Erdoğan’ın başbakanlığının dönüm noktaları var. Merkez Bankası Başkanı’nın değiştirilmesi, Abdullah Gül’ün cumhurbaşkanı seçilmesi birer milattır.
Bunlar Erdoğan’ın devletin önemli mevkilerine taraftarlarını ve yoldaşlarını yerleştirmek için her türlü çatışmayı ve krizi göze alacağını gösterdiler.
Doğan Grubu’na neredeyse bir milyar liralık vergi cezası kesilmesi de bir milattır. Erdoğan’ın ona karşı çıkanlara karşı devlet otoritesini yanlı, gayri adil ve acımasız bir şekilde kullanmaktan çekinmeyeceğini gösteriyor.
Bu, aklı başında herkesin yüreğine dehşet salması gereken bir gelişmedir.
Çünkü Rusya’daki Yukos olayını ve Putin’in büyük işadamlarını sindirmek için kullandığı yöntemleri hatırlatıyor.
Yukos, Rusya’nın en büyük petrol şirketlerinden biri, sahibi Mihail Kordovski oligarkların en zenginiydi. O zaman Cumhurbaşkanı olan (şimdi Başbakan’dır) Putin’e karşı çıkınca Yukos’a 7 milyar dolarlık vergi cezası geldi. Uzlaşma çabaları fayda vermedi.
Kordovski 2003’te Moskova Havaalanı’nda gözaltına alındı ve 8 yıl hapis cezasına mahkûm oldu. Rus petrolünün yüzde 20’sini çıkaran Yukos iflas etti, petrol sahalarına devlet el koydu. Birçoklarına göre Kordovski’ye kesilen cezaların siyasi telakki edilmesini Putin umursamadı.
O, bilahare, bu ve buna benzer otokratik yöntemlerle oligark diye bilinen özelleştirme zengini Rus işadamlarının hepsini dize getirdi. Dize gelmek istemeyenler Rusya’dan kaçmak zorunda kaldılar.
Devletin gücü adil ve yansız olmaktan çıkıp iktidarın silahı haline gelirse hepimiz korumasız ve biçare kalırız.
Bu memlekette eğer içeride değil dışarıdaysanız, masum olduğunuzdan değil, sizi içeri tıkmak istemediklerindendir. İsteseler, sizi kimse kurtaramaz.
Yargı her zaman çare değildir
Türkiye’de her şeye ve herkese bir kulp uydurmak mümkündür. Çünkü yasalar müphem, çelişkili ve yoruma açıktır. İdare yanlı davranabilir. Siyasi patronlarının yasal olmayan emirlerine bile karşı çıkamaz.
Yargı her zaman çare değildir. Çünkü Türkiye’deki bütün kurumlar gibi mükemmel değildir. Yavaş işler. Gerçeğin hiçbir zaman ortaya çıkarılamama riski de az değildir.
Yargılama süreci sanık sandalyesinde oturan için, gözaltında olsa da olmasa da, ağır bir cezadır. Gözaltına alınmak veya size sıkı bir para cezası ödemeye mahkûm olmak, bilahare suçsuzluğunuz ortaya çıksa bile, insanı bitirebilir.
Erdoğan geçen gün Yozgat’ta “Maliye Bakanlığı’nın size yönelik olarak yaptığı rutin bir incelemeden, eğer sizin her şeyiniz sağlamsa niçin rahatsız oluyorsunuz?” diye sordu.
Aslında cevabı çok iyi biliyor: Bu “rutin” incelemenin medyada bir tek Doğan’da yapılmakta olduğu için. Neredeyse bir yıldır Milliyet dahil Doğan Grubu’nun ondan fazla şirketinde maliye denetimi var.
Doğan’a kesilen vergi cezası şirketin değerinden fazladır. Zamanında ödenmediği iddia edilen vergiye konu olan hisse satışının nerdeyse üç mislidir. Türkiye’nin en büyük medya grubuna ağır, altından kalkılması zor bir darbe vuracak şekilde yapılandırıldı. Amaç, aynen Yukos olayında olduğu gibi, cezalandırmak değil intikam almak, öldürücü bir darbe vurmak veya vurmaya çalışmaktır. Çünkü bu ceza birçok başka cezanın ilki olabilir. Çünkü şirketlerdeki “rutin” inceleme sürüyor.
Et de bıçak da Erdoğan’ın elindendir ve bu tür “rutin” incelemeler ona karşı olan herkese ve her şirkete yöneltilebilir.
Ve bundan dolayıdır ki Doğan’a verilen cezanın açıklanmasından sonra iş âleminin beti benzi attı.
Ve bundan dolayıdır ki bu bir milattır.