Toprak Holding Yönetim Kurulu Başkanı Halis Toprak’ın geçtiğimiz cumartesi günü Sabah gazetesinde bir duyurusu yayımlandı.
Haykırısı desem belki daha doğru olur.
Türkiye’de insanlar bu tür duyuruları, genellikle, çaresizlikten, her şeyi göze aldıktan sonra yayımlarlar.
Toprak, duyurusunda, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’nun (TMSF) zulmüne uğradığını iddia ediyor.
Son birkaç haftada TMSF ile zulüm kelimesini aynı nefeste bu dördüncü duyuşum olduğu için duyuru dikkatimi çekti. Kimlerden duyduğumu söylemeyeceğim, çünkü, Toprak gibi, TMSF ile işleri var ve hepsinin de TMSF’den ödü patlıyor. Patlamakta da haklı.
TMSF’nin elinde olağanüstü yetkiler var, vicdan rahatsızlığı duymadan kullanıyor. Borçlularına istediği faizi uygulamakta serbest. Mahkemeye gitmeden haciz koyabiliyor.
Birkaç hafta önce eski İktisat Bankası sahibi Erol Aksoy’un eşi İnci ve kızlarının Garanti Bankası İstanbul Nişantaşı şubesindeki ortak kasalarını çilingire kırdırıp içindeki mücevherlere el koydu.
Unakıtan’ı bile takmıyor!
TMSF Başkanı Ahmet Ertürk artık onu göreve getiren Başbakan Erdoğan’ı ve kabinenin en güçlü kişilerinden Maliye Bakanı Unakıtan’ı bile takmıyor.
TMSF’nin esas görevi, bankalardaki tasarruflar için bir sigorta şirketi olmaktır. Yirmiye yakın bankaya el konulan 1991-2001 krizi bu görevin üzerine başka bir iş bindirdi: Devletin batık bankalara şırıngaladığı 50 milyar dolara yakın parayı banka sahiplerinden tahsil etmek.
Toprakbank’a 2001 yılının sonlarına doğru el kondu. Genellikle TMSF, bankayla birlikte, banka sahibinin bütün şirketlerine ve mallarına da el koyar. Halis Toprak’ın işyerlerinin kapanmasının yol açacağı işsizliğe mani olmak için ona bu işlem uygulanmadı. Ama onun da bazı mallarına el kondu ve borçlarına karşılık satışa çıkarıldı.
Bu mallardan biri, İstanbul Yeniköy’deki eski Carlton Oteli’nin Boğaz’daki arsasıdır. TMSF bu arsayı 70 milyon liraya sattı. Gayrimenkul bilahare Ağaoğlu İnşaat’ın mülkiyetine geçti.
TMSF, Erol Aksoy’u tehdit etti!
Toprak, satışın “keyfi” yapıldığını, arsanın değerinin satış bedelinin çok üstünde olduğunu iddia ediyor.
“Devlet bu satıştan mantığın alamayacağı şekilde kaybetmiştir. Ayrıca, bizi de perişan etmiştir” diyor.
Toprak, Carlton’un satışının iptali için mahkemeye başvurdu. Ancak, iddiasına göre, TMSF’nin korkutmasıyla şikâyetini geri aldı.
Erol Aksoy bir görüşmemizde TMSF tarafından İstanbul’da satılan iki gayrimenkulüyle ilgili davalardan TMSF’nin “tehdidi” ile vazgeçtiğini söylemişti.
Hülya Avşar’ın da TMSF aleyhindeki davayı benzer koşullarda çekmek zorunda kaldığına dair haberler var.
Toprak, TMSF’nin kendine ait bir binada kira ödemeden oturduğunu da ileri sürdü.
“Bize yapılan zulmün birçok örneği vardır” dedi.
Bütün bu iddialar doğru mu?
Doğru olup olmadıklarını kim araştıracak bir otorite var mı?