Başbakanlık Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı’nı kurup dört yıl yöneten Alpaslan Korkmaz, bu ay sonunda görevinden ayrılacak.
Bu ayrılışın bir Korkmaz versiyonu var, bir ondan hoşlanmayanların, bir de benim.
İkameti İsviçre’de olan Korkmaz, üç yıllığına görevi kabul ettiğini, Başbakan’ının isteği üzerine bir yıl daha kaldığını söylüyor. “Geçen sene gittim, izin istedim, (Başbakan) şu anda olmaz, dedi; bir yıl daha kaldım,” diyor. “Bu haziranda yeniden gittim ve izin aldım.”
Korkmaz ayrılmasında ailevi nedenlerin rol oynadığını söyledi. Anladığım kadarıyla 40 yaşındaki bürokrat çoklukla Türkiye’de ve seyahatte olduğu için altı ve dokuz yaşlarındaki çocuklarını yeteri kadar görmemekten şikâyetçi.
Korkmaz’ı sevmeyenlere göre Başbakan bir süredir Korkmaz ile görüş ayrılığı içinde ve onun başarısız olduğunu düşünüyor. Ayrıca, “Yolsuzluk ve usulsüzlük,” iddiaları var. Ve Sayıştay da “Hazine’nin zarara uğratıldığı” gerekçesiyle soruşturma başlattı.
Araştırmalarım bu iddiaların gerçeklerden çok kuyruk acısına dayandığını gösteriyor.
Hikâye şöyle: Korkmaz bir buçuk yıl kadar önce, Başbakan’ın olurunu alarak, kurumda görevli üst düzey bazı yöneticilerin işine son verdi. Bunlar Korkmaz’ı suçlayan bir dosya hazırlayıp Başbakan’a ve Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığı denetleme kurumlarına yolladılar. Medyada bazı yerlere servis ettiler.
Başbakan Korkmaz’ı dinledikten sonra dosyayı çöpe attı.
Başbakanlık Denetleme Kurumu Korkmaz’ın savunmasını aldı ve soruşturma açmak için bir neden bulmadı. Cumhurbaşkanlığı Denetleme Kurumu da araştırmaya gerek görmedi.
‘Vatani görevimi yaptım’
Sayıştay’ın “Kormaz’ın harcamalarını soruşturduğu” ve “Hazine’yi zarara uğrattığı için” soruşturma başlattığı da doğru değildir.
Sayıştay devletin denetleme koludur. Kamu kurumlarının kaynaklarını nasıl harcandığı, harcamaların mevzuata uygun olup olmadığını falan inceler. Normal olarak, yılda bir denetim yapar.
Sayıştay’dan aldığım bilgiye göre, Ajans’ta yapılan böyle rutin bir denetimdir. Süreç devam eder...
“Bu aşamada denetçiler herhangi bir karar vermiş değil,” diye konuştu bir üst düzey Sayıştay yetkilisi.
Korkmaz, “gayriahlaki bir şey yapmadım, yaptırmadım ve yaptırmam,” diyor. “Yeteri kadar verdiğime inanıyorum. Vatani görevimi yaptım. İyi bir ajans kurdum. Birçok kişi yetiştirdim.”
Korkmaz’ın bu iddiası Dünya Bankası tarafından doğrulanmakta. Banka derecelendirdiği 150’den fazla yatırım ajansı arasında Türkiye’yi 15’inci sıraya koydu.
Benim versiyonuma gelince... Korkmaz hiperaktif ve süper adanmış bir bürokrattır. Ayrılmasında çocuklarına olan hasretinden fazla, yıpratılması ve bezdirilmesi rol oynadı.
Sürpriz olan Korkmaz’ın ayrılması değildir. Siyasi bağlantısız ve Ankara lobisiz dört yıl görevde kalabilmiş ve bu kadar iş yapmış olabilmesidir. Buna küçük bir mucize bile diyebilirsiniz.
YARIN: KORKMAZ’DAN SONRA TUFAN MI?