GÖRGÜSÜZLÜĞÜN DİBİNE VURDULAR!
Geçenlerde yakın arkadaşım; “İnan bana bu rezalet konuşmaları duydukça, sinirden avuçlarım terliyor, söyleyenle karşılaşsam şöyle okkalı bir tokat atmaktan kendimi alamam” dedi. Güldüm ve itiraz ettim; “Sen şiddete karşı değil misin?”... “Karşıyım ama bunları durdurmak için hiçbir çözüm görünmüyor ve onların bize uyguladığı da bir tür sözel şiddet
ve yetti artık!” dedi.
Yeni evlendiği kocasının kendisine verdiği külçe altınları, trilyonları falan ballandırarak anlatan bazı tanınmış isimlerden söz ediyordu. Hızını alamayınca gösterişli kına gecelerine, yediğini, içtiğini, gittiği zengin mekanları veya Hollywood yıldızlarının gittiği tatil yerlerini, sosyal medyadan veya ekranlardan fotoğraflarla-video’larla ilan edenlere atladı. Gittikleri kafelerde, restoranlarda masaya oturur oturmaz, daha yiyeceğini içeceğini sipariş etmeden ‘selfie’ çekmeye başlayanları öfkeyle anlattı.
Zenginliğin reklamı yapılmaz!
“Sokakta yatan çocuklar, evi olmayan ve parklarda kalan aileler var. Bunlar sanki başka bir gezegenden gelmiş gibiler. Anladım, hiçbir sorunları yok, paradan başka değerleri yok ama hiç değilse kendilerine saklasınlar! Normal insanları daha fazla rahatsız etmesinler!”... Düşününce hiç de haksız değil. Son yıllarda ismi duyulmuş birçok kişinin zenginliğiyle, evlenme ve düğün ya da seyahat haberleriyle övünmesine sıkça rastlanıyor. Bunu öyle abartıyorlar ki, neredeyse evlilik gecesinin nasıl geçtiğini bile duyacağız.
Hamileliklerini, düşük falan yapmışlarsa bu olayları, doğurmuşlarsa çocuklarını bile reklam aracı yapmaktan çekinmeyen tipler. Ama desen ki, “Toplumun üzüldüğü veya sevindiği şöyle bir olay oldu, biliyor musun?”, haberleri yok. Yok, çünkü medya veya sosyal medya, onlar için sadece kendilerini duyurmak veya ilgilendikleri eften püften konuları takip etmeleri için icat edilmiş. Birilerinin onlara bu yaptıklarının rahatsız edici ve öfke uyandırıcı, açıkça söylemek gerekirse görgüsüzlüğün dibi olduğunu anlatması şart. Sanırım o ‘birileri’ de biziz!
ADALAR’DAN GÜZEL HABER!
Adalar Belediye Başkanı Erdem Gül, Türkiye’nin gündemden düşmeyen konularından biri olan ‘atlı faytonlar’ın kalkması için harekete geçmiş. “Adalarımız yeni bir ulaşım sistemine geçecek. Ekimde başlıyoruz” demiş. Bugüne dek, o kadar çok üzücü fayton-at haberleriyle karşılaştık, o kadar çok tepki gösterildi, gösteriler yapıldı ve Adalar’da çözüm bulunmadı ki, bu haberi duyunca inanamadım.
Umarım doğrudur ve artık koşmaktan bayılmış, sıcakta çatlayana kadar koşturulmuş atları görmeyiz. Hayvanları cansız zannetmeyen, eşya muamelesi yapmayan, evine aldığı canları sokağa atmayan bir toplum olacağımız günler gelsin artık, değil mi?
