Maske kullanımı, mesafe ve bazı başka tedbirler hayatımızdan uzun bir süre çıkmayacak gibi görünüyor
Geçen sene tam bugünlerde, “Birkaç aya her şey düzelir” diyorduk, ama öyle olmadı. Evlere kapandık, kısıtlamalar geldi, sınırlar kapandı. Bırakın seyahat etmeyi, hareket edemez hale geldik.
Geçen bir yıl içinde pandeminin tüm dünyada senkronize bir şekilde iniş ve çıkışa geçişini izledik. Nitekim şu anda da baktığımızda İtalya’da bir bölge hariç her yerin kapatıldığı haberleri geldi. Türkiye’de de sayılar artmaya başladı.
Tam anlamıyla önümüzü hâlâ göremesek de uzun süredir aşı konusu gündemdeydi ve şimdilerde en çok bunu konuşuyoruz. Aşı konusu elbette birçok tartışmayı da beraberinde getiriyor. Kimi ülkelerde hızla aşılama yapılırken, kimi ülkeler aşıya erişemiyor. Zengin ülkeler vatandaşlarının yüzde 75’ini bu yılın sonuna kadar aşılayabileceğini söylerken, gelişmekte olan ülkelerde durum pek öyle değil, onların bu hedefe ulaşması için daha birkaç yıla ihtiyaçları olacak gibi duruyor.
Artık insanlar sıkıldı, gezmek istiyorlar. Eski hayatlarına dönmek istiyorlar. Ama şu da kesin ki eski normal diye bir şeyin olması pek olası görünmüyor. Örneğin maske kullanımı, mesafe ve bazı başka tedbirler hayatımızdan uzun bir süre çıkmayacak gibi görünüyor.
Kıpırdanma başlayacak mı?Bu süreçte tüm ülkeler mecburen sınırlarını kapattı. Turizm sektörünün en büyük gelir kaynağı olan yurt dışı turları yapılamadı. Herkes iç turizme yönelmek zorundaydı ama o da çare olmadı; çünkü geçen bir yıl boyunca kimse tam anlamıyla seyahate çıkamadı. Şimdilerde bir kıpırdanma başlayacak gibi duruyor. Amerikalılar artık seyahat etmek istediklerini dile getiriyor ve çok ciddi hazırlıklar yapıyorlar. Fakat gerçekçi olmak gerekirse herkes her yere gidemeyecek gibi duruyor.
Kimi ülkeler karantina mecburiyeti koyarken kimisi de sınırlarını açmıyor. İsrail ülke çapında tüm aşılama işlemlerini tamamladığını ve aşı pasaportu verdiğini açıkladı. Tüm ülkelerde her aşı için ayrı iddialar ortaya atılıyor. Bazı aşıların iyi olmadığı, bazı aşıların sonuçlarını görmek için daha beklemek gerektiği konuşulurken, bir aşının da kullanımı yasaklanabiliyor. Yine bazı ülkelerin isim vererek şu aşıyı olmayanları ülkeye almayacağız diyor.
Aşı pasaportu gerekecek mi?Bunlar elbette seyahat etmeye hazırlanan insanların ve haliyle tüm turizm sektörünün kafasını karıştıran şeyler. Özellikle AB ülkelerinin bir müddet daha turizm ekonomisinden gelecek geliri kendi sınırları dışına taşımak istemediği belli oluyor. İşte tam da bu gelişmelere bakarken AB ülkelerinden biri karantinaya girebiliyor.
Türkiye şu ana kadar istikrarlı bir şekilde tehdit altındaki yaş gruplarını aşıladı. Diğer yaş gruplarına ve tehlikeyle karşı karşıya olan meslek gruplarına geldi sıra. Turizm sektörü çalışanları da öncelikli gruplara dâhil edildi. TGA (Türkiye Tanıtım ve Geliştirme Ajansı) geçtiğimiz günlerde “Turizm personeli aşılama programı” için bir duyuru yaptı ve seyahat acenteleri, konaklama tesisleri, yeme içme tesisleri, turizm taşıma sektörü çalışanları ile tüm eylemli turist rehberlerinin öncelikli olarak aşılanacakları duyuruldu.
Tüm dünya seyahat için aşı pasaportu gerekeceğini konuşurken kimse bunun daha nasıl olacağını ve neye benzeyeceğini bilmiyor. Sanırım en sonunda aşı olmak ve bunu ispatlamak yeterli olacak. Aksi insan hakları ihlali olduğu gibi Dünya Sağlık Örgütü’nün de bu konuda ne diyeceği çok önemli.
Şimdilik merakla bekliyoruz. Aşı tartışma ve kavgaları sürerken, Türkiye’de iç turizm yavaş yavaş hareketlenecek, yurt dışında da bazı ülke vatandaşları Seyşel Adaları ve İzlanda gibi karantina uygulamayan ülkeleri tercih edecekler. Sonuçta her şey senkronize bir biçimde düzelecek. Dünyanın her yerinde pandemi kontrol altına alınmadan sorunlar çözülmeyecek. Bu konuda da en önemli faktör aşılama gibi görünüyor.