Metin Münir

Metin Münir

mmunir@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Nükleer santral ihalesi için 13 firma dosya satın aldı. Bunlardan sadece Rus Atomstroyexport ve Inter Rao şirketleri ile Türk ortakları dün teklif verdi.
Diğerleri “Teşekkür ederim, bu defa almayayım” dedi.
Hükümette birilerinin şu soruyu sorması lazım. Neden dünyanın en büyük şirketleri dosya almışken, ihaleye sadece Rus devlet şirketleri katıldı?
Hatta, haftalar önce, sektörde, ihaleye sadece Rus ve Çin şirketlerinin katılacağı konuşuluyordu. Diğer istekliler katılmayacaktı, çünkü ticari riskler alınamayacak kadar büyüktü, banka kredisi bulmak imkânsızdı. İhaleye sadece ticari mülahazaları ikinci planda tutabilecek şirketler girebilirdi.
Çin, nükleer teknolojisini Avrupa’ya yaklaştırmak için riskleri göze alıp Türkiye’ye gelebilirdi. Ancak birkaç hafta önce teklif vermeyeceği ortaya döküldü.

Rusların gücü gazdan
Rusya projeye talip olabilirdi çünkü Türkiye’nin en büyük doğalgaz satıcısı olması ona olağanüstü pazarlık gücü veriyordu. Diğer şirketlerin uzak durmasının en büyük nedenlerinden biri, üretilecek elektriğin parasını alma endişesiydi. Rusya’nın böyle bir endişesi yoktu. Türkiye’ye yolladığı gazı kış ortasında iki gün kesti mi, hükümetin, ayakları poposuna vurarak havale veznesine koşacağından emindi.
Atomstroyexport, Rusya Atom Enerjisi Bakanlığı’na başlı bir anonim şirkettir. Inter Rao ise bir Rus devlet elektrik dağıtım şirketidir.
Atomstroyexport bugüne kadar Rusya dışında Küba, Kuzey Kore, Finlandiya, Slovakya, Çek Cumhuriyeti, Libya’da santrallar inşa etti. İran’da inşa halinde olan bir santralı var. Eski Doğu Almanya’da da santralları vardı ama bunların hepsi 1990’da kapatıldı.

Nükleerde ‘bağlanma’ riski
Uzmanlardan öğrendiğime göre, Rusların nükleer teknolojisiyle ilgili herhangi bir sorun bulunmamaktadır.
Sorun başka yerdedir. Türkiye elektrik ve ısınmada büyük oranda Rus doğalgazına bağlıdır. Bütün Avrupa ülkeleriyle birlikte başka kaynaklardan gaz sağlama gayreti içindedir. Hal böyle iken, nükleerde de mi kendini Rusya’ya bağlayacaktır?
Bu bizi başka ve daha önemli bir soruya götürüyor. Birçok şirket ihalenin ertelenmesini istedi ve bu istek, dünya finansman koşulları ve işin karmaşıklığı göze alındığında, makul idi. Enerji Bakanı Hilmi Güler ertelemeyi reddetti. Müracaat edecek tek konsorsiyumun Rus olacağını bile bile (bunu benim bildiğime göre onun bilmemesi mümkün değil) ihaleyi açık tuttu.
Neden?
Başbakan sizi çok sevdiği için bu soruyu sormaya çekinebilir, Sayın Güler. Onun yerine ben sorayım.
Neden sadece Rusya’nın katılacağını bile bile ihaleyi açık tuttunuz?
Mantığı ne, eğer bu işte mantık olduğundan bahsetmek mümkünse...