutluluk duyacağız.
Yarın Dünya Turizm Günü. Dünya Turizm Örgütü tarafından 27 Eylül 1970’de belirlenen bu tarih, 1980 yılından itibaren kutlanıyor. Elbette turizmi bize hatırlatacak pek çok kutlama günü ve haftası var yıl içinde ama 27 Eylül, tüm dünyada aynı anda kutlanan bir gün. Bu özel günün kutlamaları her yıl farklı bir ülkede farklı bir konu başlığı altındaki oturumlar, söyleşilerle gerçekleşiyor. İstanbul’un 1997’de ev sahipliği ettiği resmî kutlamalar bu yıl Fildişi Sahilleri’nde “Kapsayıcı Büyüme için Turizm” temasıyla yapılacak. Bu yıl turizmin kapsayıcı kalkınmayı sağlama becerisi ve dünya çapında milyonlarca insan için fırsatlar yaratırken saygıyı teşvik etmede oynadığı rolü konuşulacak.
Turizm nereye gidiyor?
İşte tam bu noktada turizm nereye gidiyor diye düşünmekten alıkoyamıyor insan kendini. Turizm dünyanın her ülkesinde o ülkenin tüm sektörlerinin hem katılımcı olduğu hem de fayda sağladığı bir bacasız sanayidir âdeta. Gerçeği konuşmak gerekirse pandemi sürecinde dünyada turizm yüzde 83 oranında azaldı. Türkiye’de de en büyük darbeyi turizm sektörü yedi. Pandemi koşulları, bir süre daha hayatımızın bir parçası olacak gibi duruyor. Araştırmalar insanların daha az uçuş ve daha uzun konaklamayı tercih ettiğini gösteriyor. Bu nedenle Airbnb ve ev kiralama şirketleri, altyapılarını geliştirme, oteller de temizlik taahhüdü gibi önemli konuları öne çıkarıyor. Mobil yaşama, karavan ve camper gibi araçlara ilgi arttı bu süreçte. Türkiye’de bu konuda henüz çok eksik var.
Gelecek kültür turizminde
Turizm bitmiyor, tam tersi ciddi bir atağa hazırlanıyor. Özellikle Türkiye yılın on iki ayı turizm yapılabilecek ender ülkelerden biri. Turizm çeşitliliği de hiçbir ülkeyle kıyas kabul etmeyecek şekilde. Türkiye’nin geleceği kültür turizminde. Kültür turizmi pek çok diğer turizm çeşidini de içine katabilen bir ana koludur turizmin. Diğer tüm turizm çeşitleri de yaşamını sürdürmeye devam edecektir elbette, ama butik geziler şeklinde olması, katılımcı sayısının sınırlı tutulması, ağırlıklı olarak da açık havada gerçekleşmesi nedeniyle kültür turizmi en güvenilir turizm şeklidir. Gittiğiniz yerin kültür mirasını, tarihi yapılarını, ören yerlerini gezip, yörenin el sanatlarını, zanaatlarını, bunları yapan kişileri tanır, alışveriş yapar, yöresel yemekleri tadar ve müthiş deneyimler edinirsiniz.
Yerine göre içine gastronomi, inanç, eko, trekking, termal turizmi gibi daha pek çok turizm çeşidini de katabilen kültür turizmi geleceğin yıldızı olduğunu müjdeliyor.