En iyi yasemin çayı, içinde yasemin bulunmayan yasemin çayıdır. Yasemin demlenince çaya acı bir tat verir. Bu nedenle, kuruyup rayihasını çaya geçirdikten sonra ayıklanıp atılmalıdır. Ama bu süreç çoğunlukla es geçilir, çünkü elle yapılan, pahalı ve zahmetli bir iştir.
Yaseminsiz yasemin çayını sadece çok ama çok iyi çaycılarda bulabilirsiniz. Onlardan da bizim memlekette yok.
Vanilya, ağaca sarılarak büyüyen tropikal bir orkidenin baklamsı tohum zarfından elde edilir. En kalitelisi Fransız Pasifik sömürgesi Reunion adasında yetişir. Reunion’un Fransız İhtilali’nden önceki adı Bourbon’du. Bourbon, ihtilalin devirdiği kraliyet ailesinin adı olduğu için değiştirildi.
Orkidenin baklamsı tohum zarfı iki kez, art arda, kaynar suya sokulup çıkarıldıktan sonra, güneşte birkaç gün kurutulur. Kâğıt mendile sarılıp sert keresteli tropikal ağaçtan yapılmış kutularda saklanır. Vanilyanın rayihasının ortaya çıkması için en az bir yıl saklanması gerekir. Ne kadar uzun saklanırsa kokusu o kadar yoğun olur. En yoğun rayihayı elde etmek için 20 yıl makul bir süredir.
Devam edeyim mi?
Odamda okunmayı bekleyen küçük kitap dağları var. Sıra dağları demek gerçeğe belki daha uygun olur. Bask Ülkesi’nden Örümceklerin Gizli Hayatı’na, Narenciyenin Tarihi’nden Paul Muldon’un Moy Kum ve Çakılı adlı şiir kitabına bir sürü kitap, ciltleri arasında sabırsızlıkla kıpırdayarak açılmayı bekliyor.
Hepsini okuyabilmem için işi gücü bırakıp birkaç yıl tam zaman kendimi okumaya vermem lazım.
Bu mümkün mü? Hayır.
Buna rağmen, hâlâ yeni kitap ısmarlıyorum.
İnsan neden okuması mümkün olmayacak sayıda kitap alır?
Kitap kurdunun gözleri midesinden açtır, onun için sanırım.
Bir tür oburluk. Belki oburluğun çirkin, günah olmayan tek türü.
İnsanı, yukarıda iki örneğini verdiğim, lüzumsuz bilgileri saklayan bir küpe çevirmekten başka ne işe yarar sürekli okumak? Batı’da “ömür boyu eğitim” denilen şey?
Kâinattaki bütün bilgileri içeren bir CD olsaydı beynime bir yuva açıp içine koymak isterdim. Benim cevabım bu.
Akıl insana verilen boş bir toprak parçasıdır. Bilgiyle veya cehaletle doldurulabilir. Cehalet bilgi eksikliği değildir. Bilginin tersi veya bozulmuşudur.
Cehalet kum dağlarından meydana gelen bir çöldür, ayakların içine gömüldüğü. Bilgi ağaçlı, çiçekli, kuşlu, içinde vahşi yaratıkların dolaştığı, yüksek yerlerinden bazen uzakların görüldüğü bir ormandır.
Arjantinli yazar Jorge Luis Borges (1899-1986), “Cennetin hep bir tür kitaplık olacağını düşündüm” der.
Dünyayı, cennet olduğu ender zamanlarda cennet yapan şeylerden biri kitaplıktır da diyebilirdi.
Unutmadan. “Satılık: Bebek ayakkabısı. Hiç kullanılmamış.”
Ernest Hemingway, “altı kelimelik bir öykü” istendiğinde bunu yazmış. İngilizcede altı kelime: For sale: baby shoes, never worn.