İhale şartnamesi izlenecek süreci belirlemişti. Teklifleri Yarışma Komisyonu alıp açacak ve herhangi bir yorum yapmadan TETAŞ (Türkiye Elektrik Ticaret ve Taahhüt) Genel Müdürü’ne iletecekti. Genel müdür, yönetim kurulunun onayını aldıktan sonra, teklifi, değerlendirmesiyle birlikte, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’na yollayacaktı.
Bakan, kendi değerlendirmesini içeren bir sunumla, konuyu Bakanlar Kurulu’na havale edecek, beş ay önce yapılan nükleer santral ihalesi burada karara bağlanacaktı.
Ama senaryoda bulunmayan bir şey oldu.
‘Fiyat fahiş’ kararı verildi
Yarışma Komisyonu ihalede tek teklifi veren Türk-Rus ortaklığının önerdiği kilovat saat başına 21 sentin “fahiş” olduğuna karar verdi. Karar basına sızdı.
Süreç tıkandı.
Dün konuştuğum bir üst düzey yetkilinin görüşü şöyle: “Şartname Yarışma Komisyonu’na teklifleri al, aç, duyur, tasnif et, kayıt altına al, genel müdüre yolla diyor. Onlar ise ‘fiyat fahiş’ dedi, bitirdi. Böyle bir hakkı ve görevi yok. Bu hak TETAŞ Yönetim Kurulu’na aittir. Şartname bu işi üç tane şube müdürünün iradesine bırakmamış.”
Peki, şimdi ne olacak?
“Yarışma Komisyonu yolu açacak.”
Türkçesi: Yeni, yorumsuz, bir rapor yazacak.
Anladığım kadarıyla, dokuz üyeli komisyon bir aydan beri bunu yapmaya, yani değerlendirme içermeyen bir rapor yazıp genel müdüre yollamaya çalışıyor.
Bu iş neden bu kadar uzun zaman alıyor?
Birisi “Dokuz kişi oldukları için” dedi.
Ama fiyatın “fahiş” olduğu kamuoyunda duyulduktan sonra hangi merci “Hayır, değildir, ben bu fiyatı kabul ediyorum” demeye cesaret edebilir?
Yasal veya değil, Yarışma Komisyonu, yaptığını yaparak, halıyı TETAŞ’ın, bakanlığın ve Bakanlar Kurulu’nun ayağının altından çekmedi mi?
Yetkilinin cevabı şu oldu: “Evet, çekti. Ve, evet, ilk fiyat fahişti. Bu açık. Ama ondan sonra 15 sente indiler. Ardından Hazine’ye yüzde 10 pay vermeyi teklif etmeleri fiyatı 14 sente indirdi. Bakanlar Kurulu aşamasında 10 sente çekmeyecekleri ne malum?”
Yarışma Komisyonu yetkili
Bu nedenle, şartnamenin öngördüğü şekilde yol açılmalı ve teklif Bakanlar Kurulu’nun kararına sunulmalıydı. Konu, orada, ekonomik unsurlar dışında “uluslararası ilişkiler açısından değerlendirilecek”ti.
İhaleyi yakından izleyen bir özel sektör temsilcisinin düşünceleri değişik. O Yarışma Komisyonu’nun değerlendirme yapmaya yetkili olduğunu, bu yetkiyi TETAŞ Genel Müdürlüğü’nden aldığını söylüyor.
“Zaten TETAŞ Yönetim Kurulu’nun da Yarışma Komisyonu’ndan farklı değerlendirme yapması mümkün değil” diyor.
Peki Türk-Rus ortaklığı fiyatını 10 sente çekerse?
“O zaman ihale olmaktan çıkıyor hadise” dedi kaynağım. “İhalede en az 2-3 teklif alınacak. Burada öyle bir durum yok. Pazarlık var. ‘Böyle istedim, böyle yaptım, oldu,’ usulü iş olmaz. Olur da, yasal olmaz.”
Anladığım kadarıyla, bu işte Erdoğan korkusu oldukça büyük bir rol oynuyor.
Kimsede, ona gidip, “Biz karar verdik, fiyat yüksek, ihale iptal edilmeli” deme cesareti yok. “Neme lazım, iptal edecekse o etsin, verecekse o versin,” havası hâkim.
Bunun olması için ilk adım Yarışma Komisyonu’nun yeni bir rapor yazması.
Bakalım ne olacak?