Avrupa Birliği’nin en önemli ve en sorunlu enerji sağlayıcısı Rusya’dır.  AB gazının neredeyse yarısını, petrolün üçte birini, kömürün dörtte birini ve zenginleştirilmiş uranyumun yakıtının tamamına yakınını Rusya’dan temin ediyor.
Rusya gazı siyasi amaçlarla kullanabilen bir ülke olduğu için her zaman güvenilir bir kaynak değildir. Bu nedenle AB gaz tedarikini mümkün olduğu kadar değişik kaynaktan temin etmeye bakıyor.
Ve merhaba Nabucco.
Nabucco, Hazar Havzası doğalgazını Avrupa’ya taşıyacak olan 3,300 kilometrelik boru hattının adıdır. Nabucco’yu gerçekleştirme yolundaki ilk uluslararası anlaşma, hattın ortağı olacak olan Türkiye, Avusturya, Macaristan, Romanya ve Bulgaristan arasında geçen gün Ankara’da imzalandı.
Anlaşmada imzası bulunmamasına rağmen projenin esas mimarı Amerika Birleşik Devletleri’dir. Bakü-Tiflis-Ceyhan petrol boru hattında olduğu gibi. ABD’nin enerji politikasının temel taşlarından biri AB’nin Rusya’ya olan enerji bağımlılığını azaltmak, diğeri Hazar Havzası’ndaki ülkelere Rus boru hatlarının dışında alternatif ihracat kanalları yaratmaktır.
Ama AB’nin Rusya bağımlılığını azaltmak kolay değil. Rusya dünyanın en büyük gaz rezervlerine sahiptir. Orta Asya’dan çıkan gazın büyük bir bölümü de Avrupa’ya Rusya üzerinden naklediliyor. Moskova’nın Türkmenistan ve Azerbaycan gibi Nabucco’ya gaz sağlaması beklenen bu ülkeleri elinden kaçırmaya hiç niyeti yok.
Ortak Moskova politikası yok
Durumu daha da karmaşık yapan, AB’nin Moskova’ya karşı ortak bir politikası olmamasıdır. Her ülke kendi çıkarına göre davranıyor. Yunanistan ve Kıbrıs gibi Rusya’nın cebinde olan ülkeler var. Litvanya ve Polonya gibi Rusya’dan mümkün olduÄŸu kadar uzak durmaya çalışan ülkeler var. Almanya ve Ä°talya gibi enerji konusunda Rusya’yla sıcak ikili iliÅŸki içinde olan ülkeler var.Â
Almanya, Rus gazı almak için Baltık Denizi’nin altından geçen bir boru hattında Moskova’yla ortak. İtalya Adriyatik için, Nabucco’ya rakip olacak bir gaz boru hattı üzerinde çalışıyor.
Moskova nasıl Karadeniz’den geçen Mavi Akım’la Türkiye’yi kendine bağlayıp Ankara’nın doğusundaki ülkelerden gaz alma iştahını azalttıysa, ikili hatlar yaparak büyük bazı AB ülkelerinin Hazar ülkelerinden gaz alma iştahını köreltmeye çalışıyor.
AB’nin desteklediği Nabucco’nun amacı Rusya’yı bir kenara itmek değildir. Gaz tedarikini çeşitlendirmektir.
Hattın büyük bir bölümünün Türkiye’den geçiyor olmasının ülkemize katacağı stratejik önemi de o kadar büyütmemek lazım.
Ankara, Hazar doğalgazından Rusya’nın Türkmen, Ukrayna’nın Rus gazında yaptığı gibi bir arbitraj geliri yaratmak istiyor. Yani, gazı ucuza alıp pahalıya satma peşinde. Kâğıt üzerinde güzel bir fikir. Ama güneyin Ukrayna’sı olmak istemiyorsa Türkiye’nin bu konuda çok temkinli davranması gerekir.*
* Bu ve AB bağlantılı diğer enerji konularında: David Buchan Energy and Climate Change: Europe at the Crossroads