Geçenlerde bindiğim taksinin şoförüyle sohbet ederken şöyle dedi: “Her sabah uyandığımda her şeye rağmen pozitif olmaya, hayata devam etmeye, kendimi güne motive etmeye çalışıyorum. Ama birkaç müşteriden sonra ne motivasyon kalıyor, ne pozitiflik. Herkesin morali yerlerde”...
Hemen ertesinde ise Elazığ depremi oldu. Beterin de beteri yaşandı memlekette...
Orada bir sürü insanımız canından olmuşken, hayatta kalanlar yakınlarını kaybetmiş, aileler yok olmuşken, gel de hayata hiçbir şey olmamış gibi devam et! Ha edenler de yok değil, bazıları ne gazete okuyor ne ülkede ve dünyada olanları takip ediyor, sadece kendi küçük dünyalarında yaşıyorlar. Deprem felaketi yaşanmışken sosyal medyada güllük gülistanlık paylaşımlar yapabiliyorlar mesela. Gülmeye, eğlenmeye veya gezmeye devam edebiliyorlar. Kimsenin nasıl davranacağına da karışacak halimiz yok ama böyle hassas dönemlerde en azından cümle aleme duyurmadan keyif yapmalarının beklenmesi de normal, öyle değil mi?
Özellikle ünlü isimler böyle dönemlerde daha dikkatli olmalı, çünkü ufacık bir yanlış hareketlerinin topa tutulacağı garanti. Bazen ise ne yapsalar yaranamıyorlar. Yaptığı yardımı ilan edene; “Vay yardım dediğin sessiz yapılır” diye çıkışıyor insanlar, sessizce yardımda bulunanlar ise hiç yardım etmemekle, duyarsızlıkla, ilgisizlikle suçlanıyor. Aslında böyle zamanlarda toplum olarak herkes birbirine daha anlayışlı davranmalı. Hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, geride kalanlara sabır diliyorum. Bir depreme daha uzmanlar bas bas bağırmasına rağmen hazırlıksız yakalandık, acaba büyük Marmara depremine hazır mıyız? Korkmamak, endişe duymamak elde değil...
KORONA KABUSU!
Bir diğer yanda da bütün dünyaya yayılmasından korktuğumuz, ölü sayısının hızla arttığı koronavirüs kabusu var. Birkaç gün önce İstanbul’a Çin’den gelen üç yolcu uçağının indiğini okuduğumdan beridir endişe içindeyim. Evet havaalanında termal kameralarla kontrol yapılıyor ama ya birileri virüsü kapmışsa ve henüz kuluçka dönemindeyse, ya vücut ısıları henüz yükselmediyse ve Türkiye’deyken hastalanırlarsa... Uzmanlar kuluçka süresinin 2-14 gün arası olduğunu ve yüksek ateşin bu süreden sonra başladığını söylüyor. Çin bile kendi şehirlerini karantina altına almışken, dünya alarma geçmişken, Çin-Türkiye uçak seferleri iptal edilseydi de içimiz o konuda rahat etseydi. Nitekim, Aksaray’da Çinli turistler koronavirüs şüphesiyle gözlem altına alındı,
umarım hasta çıkmazlar.