Kriz içinde olan sadece global ekonomi değil. Ekonomi bilimi de kriz içinde. Bu yakınlarda bu konuda Batı medyasında çıkan yazıların sayısı artmaya başladı.
Konu basit: Ekonomistler (ve ekonomi doktrinleri) krizin gelmekte olduğunu görmedi. Atlatılması için yapılması gerekenlere dair bir formüle sahip değil. Ne kadar süreceği, ne zaman biteceği, hatta hangi aşamasında bulunulduğuna dair fikirleri yok.
Var, daha doğrusu. Fikirden, tahminden ve formülden bol şey yok. Ama hepsi birer varsayım. Varsayılan şeyler var olacak mı olmayacak mı, meçhul. Ricardo bir şey söylüyor, Keynes başka bir şey. Friedman şöyle diyor, Krugman böyle diyor.
Özetle, ekonomistler hastalığı oluşum halinde iken fark etmeyen, meydana geldiğinde teşhis edemeyen ve iyileştirecek tedavinin ne olduğunu bilmeyen doktora benziyor.
Buna şaşırdığımı söyleyemem. Ekonomi imkânsız bir bilimdir. Demiri ısıtırsanız uzar. Parayı ısıtırsanız uzayabilir de, kısalabilir de, kaybolabilir de. Para konusunda kesin bir şey varsa o da kesinlik olmamasıdır.
Polisiye bir benzetme yapacak olursam, ekonomide bazı ipuçlarını bulabilirsiniz ama cinayeti çözecek kadar bilgi sahibi olmak zor.
Aslında ekonomi para ile ilgili gibi görünür ama insan ile ilgilidir. Para matbaadan çıkar ve bir para (on liralık bir banknot örneğin) diğer paranın aynıdır. Ama hiçbir insan diğerine benzemez ve ne zaman ne yapacağı belli olmaz.
Kriz tutumluluğu hatırlattı
Teker teker her insanın ne yapacağını bilebilsek ekonomi bilim değil ilim olabilirdi. Ama bilmek olanaksız.
Enflasyonu, gayri safi milli hasılayı bir ölçüde hesaplayabilirsiniz, ama insan açgözlülüğünü ve korkusunu ölçmek mümkün değil.
Krizden önce Amerikalılar dünyanın en çılgın alışverişçileri idi. Kriz onlara tutumluluk, “tasarruf cüzdanı” gibi şeyler olduğunu hatırlattı. Ne zaman korkuyu atıp gene ihtiyaçları olmayan şeylere para harcamaya başlayacaklar? Başlayacaklar mı? Onların bıraktığı alışveriş boşluğunu Çinliler doldurabilir mi?
Daha yakınımızdan bir soru. Türkiye Uluslararası Para Fonu ile stand by anlaşması imzalamalı mı, imzalamamalı mı? İmzalasın diyenler de var, imzalamasın diyenler de? Hangisi haklı? Her ikisi ve hiçbiri.
Bu ve bunun gibi birçok sorunun cevabını bilmek mümkün değil ve belki de hiçbir zaman olmayacak, çünkü ekonomistler eksik bilgi ile çalışıyor.
Peki çözüm bilinmiyorsa krizden nasıl çıkılacak?
Başlandığı gibi. Yavaş yavaş ve esrarengiz bir biçimde.
Buna nasıl emin olabiliriz?
Çünkü her şeyin bir başlangıcı olduğu gibi bir sonu var. Hiçbir şey sonsuza kadar değil.
Bu açıklamayı pek bilimsel bulmayabilirsiniz. Bilimsel olmayabilir, çünkü ekonomi o kadar bilimsel bir bilim değil.