Bugün size Ahmet Lokurlu’nun öyküsünü anlatacağım.
Aslında bu öykü, iki öyküdür. Birincisi Lokurlu’nun kendi öyküsüdür. Bu heyecanlı bir keşif, yeni teknoloji ve başarı öyküsüdür.
İkincisi Lokurlu bağlamında Türkiye’nin öyküsüdür. Bu da bir zamanlar kapılarını matbaaya kapatan Türkiye’nin neden yeni teknolojileri kucaklamakta hâlâ geri kaldığının öyküsüdür.
Lokurlu’nun adını ilk defa haftalık Amerikan haber dergisi Time, onu Çevre Kahramanları listesine aldığı zaman gördüm.
Lokurlu, Erciyes Üniversitesi’nden mezun olduktan sonra Almanya’nın Essen Üniversitesi’nde doktora öğrencisi iken güneş enerjisinden soğutma elde eden bir yöntem keşfetti. Ve bu buluşu kullanarak soğutma sistemleri üretmek üzere Solitem adlı bir şirket kurdu.
Dünyamızın ısınmakta olması, serinlemeyi ısınma kadar büyük bir ihtiyaç haline getirdi. Bundan da önemli bir ihtiyaç küresel ısınmaya neden olan karbon salınımını azaltmaktır.
Lokurlu’nun sıfır-karbon buluşu bu iki talebe de cevap verdiği için, sahibini birdenbire dünya çapında bilim adamları ve girişimcileri arasına soktu.
Solitem firmasının robotlarla üretim yapan fabrikası eylülde Ankara yakınlarında işe başlayacak.
İki ortak var
Merkezi Almanya’nın Aachen kentinde bulunan şirkette Lokurlu’dan başka iki ortak var. Altmış ülkede faaliyet gösteren Alman MAN Ferrostaal ve yenilenebilir enerji sahasında yeni girişimleri finanse etme amaçlı İsviçre girişim şirketi New Energies Invest’tir. Şirket özel bir İsviçre bankası olan Bank Sarasin & Co.’nun bir yan kuruluşudur.
Solitem güneş enerjisi sistemleri ile fabrikalar, oteller, hastaneler, alışveriş merkezleri, havaalanları gibi büyük binalar soğutulup ısıtılabilmektedir.
Lokurlu Valiant, Bayer, 3M gibi şirketlerle buluşunun evlerde kullanılması dâhil başka uygulamalar üzerinde çalışıyor.
Lokurlu’dan öğrendiğime göre bu yıl 10 milyon euro’luk bir ciro gerçekleştirecek olan Solitem, gelecek yıl 25 milyon euro’yu hedefliyor. Ondan sonraki yıllarda cironun katlanarak büyümesini bekliyor.
Dünya lideri
Solitem’i ilginç yapan teknolojisinin ünik olması, normal güneş enerjisi sitemlerine göre üç kat performans sağlaması ve sahasında dünya lideri olmasıdır.
Bundan dolayıdır ki Goldman Sachs’tan başlayarak dünyanın önde gelen bankaları ve şirketleri Solitem ile ilgilenmekte.
MAN Ferrostal üç yıl önce ortak olurken Deloitte Solitem’e 37 milyon euro değer biçmişti. Bunun birkaç yıl içinde 100 milyon euro’yu aşması bekleniyor.
Solitem’ın bu aşamaya gelmesi, yani fikir aşamasından üretim aşamasına, el üretiminde robotlarla üretime geçilmesi, iki yıl aldı.
“Ne kadar hızlı hareket etsem bana yavaş geliyor,” diyor Lokurlu.
Dünyada patent sahibi Türk olan böyle bir ikinci şirket yoktur. O zaman neden bu şirketin ortakları arasında Türk şirketleri yok? Ve neden hükümet Solitem’ın arkasında durmuyor?
Bu soruların cevabı yarınki yazımda.