Metin Münir

Metin Münir

mmunir@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Türkiye gibi ülkelerde rüşvet vermeden büyük ihale kazanmanın neredeyse imkânsız olduğunu dünyada bilmeyen yoktur.
Çok eski değil. 15 yıl öncesine kadar, birçok endüstrileşmiş ülkede rüşvet vergiden düşürülebiliyordu.
Evet, yanlış okumadınız. Amerikan, Alman firmaları denizaşırı ülkelerde rüşvet veriyor ve bunları masraf olarak gösterebiliyordu.
Zamanla rüşvet ve yolsuzluğun kalkınmakta olan ülkelerin en büyük sorunlarından biri olduğu anlaşıldı. Demokratikleşmenin, hukukun üstünlüğünün önünde duran en büyük engellerinden biri olduğu kabul edilmeye başlandı.
Anlaşıldı derken, rüşvet veren ülkelerde anlaşıldı demek istiyorum.
Bizde her gün politika konusunda ahkâm kesen, cehennem ateşi saçan köşe yazarlarının hemen hemen hiçbiri politikanın büyük bir soygunun fon müziğinden başka bir şey olmadığının farkında değil.

Haberin Devamı

Yolsuzluk hortumu
Vergilerin büyük bir topağı yolsuzluk hortumuyla politikacıların ve onların yandaşlarının cebine konduğu müddetçe Türkiye demokratikleşemez, şeffaflaşamaz, yasalarını temizleyemez, kaliteli bir yargı sistemine kavuşamaz.
Bu melaneti ortadan kaldırmak için endüstrileşmiş, ileri ülkeler 1990’larda rüşveti yasakladı.
Başlangıçta Almanya’da sadece Almanya’da rüşvet vermek yasalara aykırıydı. 10 yıl kadar önce yurtdışı yasağa dahil edildi. Dünyanın en ünlü şirketlerinden olan ve Osmanlı zamanından beri Türkiye’de faaliyette bulunan Siemens bu yasağa uymadı.
Şirketin Türkiye gibi ülkelerde rüşvet verilmek üzere iki küsur milyar dolar ayırdığı, İsviçre ve Lihtenştayn’da kurulan şirketler aracılığıyla bunların politikacılara, bürokratlara ve aracılara dağıtıldığı ortaya çıktı.
Siemens suçu kabul etti ve köklü bir temizlik faaliyetine girişti. Alman savcılar suçluları mahkeme önüne çıkarmaya başladı.
Savcıların belgelerinde Türkiye’nin de adı geçiyor.
Siemens’te rüşveti kimlerin verdiği kısmen ortaya çıktı ama kimlerin aldığı bilinmiyor. Alman savcılar, doğal olarak, suçu tespit edilen Almanlarla, yani rüşvet verenlerle ilgileniyorlar.

Haberin Devamı

Siyaset hazır değil
Rüşvet alanlar, ait oldukları ülkenin sorumluluğudur. Bunların isimlerini, onlara isnat edilen suçlarla ilgili kanıtları elde etmek için Almanya’ya başvurmak lazım.
Siemens’in rüşvet dağıttığının kesin olduğu tek yer Yunanistan’dır. Atina savcılığı meslektaşlarından bilgi almak üzere gelecek hafta Münih’e gidecek.
Rüşvetin belgesi olur ve var ama onu aramak ve bulmak lazım. Hükümetin bu konuda kovuşturma açması lazım.
Köşe meddahları, muhalefet partileri uyanıp hükümet üzerine baskı kurmaz, kamuoyunu uyarmazsa böyle bir şeyin olma olasılığı çok düşüktür.
Oysa bu konu Türkiye’nin Watergate’i olabilir.
Türk siyasetinin kendi kendini temizlemeye hazır olmadığı malum. Türk medyası onu temizlemeye zorlamaya hazır mı, ondan da hiç emin değilim.