ABD’nin başı dertte. Araç üreticisi General Motors (GM) Saab fabrikasını satıyor.
GM, İsveç’te üretilen ve dünyanın efsane arabalarından biri olan Saab’ı 19 sene önce satın almış ve yüzüne gözüne bulaştırmıştı.
Böyle olacağı başından belliydi. Neden belliydi?
MacDonalds kendi sahasındaki belki de en iyi şirkettir ama Konyalı lokantasını asla çalıştıramaz.
GM/Saab evliliği bir çeşit MacDonalds/Konyalı birleşmesi idi.
Saab nispeten küçük bir işletmedir. Geçen yıl 90.000 araba üretti. Aynı yıl GM 9 milyona yakın araç sattı. Saab biraz artizan işidir. Ruhunda sevgi ve hayal gücü, tasarım ve yenilik vardır. Alıcı kitlesi sadık ve özeldir.
Saab, kitle üretimiyle uyuşmadı.
Başka hiçbir arabaya benzemeyen, görünür görünmez tanınabilen Saab’lar GM aldıktan sonra başka arabalara benzemeye başladı.
Son anda bir aksilik olmazsa Saab 600 milyon dolara Koenigsegg adlı İsveçli araç üreticisinin olacak. 1994’te kurulan Koenigsegg yüksek teknolojiyle, çok pahalı, az sayıda spor araba üreten bir şirkettir. Bugatti gibi.
En güzel 10 arabadan biri
Forbes dergisi tarafından tarihin en güzel on arabasından biri seçilen Koenigsegg’ler ısmarlanarak satın alınabiliyor.
Koenigsegg 2009 CCXR Edition, 1018 beygir gücünde. Saatte 410 kilometre hızla gidebiliyor ve 2.9 saniyede sıfırdan yüz kilometreye ulaşıyor.
“Kaç para?” diye sorduğumda, “Üreticiyle temas kurun” cevabını aldım. İnternet sitelerinden anladığım kadarıyla, 600.000 dolar civarında.
Saab/GM benzeri bir başarısızlık öyküsünü başka bir Amerikan araç üreticisi yaşadı. Ford, 1999’da İsviçreli Volvo’yu ve İngiliz Jaguar’ı satın aldı ama üst düzey gelir gruplarına hitap eden ve sağlamlık ve zarafetiyle tanınan bu markaları götüremedi. Jaguar geçen yıl Hintli Tata’ya satıldı. Volvo’ya müşteri aranıyor.
Şirket kurup marka yaratmak dünyanın en zor işlerinden biridir. Bundan da daha zor olan marka olduktan sonra başka bir marka satın alıp başarılı olmaktır.
Mergers and acquisitions (birleşme ve satın alma) denilen saha doğum evinden çok mezarlıktır. Şirket kurup marka yaratmak girişimle ilgilidir. Birleşme ve satın alma ise girişimle ilgili görünse de temelde kendini girişimci sananların egolarıyla ilgilidir.
Ego ne kadar büyükse düşüş de o kadar büyüktür.